X
    Kategoriler: FEEL UP

Üretken insanların 12 ortak alışkanlığı

Üretkenliğinizi arttırmanın yolları

Kişisel üretkenliğinizin sırlarını keşfetmek, hiç yaşamadığınız kadar başarılı ve mutlu bir hayata adım atmanızı sağlayabilir. Başarılı ve üretken kişiler üzerinde yapılan araştırmalar; bu kişilerin birçok ortak özelliği ve alışkanlığı olduğunu ortaya koymuş.

Her birini direk olarak uygulamasanız da, aklınızın bir kenarında bulundurmanız ve hayatınıza uyarlamanız için, Uplifers olarak üretkenliğinizi arttırabilecek alışkanlıkları bir araya getirdik.

1. Meditasyon yapın

Meditasyonun vücut ve zihin sağlığımız üzerindeki faydaları saymakla bitmez. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, meditasyonun aynı zamanda en etkili irade arttırıcı olduğunu ortaya koymuş.

Üretken olmanın koşullarından biri, dikkat dağıtıcı etkenlerden etkilenmemektir. Düzenli olarak meditasyon yapmak; zamanla sizi dikkat dağıtanlara karşı dayanıklı yapar ve odaklanma gücünüzü arttırır. Aynı zamanda meditasyon,  prefrontal korteksteki gri madde miktarını arttırarak, karar verme sürecini de kısaltır.

2. Sabah ritüelinizi optimize edin

Sabah uyandıktan sonraki ilk saatlerinizi nasıl geçirdiğiniz, günün geri kalan kısmı için belirleyici bir etkendir. Performans Koçu Tony Robbins’e göre, sabahları ilk 15 dakikanızı, vücudunuzu ve zihninizi güne hazırlamak için ayırmanız gerekiyor. Yapacağınız aktiviteye kendiniz karar verebilirsiniz. Meditasyon, egzersiz, yoga, yürüyüş ya da şarkı söylemek gibi aktiviteler, kendinizi hazır hissetmenize yardımcı olacaktır.

3. İdeal gününüzü gözünüzde canlandırın

Yarış öncesi yapacakları performansı gözlerinde canlandırmak, atletler arasında oldukça yaygındır. Efsanevi golf oyuncusu Jack Nicklaus şöyle diyor; “Zihnimde tüm detaylarıyla canlandırmadan tek bir vuruş hatta antrenman bile yapmadım”. Aynı stratejiyi siz de, üretkenliğinizi arttırmak için kullanabilirsiniz.

Önce gün içerisinde yapmak istediklerinize karar verin, daha sonra  adım adım tüm bu aktiviteleri “etkin ve hızlı” bir şekilde yaptığınızı hayal edin. Gözlerinizi açtıktan sonra, gününüzü usta bir performansa çevirmek için hazırsınız.

4.  Yorulmadan dinlenin

Üretken olmanın sırlarından biri de, zihninizin gün boyu zinde kalmasıdır. Üretkenlik uzmanı,The Power of Full Engagement  kitabının yazarı Tony Schwartz’a göre; insan vücudu enerji yenilemeyi ve harcamayı dengeleyecek şekilde çalışır. Diğer bir deyişle, yorgunluğu azaltmanın yolu, yorulmadan dinlenmekten geçer.

Her saat içerisinde 1-2 küçük mola vermek, bilgisayarınızdan 10 dk uzak kalmak size yardımcı olacaktır. Düzenli olarak dinlenmek, enerjinizi yüksek tutacak ve gün içerisinde daha çok işinizi halledebilmenize olanak sağlayacaktır.

5. Mola verdiğinizde aktif olun

Molalarınızdan yenilenmiş şekilde dönebilmek için; bu süre içerisinde aktif kalmanız gerekiyor. Bilgisayar başında oturmaya devam etmek, sizi dinlendirmez.

Molanızın ilk 5 dakikasını, beyninize kan akışını arttırmak için fiziksel aktivite yaparak geçirin. Ardından sakinleşmek için 5 dakika meditasyon ya da nefes egzersizleri yapın. Böylece 10 dakika içerisinde vücudunuz ve zihniniz arınarak, tekrar etkin bir şekilde çalışmaya hazır hale gelecektir.

6. İstekli çalışın

İnternet, çok işe yarayan bir araç olsa da, insanlık tarihinin en büyük zaman harcatıcısı. İnternetin sonsuz dikkat dağıtıcı etkenlerinden uzak durabilmek için; bilgisayarınızın başına geçerken, niyetiniz çalışmak olsun. Çalışmaya başlarken, yapmak istediğinizin veya yapmanız gerekenlerin ne olduğu konusunda emin ve kararlı olun. Hazır olduğunuz zaman başlayın ve mailinizi kontrol etmek gibi işlerle bir dakika dahi kaybetmeyin.

Üretkenliğinizi arttırmanın yolları

7.  Bağlantınızı kesin

Sürekli bağlantıda kalmaya çalıştığımız şu çağda, bu çabanın bilişsel sistemimiz üzerinde ne kadar büyük bir yük olduğunu maalesef unutuyoruz.

Zihninizi tüm haftanın yorgunluğundan arındırabilmek için, haftanın bir günü teknoloji detoksu yapın. Bilgisayarınızı kenara bırakın ve kendiniz için zaman ayırın. Doğanın tadını çıkarmaya çalışın, sevdiklerinizle beraber vakit geçirin, kitap okuyun, uzanın, arkadaşlarınızı arayın, gönüllü iş yapın… Eğer yeterince cesursanız, cep telefonunuzu da birkaç saatliğine kapatmak da iyi gelecektir. Ertesi gün yenilenmiş olarak uyanacağınız kesin.

8. Çalışma alanınızı optimize edin

Dizüstü bir bilgisayarla çalışırken, postürünüzün bozulması çok olağandır. Kucağınızdaki bilgisayar göz seviyenizden çok düşük olacağından, garip bir açıdan bakmanıza ve kambur durmanıza neden olur. Bu durum sadece boynunuz ve beliniz için değil, üretkenliğiniz konusunda da olumsuz etkilidir.

Dik durmak, enerjimizi arttırırken, bozuk bir postür uykunuzu getirerek çalışma isteğiniz azaltır. Çalışma alanınızı, vücudunuzu yormayacak şekilde optimize edin.

9.  Hızlı okumayı öğrenin

Okumak; hem kişisel hem de profesyonel hayatımızı geliştirebilmek için oldukça önemlidir.

Üretkenlik, kısa zamanda ortaya daha çok iş koymak demektir. İhtiyacınız olanı daha çabuk elde edebilmek, hem zamandan hem de enerjiden tasarruf edebilmek için; hızlı okuma tekniklerini öğrenin.

10. Minnettar olun

Shawn Anchor yaptığı TED konuşmasında, beynimizin biz mutluyken %30 daha yüksek performans gösterdiğini öne sürmüş.

Mutluluğunuzu arttırmanın en kolay yollarından biri, sizi mutlu eden şeyler üzerinde düşünmektir. Sağlığınızdan yiyeceklere, ailenize, arkadaşlarınıza, güzel havaya.. her şey olabilir. Sahip olduklarınızın farkında olmak, daha mutlu ve üretken olmanızı sağlayacaktır.

11.  Nefes egzersizleri yapın

Şu an nefesinizi hissetmek için birkaç saniye ayırın. Derin mi yoksa kısa kısa ve yüzeysel mi? Çoğumuz için cevap ikincisi.

Çalışırken, sadece yaptığımız işe odaklandığımızdan, düzgün nefes almayı unutuyoruz. Nefesinizin farkında olarak alacağınız birkaç derin nefes; rahatlamanıza ve var olduğunuzu hissetmenize yardımcı olacak; beyninize oksijen akışını düzenleyeceğinden, yenilenmenizi sağlayacaktır.

12. Yardım isteyin

Kendi işinizi kendiniz yapıyor olmak, gurur duyulacak bir şeydir. Ancak ihtiyacınız olduğunda yardım istemeyi bilmelisiniz.

Yardım istemek, hayatınızı kolaylaştırmasının yanı sıra; çevrenizdekilere sahip olduklarını paylaşma şansı verir ve daha başarılı hissetmelerini sağlar. Yani bir win-win (kazan-kazan) durumu söz konusu olur. Bir dahaki sefere takıldığınız bir şeyler varsa ya da ne yapacağınızı bilmiyorsanız, kafanızı duvarlara vurmak yerine yardım isteyin.

Yukarıda anlatılanların hepsini bir seferde gerçekleştirmeni mümkün olmayabilir. Ancak aralarından hangisini uygulamak istediğinize şu an karar vererek hemen başlayabilirsiniz.

 

Kaynak: Marc and Angel

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale