X

Tırtıldan kelebeğe hayal gücü ve hayalci beyin

Disney şirketinin kurucusu Walt Disney, “Bütün her şey bir hayal ve bir fare ile başladı” der. Disney şirketini bir fare ile kurduran hayal gücü, aynı zamanda insanlığın ilerlemesindeki temel taşlardan biridir. Bilimde, sanatta, edebiyatta şu an var olan her gelişme, her başyapıt bir zamanlar hayal gücüne dönüşmeyi bekleyen küçük bir hayal hücresiydi. Bu hayal hücresini bir hayale çevirmek, bu hayali daha sonra hayata geçirmek ise yoğun bir çaba ve emek ürünüdür. Tek bir hayalci hücrenin nasıl muhteşem güzellikte bir sonuç verebileceğini ise en güzel tırtılın yolculuğu anlatır.

“Bütün her şey bir hayal ve bir fare ile başladı” – Walt Disney
Tırtılın hayali, kelebeğin hayatı

Tırtıl, kısa ömrünü tamamlayıp yaşamının sonuna doğru yaklaşırken büyük bir iştahla etrafında gördüğü her şeyi yemeye başlar. Hayatın tadına bu son bakışları o kadar fazlalaşır ki, minik tırtıl bir süre sonra hareket edememeye başlar. Tırtıl artık minik değildir, bedeni hareket etmesini engelleyecek kadar büyümüştür. Hareket edemeyen tırtıl, yaşamının sonuna geldiğini düşünerek bir dalda baş aşağı olacak şekilde gövdesini bırakır. Bu sırada kafasından başlayarak etrafında koza oluşturur. Koza içinde ölüme hazırlanan tırtılın vücudunda inanılmaz bir mucize gelişmeye baslar. Biyologların “hayalci hücre-imaginary cell” dediği bazı hücreler, ölüme direnerek dönüşüm geçirmeye başlarlar. Bu hücreler, tırtılın hücrelerinden tamamen farklıdır, farklı frekansta titreşirler, farklı bilgi taşırlar. Tırtılın bağışıklık sistemi, bu hücreleri düşman hücreleri olarak algılar ve saldırır. Hayalci hücreler, bağışıklık sisteminin bu saldırısına karşı var güçleriyle direnirler. Bu sırada hayalci hücrelerin sayısı artar, birbirleriyle etkileşime girmeye başlarlar. Bir zamanlar ayrı ayrı hayal kuran bu hücreler, bir araya gelirler. Bağışıklık sistemi artık bu hücrelerle baş edemeyeceğini anlayınca pes eder. Hayalci hücreler, hayallerine olan inançları ve pes etmeden dönüşmeye devam etmeleri sayesinde ile tırtılı kelebeğe dönüştürecek 15 günlük sürece başlarlar. Bu 15 gün sonunda ölmek üzere olan tırtıl, muhteşem bir kelebeğe dönüşmüş olarak kozadan çıkar.

Peki, her tırtıl bu yolculuğu yaşar mı?
Hareket edemeyen tırtıl, yaşamının sonuna geldiğini düşünerek bir dalda baş aşağı olacak şekilde gövdesini bırakır.

Tırtılların sadece çok az bir kısmı kelebeğe dönüşür. Hayalci hücreler, bu dönüşümü gerçekleştirecek zorlu ve yorucu yolu her şeye rağmen yürüyen hücrelerdir. Hayalci hücrelerin ilk hayali kurmasından, hayalin eyleme dönüşmesine kadar gecen süre, hayalin devamlılığı kadar sebat ve enerji de ister. Çoğu hayalci hücre daha en başta bağışıklık sistemine yenilip pes eder. Tıpkı hayal kuran çocuğun zamanla pes edip hayal kurmayı bırakması gibi…

Genel kanı, hayal kurmanın çocuklukta aile tarafından engellendiği için bırakıldığını düşünmektir. Halbuki çocuklar, oyun oynamak, fast food ile beslenmek gibi pek çok eylemi engellenmelerine rağmen sürdürmeye devam ederler. Çocuk, oyun oynamayı yaşı büyüdüğü için de bırakmaz. Bedeni de büyümüştür yaşıyla beraber ve artık oyun sırasında daha önce yaptığı hareketleri yapmak zor gelir bedenine. Bedenin enerji üretim-tüketim dengesi değişmiştir ve yaşla beraber aldığı enerjiyi koruması da gerekmektedir. Özgürce oynayan çocuklarda, bu oyunu yavaş yavaş bırakma gelişimi çok rahat gözlenebilir.

Hayatının gücünü hayalinin gücünden alan beyin

Oyun oynamanın beden için yorucu bir eylem olması gibi hayal kurmak da beyin için yorucu bir süreçtir. Vücut ağırlığının yalnızca 1.2 – 1.5 kilosu beyindir. Bu kadar ufak bir organ olmakla beraber vücudun harcadığı enerjinin tek başına beşte birini harcar. Hayal kurmak ise beyin için çok yoğun enerji gerektiren bir iştir. Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (FMRI) çalışmaları, hayal kurma durumunda beynin pek çok bölgesinde faaliyet olduğunu göstermiştir. Örneğin, koştuğunuzu hayal ettiğiniz bir durumda siz koltukta uzanıyor bile olsanız beyniniz kas (motor) sinirlerini devreye sokar, bunun yanında koşarken etrafı da görmeniz gerektiği için aynı zamanda göz sinirleri de devreye girer. Beyin, hayal ile hayat arasındaki farkı bilemediği için kurulan her bir hayal, onun sinaptik bağlantılarını o hayale göre şekillendirmesini sağlar. Böylece fiziksel olarak herhangi bir işlem yapmasa bile uzunca bir hayal süresinin sonunda beyin, konuyla ilgili pek çok sinaptik bağlantı kurabilir.

15 gün sonunda ölmek üzere olan tırtıl, muhteşem bir kelebeğe dönüşmüş olarak kozadan çıkar.

Hayal kuran beyin, olimpiyat sporcularının en büyük yardımcılarından biridir. Profesyonel sporcular yeni bir hareket öğrenecekleri zaman ilk olarak bu hareketi hayal ederek başlarlar. Örneğin bir yüksekten atlamacı eğer limitini 4 metreden 4.5 metreye çekmek istiyorsa ilk olarak bunu günlerce hayal eder. Koşmaya başladığı noktayı, attığı adımları, sıçrayışını, çıtanın üzerinden geçişini ve düşüşünü hayal eder. Hayatta gerçekleştirmek istediği sıçrayışın gücünü ilk önce hayalinin gücünden alır.

Hayal kurmak ciddi bir iştir. Sadece yatakta uzanıp, “ben sporcu olacağım” demek değildir. Plan yapmayı ve o plana göre adım atmayı gerektirir. Plan yapmak ise beyinin en son evrimleşen üst katmanına ait bir durum olduğu için zorlayıcıdır. İnsanlık, geleceğe dair plan yapmaya tohumu evcilleştirme ile beraber geçtiği için, beynin plan yapan ön bölgesi, bu duruma tam adapte olamamıştır. Düşük pil gücüyle çalışan ön beyin, kapasitesini çok kısa sürede doldurur. Yaş ilerledikçe hayal kurmanın azalması, ön beyin kapasitesini başka düşüncelerle doldurmaktan dolayıdır.

Beyindeki çöp denilebilecek düşünceleri boşaltmak, yeniden hayal kurmaya giden yolu açmaktaki en önemli adımdır. Tek bir hayalci hücre, bu yolu açmak için yeterlidir. Daha sonrası ise, tırtılın yolculuğu gibi hayatı güçlü kılmak için kurulan hayali güçlendirmekten geçer.

 

İlginizi çekebilir: Hayallerinizin peşinden koşmak için 7 sebep

Sinem Serap: Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ni bitirdiğimde beynin artık hayatımın vazgeçilmez bir parçası olacağını biliyordum. Çocuklukta başlayan beyin-zihin ilgim sonunda akademik ortama taşındı ve şu anda doktora çalışması şeklinde devam ediyor. Beyinden sonra en büyük tutkum olan su altı, beni serbest dalış denemelerine, oradan meditasyona ve oradan da yogaya götürdü. Yaklaşık 1 sene önce yoga eğitmeni sertifikamı alsam da bu yolda hala öğrenci kalmaya devam ediyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale