X

Tahmin ettiğiniz kadar güçsüz değilsiniz: Bilişsel önyargılarımız nasıl aleyhimize çalışır?

Bizler farkında olmasak da zihinlerimiz şeylere, olaylara ve durumlara çok çabuk alışır” ve asıl sorunu yaratan bunun farkında olmamamızdır. Normal rutinimde atölyelerimde bu özelliği mutluluğumuza etkisi üzerinden anlatıyorum. Ancak yaşadığımız bu pandemi döneminde endişe ve talihsiz olaylar üzerinden anlatacağım.

Genelde “o işe girdiğimde, terfi aldığımda, maaşım arttığında, evlendiğimde, o evi aldığımda… mutlu olacağım” gibi mutlulukla ilgili rasyonel olmayan inançlara sahibiz. Aslında bunun tam tersi de geçerli; başımıza gelmesinden korktuğumuz talihsizlikler yüzünden de büyük yıkımlar yaşayacağımıza inanıyor ve kaygılanmaya başlıyoruz. Oysa psikoloji bu konuda yanılma eğilimimizin çok büyük olduğunu gösteriyor. Yanılmamızın nedeni de gelecekte yaşayacağımızı düşündüğümüz duygularımızla ilgili önyargılarımız.

İstediğimiz şeyi elde ettiğimizde duygusal olarak yaşayacağımız mutluluğun çok daha yoğun ve uzun süreceğini varsayıyoruz. Oysa “hedonik adaptasyon” denilen bir özelliğimiz yüzünden işler beklediğimiz gibi gerçekleşmiyor, iyi şeylere çok çabuk alışıyoruz ve mutluluk seviyelerimiz “denge noktası” denilen normal durumuna beklediğimizden çok daha çabuk geri dönüyor.

İşler istediğimiz gibi gitmediğinde yaşayacağımız yıkımla ilgili de aynı yanılgıya sahibiz. Araştırmalar, çoğu zaman işler ters gittiğinde beklediğimiz kadar kötü hissetmediğimizi gösteriyor. Bu yanılgımızın kaynağı “Etki Önyargısı”, başka bir deyişle gelecekte yaşanacak bir durumun üzerimizdeki duygusal etkisi (yoğunluğu ve süresi) konusunda yanlış tahminde bulunma eğilimimiz.

Harvard Üniversitesi’nde sosyal psikolog olan Dan Gilbert özellikle olumsuz olaylarla baş etme ve onlara alışma konusunda farkında olmadığımız kadar güçlü bir psikolojik dayanıklılığa sahip olduğumuzdan bahsediyor. Travmatik olaylar Dan Gilbert’ın “psikolojik bağışıklık sistemlerimiz” olarak adlandırdığı şeyi tetikleme eğiliminde. Psikolojik bağışıklık sistemlerimiz sayesinde beynimiz kaçınılmaz ve olumsuz bir durumdan, olumlu bir görünüm çıkarma yeteneğine sahip.

Örneğin bir ilişki bittikten iki ay sonra insanların genellikle bekledikleri kadar mutsuz olmadıklarını, sporseverlerin genellikle takımları kazandığında bekledikleri kadar mutlu olmadıklarını, travmatik olayları yaşayan kişilerin ve fiziksel sağlığını kaybedenlerin sonrasında eski mutluluk seviyelerine döndüklerini gösteren çalışmalar mevcuttur. ABD’de üniversite öğrencileri üzerinde yapılan bilimsel bir çalışmaya göre, küçük/büyük olayların öğrencilerin duygu durumlarına etki süresi maksimum 3 aydır.

Neleri göz ardı ediyoruz?

Bu önyargılarımızın bir nedeni de sadece bir duruma odaklanıp (Covid 19 gibi), hayatımızda olan diğer şeyleri göz ardı etme eğilimi olarak tanımlanabilecek “Focalism”, yani odaklanma önyargısıdır. Hayatlarımızda olumsuz giden şeylerin yanı sıra hala iyi giden şeyler olacaktır. Ancak bizler bu iyi şeylerin gelecekteki etkisini göz ardı ederek sadece olumsuzluklara odaklandığımız için felaket senaryoları yazarız.

Oysa insanların başlarına gelenleri rasyonelleştirme eğilimi vardır. “Kötü” bir şey olduğunda başlangıçta mutsuz oluruz, ancak hemen altta yatan nedenleri aramaya başlarız. Bu kötü olayın nedenlerine karar verdiğimizde, daha iyi hissetmeye başlarız. Bizim için tahmin edilebilir ve rasyonel açıklamaya yol açan kötü olaylar rastgele açıklanamayan kötü olaylar kadar korkutucu değildir.

Bilişsel önyargılarla nasıl baş etmeli?

Bahsettiğim önyargıları öğrendikten sonra gelecekteki bir etkinliğin bizi nasıl etkileyeceğini düşünürken unutmamamız gereken 2 pratik var…

1. “Focalism” tuzağıyla baş et: Sadece olumsuz senaryo yerine, gelecekte gerçekleşebilecek diğer tüm olayları düşünün; gelecekteki odağınızı bilinçli olarak genişletin.

2. Psikolojik bağışıklığına güven: Beynimizin herhangi bir olayı genellikle hızlı bir şekilde rasyonelleştirebilme özelliği sayesinde üzerimizdeki duygusal etkisini azaltma ve olumsuz bir durumdan olumlu bir görünüm çıkarma yeteneğine sahip olduğunu hatırlayın.

Bu dönemde whatsapp üzerinden Mutluluk Bilimi Pratiklerini paylaştığım “Endişeyi Azaltmak için Mutluluk Ritüelleri” online takipli grup çalışmama katılmak ya da online bireysel danışmanlık almak istersen bilgi için bilgi@iremulgu.com adresine mail atabilirsin. Pozitif psikoloji pratikleri ve hayat deneyimlerimi paylaştığım Instagram hesabıma, Youtube kanalıma ulaşabilirsin.

Kocaman sevgiler…

İlginizi çekebilir: Karantina zamanlarında iyi hissetme ritüelleri: Modunuzu yükseltecek 5 öneri

İrem Ülgü Orhan: Berkeley, North Carolina ve Pennsylvania Üniversitelerinde bulunan Pozitif Psikoloji kürsülerinde, Pozitif Psikoloji alanında eğitimler almış olan İrem Ülgü Orhan, bu eğitimlerini şamanik öğretiler ile besleyerek, doğu batı senteziyle kendi mutluluk atölyelerini tasarlıyor. Bireysel danışmanlık pratiğinde, özellikle kişilerin hedefleri önünde engel oluşturan, farkında olmadıkları düşünce ve davranış kalıplarını fark ettirme ve değişim yaratmaya dayalı kendine has koçluk metodlarını kullanıyor. Amacını "Her geçen gün daha çok kişinin potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olmak" olarak özetliyor. İrem kurucusu olduğu HUB Consulting şirketi ile koçluk, eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermenin yanı sıra, İrem Ülgü Orhan adlı Youtube kanalı aracılığıyla kendi alanıyla ilgili video içerikleri paylaşıyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale