X

Tatmin duygusu uzaklarda veya gelecek bir zamanda değil: Yakındaki mutluluğu görebilmek

Yaşamlarımızdan beklentilerimiz var. Olmasını dilediklerimiz, beklediklerimiz, olması için dua ettiklerimiz, üzerine ritüeller yaptıklarımız. Devam eden, bitmek bilmeyen bir arayış.

İnsan olarak beklentili, arzu içinde oluşumuz acımızın temelini oluşturuyor. Arzulardan tercih etme yoluyla seçtiklerimiz, bilinçli tercihlerimizin etkileri, çoğunlukla negatif olmazken, koşullu talepler asıl ıstırabın kahramanları. “Mutlaka buna sahip olmalıyım, buna ulaşmalıyım, bu olursa eğer (!) mutlu olacağım, başarılı olacağım, sonraki aşamaya geçebileceğim, iyi hissedeceğim” ve benzerleri.

Arayanın ne aradığını bilmediği bir arayış. Bu düzenli bir işe sahip olmak olabilir, bir iş kurmak için gereken sermayeye ulaşmak olabilir, anlaşmakta zorluk çekilen konularda uzlaşılan bir eş, toplumsal kriterlere (bambaşka bir tartışma konusu) daha uygun tavırlar sergileyen bir evlat, içinden taşınılması gereken bir mekan, bitirilmesi gereken bir proje, üstlerden beklenen bir terfi olabilir… 

Birçoğumuz sadece kendimizi düzeltebilirsek -kendimizi düzeltmek ne demekse, sanki bozukmuşuz gibi- sorunlarımızın neredeyse tümünün çözüleceğine, o vaadi verilmiş mutluluk topraklarına ulaşabileceğimize inanıyoruz.

Çoğumuzun zihninde beklentili talebin sonucu olarak bırakın başkasına, kendimize bile yüksek sesle söylemediğimiz cümleler dönüp duruyor. “Yeterince iyi değilim.” “Yeterince başarılı değilim.” “Yeterince zengin değilim.” “Değersizim.” “Kendimi yeterince iyi gösteremedim.

Bazılarımız bu döngünün dışına çıkmak için olası pek çok farklı yollardan bazılarını deniyor. Sorun şu ki hiçbir şey kalıcı olarak işe yaramıyor. Kısa bir süre sonra hayattan alınan zevk seviyesi tekrar düşmeye başlıyor.

Bundan daha ilginç olan kısımsa “yeterince” olmayanlar bir an gelip bir şekilde “yeterli” olsa da sonuç değişmiyor. Yoksullar arayışta, ama zenginler de. Hasta olanlar arayışta ama sağlıklı olanlar da, işsizler arayışta, firma sahipleri de, bekarlar da, evliler de…

Kaynağı ve doğruluğu kesin olmayan bir anlatıya göre Büyük İskender’in dünyanın hâkimi olduktan sonra ele geçirecek başka bir şey kalmadığı ve bir anda kendisiyle baş başa kaldığı için çok mutsuz olduğu söylenir.

Bu tam tatmin sözü asla tutulamıyor. Saklanamıyor. İstediğimiz bir şeyi elde ettiğimiz an, anlık olarak tatmin oluyoruz ve sonra memnuniyetsizliğimiz yeniden yükseliyor. Belki de eskisinden daha bile fazla. Tatmin bir türlü gelmiyor. Arzulananlar belliymiş gibi gözüküyor belki, peki arzu eden gerçekten kim? Gerçekten ihtiyacı olan şey nedir? Bu iki sorunun cevaplanması asıl meselemiz olabilir mi?

Çünkü bazen bir hedefe doğru giderken asıl ihtiyacımız bambaşka bir şey olabilir. Üstelik bu yolda onu elde edebiliriz de. Ama söz konusu iki sorudan yola çıkmadıysak elde ettiklerimiz farkındalığımız dışında kalır, kıymetlilerimizi boşa harcar gideriz.

Arayış, arama hali hep dışarıda. Uzakta olanda. Uzakta gözükende. Bir yoga ve meditasyon eğitmeni olarak bu yazıyı, sadece bu iki kadim öğretinin içe dönmeye, “Ben gerçekte kimim?” ve “Neye ihtiyacım var?” sorularının cevaplarını bulmaya yardımcı olabileceğini söyleyerek bitirmek bir seçim olabilirdi, evet. İzninizle bir adım ileri taşımak istiyorum.

Yoga pozlarına ve meditasyon deneyimine aynı dışa bakan, dışarıda olanı gören gözlerle bakarsak eğer sonucun değişmesi çok da kolay olmayacaktır. O hedef pozu yapabildiğimizde, herkesten uzun süre (!) dimdik ve sözde sessizce meditasyon oturuşunda oturabildiğimizde aynı hükümdar İskender gibi başarının en büyük başarısızlık olduğu yere tekrar merhaba diyeceğiz.

Negatifliği yoğun bir günün ardından veya tam tersi şımartılmış hissettiğimiz bir günün ardından matın üstüne çıktığımızda poz bizi zorladığında, nefeslerimiz sıkıştığında, eğitmen veya arkadaşımız kadar rahat hissetmediğimizde nasıl biri oluyoruz? Meditasyon iç saatimize göre bir türlü bitmek bilmediğinde, nefesi takip etmeyi kaçırdığımızı fark ettiğimizde ne düşünüyoruz? Ne hissediyor, ne yapmak istiyoruz? Gerçek biz kimiz? Neye ihtiyacımız var?

Öğreti ve uygulama ne olursa olsun içeri doğru girdikçe, dışarıya kapattığımız gözlerimiz içeriye doğru açılıp oradaki karanlığa alışıp görebilmeye başladıkça, gerçek benliğimizle, ışığın kaynağıyla, kendimizle karşılaşmamız mümkün. İşte orada arzular net, arananlar ve ihtiyaçlar apaçık. Başından beri arzu edilen, aranan şey arayanın ta kendisi. Aramaya kendimizden başlamaya ne dersiniz?

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Düşüncelerimiz dostumuz mu, düşmanımız mı: Zihne yakından bakmak

Birce Sinem Tezer: Merhaba, ben Birce. Yoga ile lise yıllarımda tanıştım. 200 saatlik temel eğitimimi 2014 yılında aldım. İçlerinde Godfrey Devereux gibi pek çok kıymetli eğitmenlerin olduğu farklı yoga stillerine ve meditasyon pratiğine dair 500 saate ulaşan derinleşme yolculuğum halen devam ediyor. Yoga & meditasyon derslerim ve bireysel pratiklerimde yoga pozlarında verilen tepkilerin günlük yaşamdakinin aynısı olduğu, aynı yollar his ve düşüncelerden geçildiği felsefesini benimsiyorum. Mat pratiğinin günlük yaşama yansımalarını araştırmak öncelikli davetim. bircesin@gmail.com mail adresi ve @birceileyoga instagram hesabı ile sorunuz veya paylaşımınız varsa bana ulaşabilirsiniz..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale