X

The Urban Melody: Ezgi Doğanay ile sağlıklı yaşam ve keşiflere dair

Theurbanmelody.com; şehir hayatı içinde sağlıklı yaşam arayışı, gezi notları ve yeni keşiflerin yer aldığı, renkli ve eğlenceli bir blog. Uplifers olarak keyifli yazılarının yanı sıra özellikle renkli Instagram paylaşımları ile de içimizi açan Theurbanmelody’nin kurucusu Ezgi Doğanay Akşit’le, web sitesi, yaşamı, ilgi alanları ve keşiflerine dair tatlı bir sohbet gerçekleştirdik.

Önce seni biraz tanıyalım: Ezgi Doğanay Akşit kimdir?

Merhaba, www.theurbanmelody.com’un kurucusuyum. Aynı zamanda 8 yıldır dijital medya sektöründeyim. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ni bitirdikten sonra Londra Middlesex University’de Marketing Management masterı yaptım. Üniversite yıllarımda dergilerde, PR ajanslarında ve reklam ajanslarında çalıştım. Master’ım bittikten sonra ise Londra’da global bir medya ajansının dijital medya planlama bölümünde şu anki kariyerime giriş yapmış oldum. Daha sonra çalışma izni problemleri nedeniyle İstanbul’a döndüm ve dijital medya pazarlamasına burada devam ediyorum.

Aslında sanatla ilgili bir şey yapmak isterdim ama Türkiye’de sanat ve zorluklarını düşündükten sonra kendime en yakın sektörü iletişim olarak görmüştüm.

The Urban Melody fikri nasıl ortaya çıktı? Hikayesini bize biraz anlatır mısın?

İstanbul doğumluyum. 3 senelik Londra maceram dışında hep İstanbul’da yaşadım ve son 5-6 senedir İstanbul’un değişen yüzünden çok sıkıldım. Sürekli yükselen, uyumsuz ve zevksiz binaların arasında bazen nefes alamadığımı hissediyorum. Plazaların önündeki küçücük çim alanların kokusunu duyunca ‘ooh mis gibi ne güzel’ deyip sonra kendimize acıyorum. Başka ülkelerde plazalar, gökdelenler yok mu? Tabii ki var, ama parklar, ağaçlar, çiçekler de var ve hepsi bir düzen içinde. İşte tam bunların ortasında bir yandan sağlıklı beslenme ve spor ile ilgilenirken bu konularda kendi bildiklerimi ve tecrübelerimi sadece yakınlarımla değil daha fazla insanla paylaşmak istedim. Hem de bunaldığım şehir hayatının içinde bir nebze olsun kendimizi iyi hissedeceğimiz, okurken mutlu olup, ferahlayacağımız içerikleri okuyucularla buluşturmak istedim. Böylelikle okuyucuların hem fiziksel hem ruhsal olarak kendilerini iyi hissedeceği; yeni mekanlar, yeni şehirler ya da belki de yeni bir film keşfedeceği The Urban Melody fikri ortaya çıktı.

The Urban Melody
Sana en çok ilham veren kişiler kimler?

Eşim Kıvanç ve @yoga_girl

Gün içerisinde en büyük motivasyon kaynağın nedir?

Akşam pilates yapacak olmak.

Hafta sonları en çok ne yapmaktan keyif alıyorsun?

Theurbanmelody’e içerik üretmek dışında hava güzelse deniz kenarında vakit geçirmeyi, Maçka Parkı’nda yürümeyi/koşmayı seviyorum. Yine güzel havalarda Cihangir, Çukurcuma ve Galata’daki eskicileri keşfetmekten, Moda’da gezmekten, Teşvikiye civarında kahve içmekten, Pazar günleri ara sıra Feriköy Pazarı’na gitmekten keyif alıyorum. Hiçbir şey almasam bile buralarda gezmek çok hoşuma gidiyor. Bunlar dışında şehirdeki etkinliklere göre programımı oluşturuyorum.

İstanbul’da (yaşadığın şehirde) / Türkiye’de ve dünyada vakit geçirmekten en çok keyif aldığın yerler nereler? “Bence herkesin mutlaka görmesi gerekir” dediğin bir yer var mı, varsa neresi?

İstanbul’da Teşvikiye, Topağacı, Arnavutköy, Bebek, Moda, Cihangir ve adalar en sevdiğim yerler. Türkiye’de bence herkes Kaş’ı, dünyada ise Tayland adalarını görmeli. Açıkçası ben henüz göremedim çünkü tam gitmek üzereyken hastalandım ve tatili iptal etmek zorunda kaldık. Fakat öncesinde o kadar araştırdım ve dinledim ki denizine, doğasına, rahatlığına ve deniz ürünlerine bayılacağıma eminim.

Çantanın olmazsa olmazları neler? Seyahat ederken dahi asla yanından ayırmadığın şeyler var mı?

Telefonum, cüzdanım, şarj aletim ve makyaj çantam.

Hangi mevsim seni daha çok mutlu ediyor?

İlkbahar çünkü yaza çok yakın! Kasvetli kış aylarının sona erdiği, ağaçların yeşillenip çiçek açtığı güzel ilkbahar…

Okumaktan en çok keyif aldığın yazarlar kimler? / En son hangi kitabı okudun?

Hıfzı Topuz, Zülfü Livaneli. Şu an Ahmet Ümit’in Elveda Güzel Vatanım’ı okuyorum.

Dinlemeyi en çok sevdiğin müzik türü nedir? / En son hangi konsere gittin?

Classic rock ve alternative rock, jazz, blues, soul, funk ve swing severim. Çok sık konsere gitmiyorum maalesef ama en son Kamashi Washington, Chic, Snarky Puppy gittiğim konserlerden. Özellikle CRR’de izlediğim Snarky Puppy jazz grubu mükemmeldi!

 

Hiçbir şey yapmak zorunda olmadığın, tüm vaktini kendine ayırabileceğin bir günün olsa nasıl değerlendirirdin?

Bunu cevaplarken başka bir yerde yaşadığımı hayal edebilir miyim? Öyleyse, sabah güneş ışığı ile uyanıp, sahilde köpeğimi gezdirirdim. Hafif esen bahçede sağlıklı bir kahvaltının ardından kahvemi içerken theurbanmelody için yazılar yazardım. Sonrasında günlük egzersizlerimi yapıp ardından dışarı çıkıp, yeni yerler keşfedip, denize girip, sevdiklerimle zaman geçirir ve eve gelince güzel bir film izlerdim.

En sevdiğin spor / egzersiz nedir?

Pilates ve yoga yapmayı seviyorum. Ayrıca snowboard yapmayı da çok severdim fakat yaşadığım küçük sakatlanmalar sonrasında uzun zamandır yapmadım.

Çocukluğunla ilgili en çok özlediğin şey nedir?

Ablamla aynı şehirde/ülkede yaşamak ve köpeğim Lucky.

Son zamanlarda seni en çok heyecanlandıran şey neydi?

Mart ayında pilates eğitmenliği için eğitim almaya başlayacağım. Bu, uzun zamandır yapmak istediğim ama ertelediğim bir şeydi. Sonunda gerçekleştireceğim için çok heyecanlıyım.

Sence başardığın en zor şey neydi?

İngiltere’de kendi uğraşlarımla çalışma izni almak ve o dönemde çok az tecrübem olmasına rağmen en büyük global medya ajanslarından birinde iyi bir iş bulmak.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale