X

Stresi yönetmek için kullanabileceğiniz 12 maddelik eylem planı

Stresi nasıl yöneteceğimizi öğreneceğimiz bu yazı dizisinde stresi her yönüyle inceleyeceğiz. Geçen günkü yazımızda stresin ne olduğundan bahsetmiştik. Bugünse onu nasıl yöneteceğimizi anlatacağız. Hazırsanız başlıyoruz. İşte stresi doğru yönetebilmek için kullanabileceğiniz 12 maddelik bir eylem planı.

Kendinize nefes alma alanları yaratın.
1. Çekirdek inançlarınızı değiştirin

‘Çekirdek İnançlar’ Aaron T.Beck’in kurucusu olduğu Kognitif Terapi’ye ait bir kavram olup, kişinin iç dünyası ile çevresi arasındaki temel varsayımlarıdır. Çekirdek inanç geçmiş yaşantılara ve öz deneyimlere dayanmaktadır. (Türkçapar, 2012). Olumlu ve olumsuz şekilde olabilirler. Biz burada sadece olumsuz çekirdek inançlardan bahsedeceğiz.

Çekirdek inançlar çocukluk dönemimizde etrafımızdaki insanlardan kendimizle ilgili aldığımız mesajların bir eseridir. Örneğin beş, altı yaşlarındayken annesinden sürekli olarak şanssız olduklarına dair laflar duyan bir çocuk bu lafı içselleştirir ve büyüdüğünde, “ben şanssız bir ailenin ferdiyim dolayısıyla ben de şanssızım” diye düşünür ve çekirdek inancına sahip bir yetişkin olur. Bu tip inançlar hayata bakış açımızın temel taşları halindedir. Biz de farkına varmadan hayatta başımıza gelen her türlü olayı çekirdek inançlarımızın kısıtlı dünya görüşüne göre değerlendiriyoruz. Hayatımız genellemelerle, felaket tellallığıyla, kontrol oyunlarıyla, kurban rolüne bürünmekle geçip gidiyor.

Ve tabii ki çekirdek inançlarımız bize stres veriyor. Kendinin şansız olduğuna inanan bir insan en ufak bir aksilikle karşılaştığında dünya başına yıkılmış gibi hissedecektir. Çekirdek inançlarınızı yakından tanımanız için size bir egzersiz öneriyorum:

  1. Boş bir defterin sayfasını bir çizgiyle ortadan ikiye ayırın. Sayfanın sol tarafına aklınıza gelen bütün olumsuz çekirdek inançlarınızı yazın. “Ben tembelim, çok şanssızım, ne yaparsam yapayım yalnızlığa mahkumum” gibi.
  2. Yazdıktan sonra bütün çekirdek inançlarınızı tek tek okuyun. Onları analiz edin. Zihninizi durmadan meşgul eden bu inançlarınız gerçekten doğru mu? Diyelim çekirdek inançlarınızdan biri “ben de ailem gibi çok şanssızım” olsun. Bu doğru mu? Şans sizin için nedir? Hayatınızda hiç mi şanslı olduğunuz bir nokta yok? Negatif düşüncelerinizin sizin stres seviyenizi arttırmanın yanı sıra, sizi kısıtladığının, gerçek potansiyelinize ulaşmanızı engellediğinin farkında mısınız?
  3. Şimdi sıra defterinizin sağ tarafına çekirdek inançlarımızın tam aksini yazmaya geldi. Örneğin, yazdığınız cümle “ben beceriksizim” olsun. Sayfanın sağ tarafına “ben son derece becerikli biriyim” yazın. Kendimizi nasıl etiketlendirirsek o tip davranışlar sergileriz. Belki size çocukken durmadan beceriksiz olduğunuz söylendi. Siz dünyanın en becerikli insanı da olsanız bile, kendiniz hakkınızdaki düşünceniz bunun tam tersiyse ya kendinize tam olarak güvenmediğiniz için beceriksiz davranışlar sergileyeceksiniz ya da her yaptığınızdan şüpheleneceksiniz. Kendiniz için yazdığınız yeni çekirdek inançlarınızı tekrar tekrar okuyun, onları içselleştirmeye çalışın. Bu minik egzersizimiz sadece bir başlangıç. Çekirdek inançlarınızı derinlemesine incelemek ve onları dönüştürmek için bir psikologdan yardım alabilirsiniz.
2. Olayları ele alma tarzınızı değiştirin

Stresli bir olayla karşı karşıya kaldığınızda kendinize “ben bunu yapabilirim, yakında geçecek, ben daha zorlu işlerin üstesinden geldim bunun da gelirim” gibi pozitif telkinlerde bulunun. Bunun yanı sıra değiştiremeyeceğiniz insanları, olayları oldukları gibi kabul etmeyi öğrenin.

3. Gerçekçi olun

Kendinizden ve başkalarından beklediklerinizin gerçekçi olmasına dikkat edin. Unutmayın insanları idealize etmezseniz, onlar tarafından hayal kırıklığına uğrama riskiniz oldukça düşecektir. Mükemmeliyetçi bir insansanız kendinize bir iyilik yapın ve bu yönünüzü biraz da olsun törpüleyin. Hayatınızdan “olmalıyım, yapmalıyım” gibi şartlı cümleleri çıkartın. Kendinizi iyi tanıyın, potansiyelinizi ve limitlerinizi iyi bilin. Gün içinde yapabilecekleriniz hakkında realistik olun.

4. Organize olun
Sizler de gerçekleştirmek istediğiniz şeyleri günlük, haftalık ve aylık hedefleri belirleyip kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

Stres nedenlerinden biri de organize olmamaktır. Zamanınızı iyi planlamayı alışkanlık haline getirin. Hayatınızın sorumluluğunu üzerinize alın. Problemleriniz için endişelenmek yerine çözüm üretin. Yapılan bir araştırmaya göre belirli bir amaca sahip olmak, hedeflerimizi belirlemek motivasyonumuzu arttırmanın yanı sıra stres seviyemizi aşağı çeker. Sizler de gerçekleştirmek istediğiniz şeyleri günlük, haftalık ve aylık hedefleri belirleyip kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.

5. Kendinize nefes alma alanları yaratın

Gün içinde en az on dakikanızı kendinize ayırın. Bu on dakikayı en sevdiginiz aktiviteleri yaparak geçirin. Lütfen benim kendime ayıracak on dakikam yok demeyin. Sosyal medyaya ayıracak on dakikanız varsa, kendinize ayıracak on dakikanız da vardır. Yapabileceğiniz aktivitelere örnekler: Bol köpüklü bir banyo yapmak, en sevdiğiniz müzikleri dinlemek, dans etmek, evde cilt bakımı yapmak. Bu on dakikayı kendinize çok görmeyin. Unutmayın bu dünyadaki en önemli insan sizsiniz. Kendinizi ara sıra şımartmak ve de sevmek strese karşı en önemli kalkanlardan biridir.

6. Kendinize iyi bakın
Yapılan araştırmalar meditasyonun tansiyonu düşürmekte, stresle alakalı iltihaplanmayı azaltmakta işe yaradığını gösteriyor.

Düzenli beslenin, düzenli olarak dinlenmeyi alışkanlık haline getirin. Stres altında olan insanlar genelde düzensiz yemek yeme ve az ya da çok uyuma eğilimi gösterirler. Stresin zararlı etkilerini görmeye başladığınızda yapmanız gereken en önemli şeylerden biri beslenmenize ve dinlenmenize dikkat etmektir. Uyku stresten kaynaklanan aşırı kortizolu dengeler ve her türlü hasarı onarır. En az sekiz saat uyumaya ve her gece aynı saatte yatıp, sabahları da aynı saatte kalkmaya gayret edin.

7. Gönüllü olarak çalışın

Gönüllü olarak çalışmanın tansiyonu düzenlendiğini, stres seviyesini aşağı çektiğini ve hatta daha uzun yaşamaya yol açabileceğini biliyor muydunuz? American Journal of Public Health’de yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, gönüllü olarak çalışan insanlar stresle daha kolay başa çıkıyorlar. Başkalarına faydalı olurken, kendinize de iyiliğiniz dokunsun istiyorsanız hadi gönüllü olmaya.

8. Düzenli olarak egzersiz yapın

Araştırmalar düzenli egzersiz yapmanın stres üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu vurguluyor. İyi bir doktor kontrolünden geçtikten sonra egzersiz yapmaya başlayın. Egzersiz yapmak hem bedeninize hem de ruhunuza çok iyi gelecek.

9. Hobi edinin

İş ve özel yaşantınızı dengelemenin en önemli yollarından biri hobi edinmektir. Hobi edinmek kişinin stresten uzaklaşmasını sağlar. Bir müzik enstrümanı çalmak veya fotoğraf çekmek gibi hobiler sizi hayata daha da bağlayacaktır. Peki sizin ilginizi çeken hobi hangisi? Onu bulun ve bugünden itibaren yapmaya başlayın.

10. Olayları kişisel algılamayın

Bu dünyada başımıza gelen çoğu olayın bizimle ilgisi yok. Evet size bugün kaba davranan banka memurunun da, trafikte yolunuzu kesen sürücünün de, hatta size zaman zaman ters davranan patronunuzun da aslında dertleri sizinle değil kendileriyle.

11. Bol bol gülün
Yapılan araştırmalar meditasyonun tansiyonu düşürmekte, stresle alakalı iltihaplanmayı azaltmakta işe yaradığını gösteriyor.

Yapılan araştırmalar strese karşı kullanılacak en büyük kalkanlardan birinin gülmek olduğunu gösteriyor.Bol bol gülerek stresin zararlı etkilerinden kendinizi kurtarın. Komedi filmleri seyredin, arkadaşlarınızla eğlenin. Kısacası her fırsatta gülün. Gülmenin sağlığımız üzerindeki olumlu etkilerine verilecek en güzel örnek Amerikalı gazeteci Norman Cousins’in gülme seanslarıdır. Ağır bir kemik hastalığına yakalanan Cousins seyrettiği komedi filmlerinin de yardımıyla sağlığına kavuşmayı başarmıştır.

12. Rahatlamayı öğrenin

Kendinize düzenli olarak rahatlama ve gevşeme sahaları yaratın. Eğer daha önce denemediyseniz yoga ve meditasyonu deneyebilirsiniz. Yapılan araştırmalar meditasyonun tansiyonu düşürmekte, stresle alakalı iltihaplanmayı azaltmakta işe yaradığını gösteriyor. Meditasyon aynı zamanda ruhsal durumumuzu düzenleyen serotonin ve dopaminin salgılanmasıyla ilişkilendiriliyor. Zihninizi ve bedeninizi Yaratıcı İmgeleme ile de minik bir tatile çıkarabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey gözlerinizi kapatıp kendinizi güzel bir yerde hayal etmek. Bu en sevdiğiniz plaj olabilir ya da güzel bir göl kenarı olabilir. Derin derin nefes alarak bir beş dakikanızı bu yerde geçirin. Burası sizin emniyetli güvenli yeriniz. Gün içinde kendinizi stres altında bulduğunuzda bir fırsatını bularak beş dakika yalnız kalın ve derin derin nefes alarak güvenli cennetinizi ziyaret edin.

Eğer stres üzerinizde uzun süredir birikmişse stresin etkilerini azaltmanız bir günde olmayacaktır. Ancak size verdiğim bu 12 maddeyi uygulamaya başlarsanız stres seviyenizin en az on gün içinde azalmaya başladığını göreceksiniz. Her türlü sorunuz için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bir başka yazıda görüşmek üzere.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Stres yönetimi: Stres ve dünyayı algılayış şeklimiz arasında nasıl bir ilişki var?

Kaynaklar:
Türkçapar, H. (2012). Bilişsel Terapi (6.Baskı). Ankara: HYB Basım Yayın (2012)

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale