X

Sürekli diyette olmanın açlığı tetiklediğini biliyor musunuz?

Şunu hiç düşündünüz mü? Güzel görünme çabası, kilo verme derdi ve sağlıklı beslenme takıntısı bu yolculukta sizi hedefe ulaştıran değil, aksine ayağınıza bağ olan detaylar olabilir mi?

Odaklanmanız gereken yer; sağlıklı beslenmek, diyet ve egzersiz yapmakla ilgili ana motivasyonunuzu iyi anlamanız. Bu süreçte kendinize “Bütün bunları neden yapıyorum?” sorusunun cevabını dürüstçe vermeniz çok önemli bir dönüm noktası! Eğer bu konuda dürüst olabilirseniz bundan sonrasında işiniz çok kolay… Çünkü o zaman sağlıklı beslenmek ve yaşamak ile ilgili beklentinizi “kozmetik bir eğilimden”, yani sizi birileri veya kendinizle yarışma halinden çıkararak “yaşam biçiminizi değiştirdiğiniz bir alışkanlık” edinmeye doğru evriltebilirsiniz. İşte o noktada doğru rotada sürecek bir yolculuğa hazır haldesiniz demektir…

Bunun sebebi şu; huzursuz, endişeli ve gergin bir ruh hali kilo vermenin önündeki en önemli engellerden biridir. Ayrıca bu durum sadece obezite ve kilo verme sürecinde değil, hayatın hemen her noktasında istediğiniz şeylerle aranıza mesafe koyan bir bariyer ne yazık ki.

Hayatın ince ayrıntılarından birisi bu; bir konuya takıntı olabilecek derecede ilgi duyarsanız o konu hakkındaki olumlu sonuçlardan da o derece uzaklaşmaya başlarsınız. Çünkü bir şeyi normalden fazla düşünmek bedende ister istemez stres faktörünü de tetiklemektedir. Çünkü biliyoruz ki stres, obezite de dahil olmak üzere bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan pek çok hastalığın tetikleyicisidir.

İşte zihin ve beden arasındaki bu işleyişten ötürü; sürekli diyette olmak “kronik açlık” algısı yaratmaktadır. Bu noktada içinden çıkılmaz bir kısır döngü başlamaktadır. Gelin bu kısır döngüyü size adım adım anlatayım.

1. Kronik açlık algısı ister istemez sürekli yemek yemeye ihtiyacınız olduğunu hissettirecek, ki biz buna dürtüsel beslenme diyoruz.
2. Dürtüsel beslenme ise, açlık hissedin veya hissetmeyin, ağzınıza bir şey atmadan mutlu olamama halini geliştirir. Böylece bir şey yemeden mutlu olamaz hale gelirsiniz.
3. Gerçek bir açlık olmaksızın bu tip dürtüler yüzünden ihtiyacınızdan fazlası ile beslenmek kilo kontrolü sürecinde dengeleri bozan ilk nokta. Bu basamağa vardığınızda kilo almak kaçınılmaz olmaya başlar. (Gerçek açlık nasıl oluşur? Bunu bir sonraki yazıda konuşacağız.)
4. Kilo aldığınıza ve bunun önüne geçemediğinize şahit oldukça depresif bir ruh hali tetiklenir. Kendinizle ilişkiniz bozulur. Bu durum ise öz sevgi ve güven noktalarını zedelemeye başlar.
5. İşte karar anı; ya sizi anlık olarak mutlu eden yemek yeme eğilimine yenik düşeceksiniz ya da kilo alma sürecinin önüne geçmek için diyete başlayacaksınız!
6. Ve burada önemli bir diğer karar anı daha devreye girecek; sadece kişisel deneyimleri ile sağlık öncüsü olmaya soyunan birilerinin salık verdiği önerileri mi dinleyeceksiniz, yoksa kendi kilo alma yolculuğunuzu tanıyıp sorunun kaynağına mı ineceksiniz? 
7. Anlık bir çözüm bulmak çok daha kolay gelecek, çünkü insanız, sabırsızız. Yüksek ihtimalle kolay gelene inanacaksınız.
8. Bu kilo alma sürecinizin nedenleri ile ilgilenmeden ve bu basamaklardaki beslenme ve psikoloji arasındaki büyük ilişkiyi tamir etmeden el yordamıyla başladığınız diyet yolculuğunda -çok uzun değil, en fazla 3-4 gün sonra- aldığınız bütün kararları yerle bir edecek hareketi yapacaksınız. “Neticede açsınız!” Bir insan bu fikirle ne kadar süre baş edebilir. Kendinizi aç olduğunuza inandıracaksınız; yiyeceksiniz!
9. İşte o yemeyi bitirdiğiniz an, bir suçluluk hissi başlayacak: “Zaten o kadar da aç değilmişim, yemesem de olurmuş!” Bunu fark edeceksiniz.
10. Bu suçluluk hissi zaten temelde hep hissettiğiniz ve nedenine odaklanmadığınız stresi ve depresif ruh halini daha da çok tetikleyecek. Bir süre sonra açlık hissi yeniden baş gösterecek.

Ve sonuç: ARTIK KRONİK OLARAK AÇSINIZ!

Zihninizde yaşadığınız bu döngülere gerçek cevaplar bulmadan ve bu problemlerin üzerine eğilmeden el yordamıyla yaptığınız diyetlerin, her seferinde metabolizmanızda yarattığı kalıcı hasarlardan bahsetmiyorum bile! Her kilo verip alma sürecinden sonra işlerin çok daha zor bir yere gideceğini unutmayın. Her başa dönüş, başarısızlık hissini de tetikleyecek kaçınılmaz olarak. O yüzen lütfen kendinize özen gösterin. Neden iyi beslenmek istiyorsunuz? Neden egzersiz yapmak istiyorsunuz? Neden kilo veremiyorsunuz? Bütün bunların cevabını vermeden başladığınız bir yolculuğun sizi karaya ulaştırmayacağını unutmayın.

Sevgilerimle…

Hande Acarel: 2005 yılında Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldum ve ardından Ankara Üniversitesi’nde Beslenme Bilimleri alanında yüksek lisansımı tamamladım. Florence Nightingale Şişli Hastanesi'nde klinik, poliklinik ve obezite diyetisyeni olarak çalıştıktan sonra Madalyon Psikiyatri Merkezi'nde uzman bir ekiple obezite ve beslenme bozuklukları alanında çalışmalarıma devam ettim. 2012 yılından bu yana ise Eti Gıda pazarlama departmanına beslenme uzmanı olarak danışmanlık veriyorum. Pilates Eğitmenliği sürecime 2014 yılında Balanced Body University’nin uluslararası geçerliliğe sahip sertifika programlarını tamamlayarak, 2016 yılında Kuzguncuk Beslenme & Pilates Stüdyo’yu kurdum ve bu kapsamda beslenme ve egzersizi bir araya getirdiğim bir yöntemle çalışmalarımı sürdürüyorum. 2020 yılında Biruni Üniversitesi’nde Fitoterapi Eğitimimi tamamladım. Bitkilerin beslenme ve kilo kontrolü sürecinde kullanımları konusunda çalışmalar yapıyor ve bunu beslenme danışmanlığı süreçlerime entegre ediyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale