X

Tarafını seç: “Korktum deneyemedim” ve “Denedim gördüm” arasındaki ince çizgi

Tarafımızı seçmemiz gereklidir… Hayatta kaçınılmaz olan tercihlerimizin yani aslında hayata dair cesaretimizin de göstergesidir seçimlerimiz. Ben bu yazımda sizlerle birlikte hayatımızda seçimler yaparken farkında olmadığımız bir dinamiği incelemek istiyorum; “Deneyimlemekten korkmak”.

Hayatta kaçınılmaz olan tercihlerimizin yani aslında hayata dair cesaretimizin de göstergesidir seçimlerimiz.

Diyebilirsiniz ki “ben korkumun farkındayım”. Buradaki konu ise “deneyimlemekten korkmak” yani aslında hayattan, genel olarak yaşayabileceklerinizden değil, o özel deneyimin içerisinde yer almaktan korkmak…

Şöyle örnekler görürüz… Örneğin; doğa sporlarına düşkünüzdür, bu demektir ki aslında hayatımızdan adrenalin etkisi hiçbir an eksik olmuyor. Fakat gelin görün ki bir ilişkiye başlamak konusunda “bu deneyimden korkmak” engeline takılıp kalırız. O muhteşem adrenalin etkisi burada kocaman bir duvar olarak karşımıza çıkıverir. Cesaretimiz, korkusuzluğumuz, “bana bir şey olmaz” bilincimizin yerini “yine mi üzüleceğim”, “bu sefer ya farklı olmazsa” “daha önce denedim de ne oldu” gibi endişe dolu düşünceler alıverir.

Peki “deneyimlemekten” bile korkmak hali neden bizimle birliktedir? Neden bu kadar çok endişe cümlesi üşüşüverir aynı anda? Bunun en belirgin sebebi geçmiş yaşantılarımızdır. Yine doğa sporlarından örnek vermek gerekirse, snowboard (kar üzerinde yapılan kayma) tutkunu biri olarak tüm gün boyunca kardan ayrılmaz ve ilk zamanlarda bacaklarım mosmor şekilde otele dönüyor olurdum. Ne kadar düşersem düşeyim, kalkıp denemekten aynı şekilde korkmazdım ki tekrar düşecektim ve bu sefer daha fazla acı hissedecektim. Bu durumu bilmeme rağmen asla durdurulamazdım… Burada bu kadar çok fiziksel yara almış olmama rağmen her zaman çok eğlenir ve çok güzel vakit geçirirdim. Mosmor bacaklarıma rağmen asla şikayet etmez ve ertesi gün bu darbelerin üzerine yeni darbeler alacağımı da bile bile bu deneyime devam etmekten bıkmazdım.

Deneyimlemekten bile korkmak hali neden bizimle birliktedir?

Diğer yandan, şu anda kendime baktığımda, yaşadığım büyük ayrılık ve evliliğimin bitmesi ertesinde yeniden bir ilişkiye başlamak için “denemek” noktasına gelebilmem bile yaklaşık 3 yılımı aldı. Bunu daha da düşündürücü hale getiren ise, tekrar evlenmek düşüncesini benimseyebilmem ise 5 yıldan fazla (ki halen yeniden evlenmedim) sürdü. Sadece “düşünce” olan bir eylemi bile “deneyimlemekten” korkanlardanım, evet…

İşte bu yüzden neyi deneyimlemekten korkuyorsanız, geçmiş deneyimlerinizi veya “benzer” deneyimlerinizi yorumlama şeklinize bakmanız gerekir. Eğer geçmişin sonuçları size halen derin acı veriyorsa veya bu sonuçlar çoktan yaşanmış bitmiş olmasına rağmen halen bugüne getirdikleriniz var ise, işte bu önünüze kendi kendinize koyduğunuz engellerin en büyüğü oluverir.

Bu bakış açımızı değiştirmek üzere, bugün olduğumuz kişiden geçmişe bakarak yaptığımız yorumları değiştirmemiz gerekir. Yine kendimden verdiğim örnekle devam edebilirim. Neden yeni bir ilişkiye başlamak ve hatta bunun “deneyimi” düşüncesi bile bu derece korkutucu? Ayrılık halinden kaçış; ayrılık hali katlanılmayacak, dayanılmaz, yaşamın bir parçası olmayan bir oluş mudur? Cevabımız “hayır”, sadece bu duruma normal bir hal şeklinde bakabilmeyi gerçekleştirdiğimizde, bunun da her ilişkide “yaşanabilecek” bir sonuç olduğunu içselleştirdiğimizde ve en önemlisi kendimize odaklanarak hayatımızdaki her ilişkiyi kendimizi tanımak fırsatı olarak yorumlayabildiğimizde o “deneyimden” yana olan korkularımız da kayboluverir…

Deneyimlemekten korkuyorsanız, geçmiş deneyimlerinizi veya “benzer” deneyimlerinizi yorumlama şeklinize bakmanız gerekir.

Geriden gelenler kadar gelecekten gelen korkular da vardır. Bu yüzden de deneyimden “bile” korkarız. O zaman gelin aynı örnekten devam edelim. Ayrılıkla biten bir evlilikten sonra bir evlilik teklifi almıştım, fakat düşündüğüm tek şey aynı sonuçları yeniden yaşayabileceğim gerçeğiydi. “Ya gerçekten aynı noktaya gelecek olursam”, “yine aynı süreçleri yaşamam gerekecek olursa”, “gelecekte gerçekten istediğim kadar mutlu olabilecek miyim”, “gelecekte istediklerim gerçekleşecek mi?” Tüm sorularımız “yaşamadan” yani deneyimlemeden asla ve asla cevap bulamayacağımız sorular (ne yazık ki!). Ve bizler işte bunu fark edemediğimiz için “bir adım” ileri atmaktan yoksunuzdur.

Tüm sorularımızın cevabı ise sadece “yaşamaktan” geçer; yargılamadan, sorgulamadan, cesaretle ve sadece olduğu gibi yaşamaktan geçer. Bu korkularımızın ne kadar boş olduğunu ancak o can-ım adımları atabildiğimizde görürüz. Kıtalar böyle keşfedilmiştir, bilimsel icatlar böyle yapılmıştır ve bizler o bilinmezliğe adım atmaya cesaret edenlerin sonuçlarına hayran olarak yaşarız…

Bugün bu yazımı okuyorsanız, hayatınızda neyi “deneyimlemekten” bile korktuğunuzu tartmanızı dilerim. Gerçekten korkmanıza gerek var mı, korkmuyor olsaydınız sadece deneyimleseydiniz bugün neler farklı olurdu, bunu denemediğiniz için bundan on yıl sonra pişmanlık duymayacak mısınız, ya o düşündüğünüz gibi sizin için çok geç veya çok erken değilse, ya endişe ettiğiniz gibi siz buna uygun kişi değil de en en uygun kişiyseniz, kendinize söylediğiniz korku sözlerini cesaretle değiştirseydik aynı tercihleri yapar mıydınız?

Eğer bir çizgi varsa, korkmayın, deneyimlemek her daim güzeldir, sonuçlarını kontrol edemiyor olsak da “denemeden” gerçekten bilemeyiz…

En güzel deneyimlerin sizlerle olması dileklerimle…

 

İlginizi çekebilir: Cesaretin bedeli varsa ödemeye hazır mısınız?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale