X

Terk edilme şeması: Ben imkansız aşklar için yaratılmışım, ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı

Şema Terapi, yolculuklarına eşlik ettiğim danışanlarımla çalışmalarımda referans aldığım bir ekol. Şemalar; bir kişinin kendini ve başkalarıyla olan ilişkilerini dikkate alan, çocukluk ya da ergenlik boyunca gelişen, yaşam boyunca giderek karmaşıklaşan inançlardır.

Terk edilme şeması ise bireyin yaşam kalitesini ve ilişkilerini derinden etkileyebilen önemli bir konudur. Bu şema, çocukluk döneminden kaynaklanan ve yetişkinlikte devam eden derin yaraların bir yansımasıdır. Kronik reddedilme korkusu, aşırı hassasiyet ve yoğun kaygı gibi belirtiler, terk edilme şemasının günlük yaşamda yansıması olarak karşımıza çıkar.

Bu şemayı biraz daha yakından tanıyalım;

Kişi sahip olduğu olumsuz şemaları doğrultusunda oluşan bazı düşünce kalıplarına sahiptir. Dolayısıyla bu düşünceler bazı tutumları da beraberinde getirir. Böylece korkulan duruma sebebiyet verecek ilişkisel tutumlar yaşanır. Terk edilme şemasıyla ilişkili olarak, düşünce süreçlerinde yer alan olumsuz inançlar, bu şemayı güçlendirir. Yani kişi davranışları ile sahip olduğu düşüncelerini kendi kendine gerçek kılmış olur.

Terk edilme şemasına sahip kişilerin ilişkilerinde yaşadığı zorluklar

Partnerinin en masum kelimelerden bile terk edilebileceğine veya istenmediğine yönelik anlamlar çıkartırlar.

Partnerlerine bağlılıktan ziyade bağımlılık örüntüsü geliştirmişlerdir.

Sıklıkla kolay ulaşamayacakları, uzak partnerlere yönelirler. Evli, şehir dışı/yurt dışında yaşayan, mesleki yaşamından dolayı seyahat etme zorunluluğu olan, kısıtlı zaman geçirebileceği kişilerdir.

Ulaşılması zor ve kaybetmesi mümkün partneriyle bir gün zaten ayrılacaklarına yönelik inançlarından ötürü terk edilmemek için terk edebilirler. 

Partnerine her an bir şey olabileceği, ölebileceği veya sakatlanabileceğine (partnerlerin meslekleriyle ilişkili olarak) yönelik düşüncelere sahiptirler.

Şemanın aktive olmasına yol açacak bir partnerle bir araya gelmeleri sonucunda tıpkı ateşli bir hastalığa yakalanmış çocuğa dönüşürler. 

Bırakıp gidileceği ve en nihayetinde bu ilişkinin de olumlu sonuçlanmayacağı düşüncesi zihinlerinde öyle yer kaplar ki, terk edilmenin acısını yaşamamak için ilişki kurmaktan kaçınırlar. Ya da bu şemanın başka bir yansıması olarak, yalnız kalamayıp çok sık partner değiştirirler. Bu şekilde yalnızlık duygularıyla temas etmemiş olurlar. Dolayısıyla ‘’Rebound İlişkilere’’ çok açık hale gelirler. Duygusal anlamda ağır gelen parçalarını hızlıca atlatmış olur, acıyla, yalnızlıkla temastan kaçınırlar.

Partnerinin her an onu yarı yolda bırakacağı endişesiyle yaşarken, mesajlarına geç yanıt almak, hassasiyetlerine tuz basar niteliktedir. Çoğu zaman partnerini bırakıp giderek tehditkar konuşmalar yaparlar. Nedeni ise peşinden gelip gelmeyeceğini test etmektir. Ya da onu geri kazanmaya yönelik bir çaba gösterip göstermeyeceğini merak ederler.

Romantik ilişkilerinde kendilerine güvence verilmesini isterler.  “Seni terk etmiyorum” ya da “Sana değer veriyorum” cümlelerinin sağlamalarını duymak isterler. Eğer bu güvenceyi alabilirlerse, ilişkide daha anlaşılmış hissederler.

Reddedilme toleransları oldukça düşüktür. Birinden herhangi bir yardım talebinde bulunmalarının ardından umduklarını bulamazlarsa buna tahammül etmekte güçlük çekerler.

Eleştiri cümlelerini duymak hiç kolay değildir. Herhangi bir olumsuz geri bildirime tepkisel davranabilirler.

Şemanın oluşmasına yol açan etmenler

Tutarsız veya aşırı korumacı ebeveynlik stili bu şemanın varlığına zemin hazırlar. Bunun yanı sıra erken yaşta bağlanma figürlerinden birinin kaybı, yeni bir kardeşin doğumu ile ilginin kendisinden çekilmesi, kardeş kıskançlığı, anne/baba boşanması, çocuklukla kalabalık bir meydan/çarşıda kaybolma, hastanede uzun dönem yatılı tedavi görme öyküsü ve yatılı okulda kalma deneyimi gibi pek çok neden sebep olabilmektedir.

Bu satırlara kadar şemanın kökenine ve bugün romantik ilişkilere olan yansımasına değindik. Şimdiyse terk edilme şemasını daha farklı bir yerden ele alacağım.

Müziğin, duyguları ve beklentileri dışarıya aktarmayı sağlayan önemli bir yanı olduğuna inanıyorum. Şarkı sözleri de çoğu zaman o eseri oluşturan ve seslendiren kişinin duygularını yansıtmakta olduğunu göz önünde bulundurursak, terk edilme şemasına sahip kişilerin kendinden bir parça bulacağına inandığım şarkı sözlerini sıraladım;

“…Ben imkansız aşklar için yaratılmışım ne kavuşmayı bilirim ne de unutmayı. 
“…Terk etmek kanun mu aşk kitabında, Ayrılmak kanun mu aşk kitabında.” 
‘’…İmkansızlar var işte biz ikimiz mesela
Aramam gerçi ama ararsam gelme’’
‘’…Sen de benim kadar gerçekleri görüyorsun
Beraber olamayız, benim gibi biliyorsun
Bir başka dünyanın insanısın yavrucağım’’

İlişkilerine önünde sonunda bitecek inancıyla başlayan, bir araya gelmesi pek de mümkün olmayan partnerlere yöneldiklerini göz önünde bulundurursak yoğun kimya yaşadıkları kişilerle ne bir araya gelebilir ne de onları kolayca unutabilirler. Şarkı sözleri şemayı ve inançları doğrular niteliktedir. 

Son olarak;

  • Şemalar değiştirilebilir olmakla birlikte aktif çaba ve inanmışlık gerektirir.
  • Hayatınızı ilişkilerinizi elinizde tutma uğruna tüketmek yerine kendinize güvenin.
  • Şemalarınızı değiştirerek hayatınızı daha iyi bir yöne çekmek için psikoterapiye başlamaktan çekinmeyin.

İletişim; Instagram: psikologhazalaslan

İlginizi çekebilir: Kırık bağlar: Duygusal yoksunluk şemasının ilişkilere etkisiKırık bağlar: 

Hazal Aslan: Hazal Aslan, İstanbul Bilim Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden 2017 yılında mezun olmuştur. Akabinde uzun dönem yurt dışında bulunarak dil eğitimini tamamlamıştır. Türkiye'ye geri dönmesinin ardından çeşitli özel kurumlarda psikolog olarak görev yapmıştır. 2020 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programına kabul edilmiştir. Yüksek Lisans eğitimi esnasında almış olduğu psikoterapi eğitimleri doğrultusunda süpervizyon eşliğinde danışan görmüştür. ''Doğuma Psikanalitik Bakış'' Projesi ile mezun olmuş ve uzmanlığını tamamlamıştır. Gönülden bağlı olduğu Saadet Öğretmen Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Derneği ile pek çok eğitim kurumunda seminerlerde konuşmacı olarak yer almıştır. UCİM ( Uluslararası Çocuk İhmal ve İstismarı Önleme Derneği ) Eğitim Koordinatörü olarak görev almaktadır. Temel olarak eğitimini alarak yararlandığı yaklaşımlar; Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Pozitif Psikolojidir. Pek çok farklı modelin eğitim ve süpervizyon sürecinden geçmiştir, eğitim serüveni devam etmektedir. ‘’Her insanın anavatanı çocukluğudur. İns’an, çocukluğunda yaşadığı anları unutsa bile o anların yarattığı hisleri her daim hatırlar. ‘’ ilkesi ile mesleki çalışmalarına özel bir klinikte devam eden Psikolog Hazal Aslan; çocuk, genç yetişkin, yetişkinlerle yüz yüze ve online seans kabulünü gerçekleştirmektedir. Yaşamdan ilham alarak, ins’anın var oluş haline dair fikirlerini yazdığı, Instagram hesabı: psikologhazalaslan

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale