X

Uykunun 5 evresini göz önünde bulundurarak uyku kalitenizi artırın

Hepimiz sabahları uyanırken zorlanıyoruz, sıcacık yatağımızda birazcık daha kestirmek istiyoruz. Ancak sabahları alarm sesiyle uyandıktan sonra yataktan çıkmayıp biraz daha uyumanın sizi daha yorgun yaptığını biliyor musunuz? Daha fazla uyku=daha fazla yorgunluk denklemi ilk bakışta pek mantıklı gelmeyebilir. Bunu anlamak için öncelikle gelin uykunun evrelerine bakalım. 

Hepimiz gece boyunca uyku sırasında 5 evreden geçiyoruz. Bu evreler şu şekilde sıralanıyor:

1. Evre (NREM)

Birinci evrede, vücut NREM diye kısaltılan (non-rapid eye moment) ve “hızlı olmayan göz aralıkları” şeklinde çevrilebilen bir evrede bulunuyor. Bu sırada zihin ve bilinç boşlukta salınıyor. Bu evrede kendimizi uyanık hissederiz ancak zihnimiz uzaklara doğru gitmeye başlamıştır. Kaslarınızın aniden sizi çekiştirdiği ve bir anlığına sizi uyandırdığı durumlar bu evrede yaşanıyor.

Uyku uzmanları, en iyi uyku için yatak odası sıcaklığının 15-23 santigrat derece arasında olması gerektiğini söylüyor.
2. Evre (NREM)

İkinci evre, uykunun en hafif olduğu evreye geçmeye başladığınız dönem. Gece uykumuzun yaklaşık yarım saati bu NREM evresinde geçiyor. Kaslar rahatlamaya, kalp atışı yavaşlamaya başlıyor, beyin yavaş yavaş kendini kapatıyor.

3. ve 4. Evre (NREM)

Üçüncü ve dördüncü evre birbirine çok benzediği için bir arada anılıyor. Bu evreye SWS (short wade sleep) diye kısaltılan “kısa dalga uykusu” da deniyor. Uyku döngüsünün en derin bölümü olan bu evrede olan kişinin kesinlikle uyandırılmaması gerekiyor. Eğer aniden uyandırıldıysanız ve kendinizi sersem gibi hissediyorsanız, muhtemelen uykunuzun üçüncü veya dördüncü evresinde uyandırılmışsınız demektir.

Bu evrenin bu kadar önemli olmasının bir başka nedeni de bedenin kendini bu evrede yenilemesinden kaynaklanıyor. Kasların ve dokuların iyileşmesini sağlayan büyüme hormonları salgılanıyor, bedene önemli oranda oksijen ve besin veriliyor. Bir bilgi daha; uyurgezerlik veya çocuklarda görülen altını ıslatma genellikle bu evrede gerçekleşiyor.

5. Evre (REM)

Uyku döngüsünün son evresi ve REM uykusunun gerçekleştiği tek evre, beşinci evre oluyor. Uyku süremizin sadece yüzde 20’sini kaplamasına rağmen beynin uyku boyunca en aktif olduğu evre burası. Uykunun en önemli evresi denilebilir çünkü beyin, günlük fonksiyonlarını yerine getirebilmek için kendini bu evrede hazırlıyor. Rüyaların büyük bir bölümü de bu evrede görülüyor.

Uyku kalitesini artırmanın yolları

Uykunun evrelerini özetledik. Peki daha kaliteli bir uyku için bu evrelerle ilgili bilgilerden nasıl faydalanılabilir? İşte uyku kalitenizi artırabilmek için birkaç öneri:

1. Mavi ışığı engelleyin

Günümüzdeki dijital dünyada, kalitesiz uykunun en önemli nedenlerinden biri gün boyunca maruz kaldığımız mavi ışık. Araştırmalar, günün ortalama 10,5 saatini ekran karşısında geçirdiğimizi gösteriyor. Tüm bu ekranlardan yayılan mavi ışıklar, uyku hormonu olarak da bilinen melatonini baskılıyor. Kısacası, gün içinde maruz kaldığımız ekran ışıkları beynimize “uyanık” kalmasını söylüyor. Bunun önüne geçmek için gün içinde daha az ekran karşısında kalmaya özen gösterebilir veya kendinize mavi ekran engelleyen bir gözlük alabilirsiniz.

Hepimiz gece boyunca uyku sırasında 5 evreden geçiyoruz.
2. Oda sıcaklığınızı ayarlayın

Uyku uzmanları, en iyi uyku için yatak odası sıcaklığının 15-23 santigrat derece arasında olması gerektiğini söylüyor. Aşırı sıcak bir odada uyumak, gece boyunca daha çok uyanmanıza ve derin uykuya dalamamanıza neden olur. Eğer eşiniz veya sevgiliniz daha sıcak bir odada uyumak istiyorsa, yatağınızın içinde koyabileceğiniz ısıtıcı/soğutucu özelliğe sahip pedlerden kullanabilirsiniz.

3. Uyku sürenizi REM uykusuna göre ayarlayın

Uykunun beşinci evresi olan REM uykusunun ne kadar önemli olduğunu gördük. Daha kaliteli bir uyku için, uyku sürenizi bu REM evresine göre ayarlamalısınız. Bir yetişkinin uyku döngüsünün yaklaşık 90 dakikası REM uykusunda geçer. Örneğin sabah 06.00’da kalkmanız gerekiyorsa, 4.30’dan sonra uykunuzun REM evresinde olmalısınız. Bunu sağlamak için akşam 22.30’da veya 24.00’te uyumalısınız. Bu hesaplamayı her seferinde yapmak zor geliyorsa, mobil uygulamalardan faydalanabilirsiniz.

 

Kaynaklar:
Lifehack
Psych Central

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale