X

Tesadüf diyerek geçtiklerinize yeniden bakmak ister misiniz?

Hayatımıza giren insanlara bir bakalım… Sadece olduğu gibi basit bir şekilde çok da düşünmeye, analiz etmeye gerek olmadan, bir soru soralım: Neden o anda, o zamanda karşımıza çıktıklarını, neden bir anda, bir zamanda hayatımızdan çıkıverdiklerini biliyor muyuz? Veya sadece anne ve babamızı ele alalım… Neden dünyada bunca “olası” aile söz konusuyken biz bu ailenin bir çocuğu olarak dünyaya geldik? Peki, cinsiyetimiz neden kadın, neden erkek değiliz veya tam tersi neden erkeğiz neden kadın değiliz? Biliyoruz ki, birine verilmiş özellikler diğerinde yok. Örneğin; bir kadının anne olabilmek yeteneği bir erkeğe bahşedilmemiştir ve bir erkeğin ise gücü, dayanıklılığı belki erkek olmak kudreti ise bir kadına bahşedilmemiştir.

Sadece bu kadarla bitmiyor sorularımız (madem sorgulamaya başladık gelin devam edelim); sanki hiç ilgimiz yokmuş gibi gelir, fakat birden çok istediğimiz bir kitap gibi karşımıza çıkıverir. Veya daha da basit bir oluş (muhtemelen çoğumuzun başına gelmiştir), dertleşmeye ihtiyaç duyarız o an bir arkadaşımız arar, bize dert anlatmaya başlar… Peki, ya bunların hepsi birer tesadüf müdür?

Hayatımız bizler hiç farkında değilken böyle muhteşem oluşlar zinciri ile örülmüştür.

Hayatta bugün olduğumuz kişi olabilmemiz için düşünün bir kere, ne çok olasılık planlanmıştır. Hemen kendimden bir örnekle açıklamaya çalışabilirim. Bu yazıları yazabilmek üzere, bir evliliği bitirmem gerekti… Sonrasında yaklaşık üç yıl çokça okumam gerekti. Sonrasında bu süre içerisinde, Uplifers’ın bugünkü muhteşem sahibi Eda ile tanışmam gerekti… Eda ile tanışmamızdan sonra kabul edilebilir ve siteye uygun olabilecek şekilde yazar hale gelebilmem gerekti… Eda’nın bu girişimi kurması ve devam ettirmesi gerekti. Sadece haftada bir yazı yazıyorken haftanın her günü için yazar hale gelmem gerekti. Hayatı çokça okumam, çokça yaşamam ve buna istinaden “yazabilmek” haline erişmem gerekti. Bu kadar çok yazabilmem için bu kadar çok spor yapmam gerekti (spor aktiviteleri, özellikle koşu sonrasında yaratıcılığın sınırlarını zorladığımı hissediyorum). Bunu yaptıktan sonra öncelikle kalbimin sonra beynimin sonra ilham (veya ismi her ne ise!) sürecinin bana cömertçe ancak bu anlarda bahşedildiğini fark etmem gerekti…

İşte hayatımız bizler hiç farkında değilken böyle muhteşem oluşlar zinciri ile örülmüştür. Sadece tek bir basit sürecin gerçekleşebilmesi için bile belki bugün aklımızın alamayacağı kadar çok sayıda düzenleme gerekir… Ve tüm bu düzenlemelerin “düzenlenebilmesi” için binlerce başka neden sonuç ilişkisiyle örülmüş diğer tüm düzenlemeler… Bizler ise sadece dışarıdan bakar ve o gün yolda karşılaştığımız bir arkadaşımızdan duyduğumuz bir mesajı kenara atıveririz mesela. Örneğin; bahsettiği kendi için ayırdığı özel zamanıdır, belki çok yorulduğumuz bir dönem ve bize ulaşan bir mesaj; “kendine iyi bak, dinlenmeye ihtiyacın var ise dinlen”, daha fazla kendine yüklenme”. Ama öyle “duyarlıyızdır ki” çoğu zaman, yanından yürür de geçiveririz…

Tüm bu düzenlemelerin “düzenlenebilmesi” için binlerce başka neden sonuç ilişkisiyle örülmüş diğer tüm düzenlemeler gerekli…

Bakın sevgili Bedri Ruhselman, Kader ve Zorunluluk isimli güzel eserinde “tesadüf” kavramını nasıl yorumluyor;

“…Hayatta karşılaşılan olaylar, birer zorunluluğun ürünüdür. Her işte mutlaka bir sebep aramak gerekir. Bunun aranması esasta tesir etmemekle birlikte, sizler buna gerekli önemi vermek zorunda olduğunuzu hissedip, emek harcayarak faaliyetlerinizi yürütmeniz gerekir.

İnsanlar başıboş, yalnız başına bir yerde bulundukları zaman, çevrelerine bakarak hiçbir şey düşünmeden herhangi bir yönü takip ederek yürümeye başlarlar. Saatlerce yürüdükten sonra karşılarına yıllardan beri görmedikleri bir arkadaşları çıkar. İşte düşünülmeden yapılan bu yürüyüş, o arkadaşla karşılaşmayı hazırlayan bir ön harekettir. Bu sebebi görüp düşünebilen bir insan, karşılaşacağı diğer olayları daha dikkatli izleyebilir.

Büyük ormanların karanlık gecelerinde yolunu şaşırmış olan kimseler, vahşi hayvanlar tarafından parçalanarak ölme tehlikesiyle karşılaşırlar. Ama hiçbir ümidin kalmadığı zamanlarda anlamsızmış gibi yapılan bir yürüyüşle, hayatının kurtuluş yolunu bulanlar için bu, ne bir talihtir ne de tesadüftür.

…Ormanda yolunu kaybedenin erişmeye mecbur kaldığı birçok hedefin mevcudiyeti ve kendini kurtarmaya çalışması asıl konudur. Arzuyla azim birleşerek doğru yol bulunduğu takdirde, başarısız olmak için hiçbir sebep kalmaz.”

Bu yazımı okuyorsanız, hayatınızda sadece “tesadüf” diyerek geçtiklerinize yeniden dönüp bakmanızı dilerim. Karşınıza dizilen her detay ve hayatınızda tezahür etmekte olan her an, çok özel bağlantıların ve oluşların bir araya gelmesi ile oluşur. Bizler, neden ve sonuçlara, “hangi dersi almalıyım”, “hangi mesajı alabilirim”, “neden şu an bunu yaşıyorum” gibi sorularla yaklaştığımızda, her oluşun kıymeti katlanır… Hayatımızın anlam süreci değişir ve tesadüften “sonraki” evreye geçeriz. Burada sadece “öylesine” olan yoktur, var oluş adeta bize yine bize özel hazırlanmış olan mesajlarıyla eşlik eder.

Bizler, hayatımızın ve her anımızın değerine derinden baktığımızda, alacağımız cevaplar da derinleşir… Bugün, tesadüften sonraya geçmeye hazır mısınız?

 

İlginizi çekebilir: Tanrıyla yüz yüze gelseniz ona ne söylemek isterdiniz?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale