X

Trend alarmı: Dopamin yükseltici giyim (dopamine dressing) nedir?

İnsanların kıyafet seçimleri, genellikle duygusal ve psikolojik durumlarına, özgüven seviyelerine, enerji düzeylerine ve genel ruh hallerine bağlı olarak değişebilir. “Dopamine dressing” terimi, kişinin giyim tarzını değiştirerek, canlı renkler ve desenler kullanarak kendi ruh halini artırma ve olumlu duyguları tetikleme çabasını ifade eder.

Dopamine dressing (dopamin yükseltici giyim) nedir?

Sabahları giyinirken tercih ettiğiniz renkler üzerine çok düşünmeseniz bile, muhtemelen belirli renk tonlarındaki kıyafetlerin kültürel anlamlarını biliyorsunuzdur. Örneğin, çoğu Batı kültüründe siyah giymek kişinin yas tuttuğunun bir işaretidir. Benzer şekilde kırmızı bir “güç rengi” olarak kabul edilir ve kırmızı giymenin hem kendinize hem de başkalarına “ciddiye alınacak biri” olduğunuz mesajını vermesi beklenir. İşte dopamin yükseltici giyim trendi de renklerin psikolojisi kavramının yeni bir örneği.

Dopamin yükseltici giyim trendi, ruh halini geliştirmek için giyinmeyi içeriyor. Belirli bir renk, doku veya tarzda giyinerek, vücudumuz tarafından üretilen ve bizi iyi hissettirmekle görevli olan “dopamin” salınımını aktive edebiliriz. Bu terim ilk kez, The New York Times’ta “The Dress Doctor” olarak adlandırılan moda psikoloğu Dawnn Karen’ın “Dress Your Best Life” adlı kitabında kullanıldı. Pandeminin başlangıcında Karen, dopamini doğal olarak artırmanın yollarını aramaya başladı.

Karen; “Dopamin başka şeyler yaparak da salgılanabilir. Birbiriyle uyuşmayan, puantiyeli veya leopar desenli; parlak renklerde çılgın, tuhaf şeyler giymeye ne dersiniz?” diyor. Ardından “ruh halini iyileştiren giysileri”, “dopamine dressing” olarak adlandırdı ve bu terim kullanıldığı andan itibaren hızla dikkat çekerek neredeyse bir trend haline geldi.

Ruh halinizi iyileştirecek şekilde giyinmek ne anlama geliyor?

Dopamine dressing‘i moda hesapları çok çabuk benimsedi; dolayısıyla bu kavram TikTok ve Instagram’da da hızla trend oldu. Ruh halini iyileştirecek şekilde giyinmenin etkilerini güncel moda trendlerinde şimdiden görebiliyoruz: Neşeli ve canlı renklerde mini etekler, gömlekler; eldivenler, tüyler gibi aksesuarlar; 2000’lerden nostalji unsurları etkisini artırmaya tam gaz devam ediyor. Aslında artık özel durumlar için değil, arzu edilen bir ruh hali elde etmek için giyiniyoruz.

Salgın bize hayatta hiçbir şeyin kesin ve değişmez olmadığını gösterdi, bu yüzden size iyi hissettiren her şeyi giyebilirsiniz. Öyle ki stil uzmanları şimdiden payetli, cesur baskılar ve parlak doygun renklere sahip giysilere yönelik taleplerde bir artış olduğunu söylüyor. Başka bir ifadeyle, gardırobumuz aracılığıyla kendimizi ifade ettiğimiz günlere özlem duyuyoruz, bu yüzden de bunu doyasıya yaşamak için harekete geçtik.

Dopamin yükseltici giyim trendi, kendinizi iyi hissettiren şeyleri giymenizle ilgili. Bu bazılarımız için belirli bir uyum veya siluet, bazılarımız için ise belirli bir renk, baskı veya doku olabilir. Hepimiz için ise içerisinde kendimizi en iyi hissettiğimiz halimizi yaratmak anlamına gelmeli.

Bu yeni trendin ayrıca insanların benzersiz tarzlarını özgürce benimsemelerine izin verdiğini söylemek mümkün. Belki yıllarca tarzınızın diğerleri için biraz “abartılı” olduğunu hissettiniz, ancak artık bir ofiste çalışmadığınız için zevkinize göre daha rahat giyiniyorsunuz.

Sonuçta moda eğlenceli ve neşeli olmalı; bu yüzden giydiğiniz şeyi sevmelisiniz. Son birkaç yıl, hepimiz için çok kaotikti. Bu yüzden şimdilerde, kıyafetlerimizde neşe veya pozitif hisler aramamız son derece doğal görünüyor.

Dopamin yükseltici giyim trendi nasıl uygulanır?

Dopamin yükseltici giyim trendine ayak uydurmanın pek çok yolu var. Öncelikle yapmanız gereken şey hangi renklerin, dokuların ve kıyafetlerin size iyi gelmediğini bulmak. Peki ya sonra? İşte bu trendi denemeye yönelik bazı ipuçları.

1. Nasıl hissettiğinizi belirleyin

Dopamine dressing trendinin, yaratmak istediğiniz ruh hali için giyinmekle ilgili olduğunu söylemiştik, bu nedenle ilk adım, ulaşmak istediğiniz ruh halini düşünmek. Dr. Karen, günün ilk anlarını nasıl hissettiğinizi ve sizi mutlu eden renkleri, dokuları ve baskıları düşünerek geçirmenizi öneriyor. Ardından giyinin. “Pandemi öncesi, otomatik pilottaydık. Gerçekten üzülene veya gerçekten mutlu olana kadar kimse nasıl hissettiğini bilmiyordu. Pandemi ile birlikte kendimizle sürekli temas halinde olmayı öğrendik” diyor Karen.

2. Dolabınızdan başlayın

Bu trendin en popüler yönlerinden biri, yeni bir şey satın almak zorunda olmamanız. İhtiyacınız olan her şey büyük olasılıkla dolabınızda. Mutlu hissetmek için yepyeni bir gardırop yaratmanıza gerek yok. Sürekli olarak yöneldiğiniz parçalara bakın, ortak noktalarının ne olduğunu kendinize sorun ve ardından bu nitelikleri ikiye katlayın. Örneğin, kendinizi kırmızı elbiselere veya topuklu ayakkabılara çekilirken buluyorsanız onları daha sık giyin.

3. ‘Feed’inizden ilham alın

Instagram ve TikTok’un moda tarafında sürekli geziniyorsanız, gördüğünüz gönderileri ve izlediğiniz videoları kaydedin. Hangi estetik sizi “beğen” düğmesine basmaya itiyor? Dopamin yükseltici giyim trendi videoları izlemek bile size ilham verebilir. Bir moda ruh hali panosu oluşturmak, hayal ettiğiniz tarzı keşfetmenize yardımcı olabilir.

4. Renk terapisini kullanın

Renk terapisi veya renk psikolojisi, vücudun enerjisini dengelemeye ve hatta fiziksel/zihinsel sağlığı iyileştirmeye yardımcı olmak için yüzyıllardır kullanılıyor. Belirli renklerin belirli duyguları ortaya çıkardığı görülmüş olsa da, renge karşı kişisel duygularımız oldukça öznel. Birisi için pembe nötr bir renkken diğeri leopar baskıyı sevebilir; bu nedenle trendler ne olursa olsun sizi mutlu eden renklerde giyinmeniz oldukça önemli.

5. Farklı dokuları deneyin

Dopamin yükseltici giyim için renkler kadar doku da önemli. Son dönemde tül, kadife ve tığ işi gibi kumaşlar giderek daha popüler hale geliyor. Özellikle daha önce denemediğiniz bir dokuyu denemek size daha iyi hissettirebilir. Bu yüzden eğlenceli bir stil yaratmak için parçaları karıştırmayı ve eşleştirmeyi deneyin.

6. Her seferde tek parça alın

Herhangi bir trend gibi, nereden başlayacağınızdan emin değilseniz, her seferinde tek parça almak en iyisi. Bu bir elbise, bir çift ayakkabı, hatta bir aksesuar olabilir; ardından bunun etrafında bir görünüm oluşturmayı deneyebilirsiniz. Örneğin çok sevdiğiniz bir kolyeniz varsa ama bunun “özel gün” parçası olduğunu düşünüyorsanız, onu kullanmak için fırsat yaratın.

Gördüğünüz gibi dopamine dressing veya dopamin yükseltici giyim trendi, özünde, tarzımız hakkında iyi hissetmemizi teşvik ediyor. Bir Instagram gönderisinde gördüğünüz için düşüncesizce bir şey satın almak yerine, gerçekten sevdiğiniz şeyleri giymekten zevk almayı deneyin. Giydiğiniz şeylerde neşe ve eğlence arayın.

Kaynak: lifehacker

İlginizi çekebilir: Renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale