X

Temizlikte yeni numara: Yapışkanlı not kağıtları ile toz avı 

Temizlikteki belki de en zor kısım işin görünmez yanı. Yani televizyon ünitesinin alt rafları, pencere pervazları ya da arka dolap köşeleri gibi ilk başta görülmeyen ve zor ulaşılan yerler. Fırça, bez, hatta elektrikli süpürgeyle bile erişmesi güç olan bu alanların bir diğer zorlayıcı yanı da sürekli gözden kaçırılmaları. Üstesinden kolayca gelinir gibi gelse de hep bir sonraki temizlik seansına kalmaları, bu alanlardaki tozları daha göze batar hale getiriyor. Haliyle zihnimizde “sonra hallederim” şeklinde etiketlenen bölgeleri temizlemek zamanla güçleşiyor. 

Halbuki her evde bulunan yapışkanlı not kağıtları gibi temel bir kırtasiye malzemesiyle bu işleri kolayca fark etmek ve ertelemeden temizlemek mümkün. İnce ama dikkat çeken renkli yapışkanlı not kağıtlarıyla ev temizliğine yepyeni bir dönem getirmeye hazırsanız, nasıl yapılacağını da merak ediyor olmalısınız.

Neden yapışkanlı not kağıtları?

Yapışkanlı not kağıtları ile temizlik ritüellerini bir araya getirmek, daha önce kimsenin aklına gelmemiş olabilir. Ancak özellikle toz alma esnasında karşımıza çıkan öyle alanlar var ki bazen ne yapsak yeterli olmuyor. Gerek erişmenin güç olması, gerekse bu noktalarda biriken tozların inatçı olması adeta tüm çözümleri devre dışı bırakıyor. Bu esnada imdadımıza yetişen Yapışkanlı not kağıtları ise gerçek birer süper kahramana dönüşüyor. 

Sosyal medyada ortaya çıktıktan sonra geleneksel bezlerin ve fırçaların en büyük rakiplerinden biri haline gelen post-it’leri aslında hepimiz okul sıralarından tanıyoruz. Temizlikte yapışkanlı not kağıtları kullanmanın sırrı ise kağıdın kalınlığında ve elbette yapışkanın gücünde yatıyor. Çünkü herkesin bildiği gibi bu yapışkan notlar pek güçlü değildir ve yüzeylerde kalıntı bırakmaz ama yine de tutundukları alanlardaki tozu ve kiri kolayca yakalamaya yeter de artar bile. Geleneksel temizlik araçlarının işlevsiz kaldığı noktalarda devreye giren yapışkanlı not kağıtları, esnek yapıları ile dar alanlara mükemmel şekilde giriyor. Böylece çok kollu dikey süpürgelerin bile yetersiz kaldığı durumlarda köşe alanlara ulaşarak tozları üzerine hapsediyor. Pencere raylarının arasında, keskin dolap köşelerinde, hatta bilgisayar klavyelerinde bile rahatlıkla kullanılabiliyor. Bez ve fırça gibi malzemeler bu alanlardaki kirleri daha da iterken, post-it notlar mıknatıs gibi çekiyor ve geride tertemiz yüzeyler bırakıyor.

Yapışkanlı not kağıtları ile temizliği uygulama alanları

Post-it notlar, ideal yapışkanlıktaki yüzeyleri ile tozları hapsetme konusunda oldukça başarılı malzemelerden. Kağıt yapıları sayesinde statik elektrikle yüklenen bu notlar, yapışkan olmayan yüzeyleri üzerinden de toz partiküllerini çekebiliyor. Bu ikili etki sayesinde saç tellerini, köşelerde biriken kırıntıları veya tozları yakalamak mümkün oluyor. Bu basit araçlar, özellikle bazı alanlarda çok daha etkili hale gelerek ev ve ofis temizliğine adeta kademe atlatıyor:

1. Klavye ve bilgisayar donanımları

Klavyeler, özellikle modern yaşamla birlikte günlük hayatın vazgeçilmezlerinden biri oldu. Ekran başında yaşayan ve çalışan birey sayısı arttıkça klavyelerin kirlilik oranı da hızla yükseliyor. Toz, saç ve yemek kırıntılarının en çok biriktiği yerlerden olan klavye aralarını temizlemek ise her zaman o kadar kolay olmuyor. Geleneksel temizleyicilerin ve ıslak mendillerin çaresiz kaldığı noktada aslında bilgisayar ekranına astığımız yapışkanlı not kağıtları devreye giriyor. Islak olmadığı için elektronik donanıma zarar verme riski olmayan bu notlar, tuşlar arasına yerleştirildiği anda tozları üzerine hapsediyor. Ancak notları hafifçe ileri geri hareket ettirmek, statik elektriklenmeyi artırarak daha fazla kirin kağıt üzerine yapışmasını sağlıyor. Böylece tüm görünmez kirler basitçe yüzeye çıkmış oluyor.

2. Kapı ve pencere pervazları

Pencere pervazları ve kapı raylarının alt kısımları, en çok toz ve kir biriktiren alanlar arasında ilk sırada. Bu alanları temizlemek ise benzer şekilde zor. Herhangi bir bezin veya cihazın giremediği bu tür dar alanları temizlemek için doğrudan su püskürtmek bazen kaşık, bıçak gibi malzemelerden faydalanmak aklınıza gelmiş olabilir. Ancak post-it notlar ile tüm temizlik adımları basitleşiyor. Yapışkanlı not kağıtlarını katlayıp köşe alanlara yapıştırarak ve ileri geri sürterek yüzeyler üzerinde biriken kir, toz, küf ve nemi temizlemek sadece saniyeler alıyor.

3. Havalandırma delikleri

Hoparlör ızgaraları ve havalandırma delikleri gibi alanlar, küçük tozları üzerine çeken ve temizliği imkansız olan yüzeylerden. Ancak bu tür yüzeylerde biriken tozlar performans düşüşüne neden olabiliyor. Dar alanlara erişmek için mükemmel olan yapışkanlı not kağıtları ise bu tür yüzeylerde biriken kir ve tozu nazikçe üzerine çekiyor. Böylece hem ekipman performansı hem de ortamdaki hava kalitesi korunabiliyor.

Post-it temizliği ipuçları

Yapışkanlı not kağıtları ile temizlik oldukça kolay görünse de yöntemin etkili olması için birkaç püf noktaya dikkat etmekte fayda var:

  • Tek bir not, yüzeyde biriken kirleri toplamak için yeterli olmayabilir. Post-it’in yapışkan yüzeyini kirli noktaya dokundurduktan sonra kontrol edin ve yeterli gelmezse yeni bir parça kullanmaktan çekinmeyin.
  • Bazı yüzeylerde post-it notu yavaş yavaş hareket ettirerek elektriklendirmeniz gerekir. Bu durumda yüzeyleri zedelememek ve çizik oluşmasını önlemek için kağıdı çok hızlı hareket ettirmediğinizden emin olun.
  • Kırıntı gibi büyük parçalı kirleri temizlemek için post-it notlar yeterli olmayabilir. Öncesinde yüzey üzerinde fırça, sprey veya süpürge kullandıktan sonra detay temizlik için post-it adımına geçmek daha doğrudur.

Yapışkanlı not kağıtları ile toz avı, evde temizlik için uygulanabilecek en ekonomik ve basit yöntemlerden. Dar alanlardaki kirleri temizleyemediğiniz anlarda, karmaşık ekipmanlara gereksinim duymadan bu basit ve son derece etkili hileye başvurabilirsiniz.

Kaynak: apartmenttherapy, hunker

İlginizi çekebilir: Drip-drop yöntemi ile temizliğin yeni tarzı

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale