X

Spotify, Türkiye’de 10’uncu yılını kutluyor: RADAR Türkiye

Lider audio streaming platformu Spotify, Türkiye pazarına 10 yıl önce giriş yaptı ve yerli müzik tüketiminde yaşanan gözle görülür artışın etkisiyle Türkiye’nin müzik sektörü bir daha eskisi gibi olmadı. Şimdi, Türkiye’de 10. yılını kutluyor ve son 10 yılın en çok dinlenenleri ve yeni çıkış yapan sanatçılar için RADAR Türkiye‘yi bizlerle buluşturuyor:

Müziğin objektifinden son 10 yıl

Kesin olan bir şey var ki o da Türkiye’nin yerli müziğe olan sevgisi yıllar içinde önemli oranda artış gösterdi. Spotify’ın son 10 yıla ait verileri, 2013’te Türkiye’nin Top 100 listesinde yerli sanatçılara ait yalnızca 3 şarkının olduğunu gösteriyor. 2018’e gelindiğinde ise platform, Türkiye’nin Top 100 listesinde 72 adet yerli şarkı ile büyük bir yükselişe şahit oldu ve bugün 2023 itibarıyla, en çok dinlenen 100 şarkının 94’ü yerli şarkılardan oluşuyor. Spotify Türkiye’deki 10’uncu yılında, Türkiye’nin son 10 yılda en çok dinlenen sanatçıları, kadın sanatçıları, şarkıları ve müzik gruplarını açıklarken de bütün bu Top 10 listelerinde yalnızca tek bir yabancı ismin yer aldığı görülüyor.

Türk sanatçıların Türkiye dışındaki ülkelerde dinlenme oranı da yıllar içerisinde ciddi bir artış gösterdi. Bugün 180’in üzerinde ülkede 551 milyon aktif kullanıcı sayısına ulaşan Spotify’da, Türk sanatçıların Türkiye dışındaki ülkelerde dinlenme oranı her yıl ortalama yüzde 75’e yakın bir artış ivmesi yakaladı.

Türkiye’deki kullanıcıların müzik zevki de 10 yıl içerisinde değişti. 2013 ile 2017 yılları arasında daha çok pop müzik ilgi görüyordu. Bu dönem aynı zamanda alternatif ve deneysel sound’ların dinleyicilere eşlik ettiği bir dönemdi. 2017’den itibaren ise hip hop en çok dinlenenler listelerine sıkı bir giriş yaptı ve o zamandan beri Türkiye’nin en popüler müzik türlerinden biri haline geldi. Günümüze gelindiğinde ise insanların dinlemeyi sevdiği müziklerde; arabesk, elektronika ve Türk Halk Müziği gibi sound’lardan etkilenen ve pop, rock, indie ve hip hop gibi ana akımlardan beslenen büyük bir zenginlik ve çeşitlilik dikkat çekiyor.

Spotify Güney ve Doğu Avrupa Müzik Direktörü Melanie Parejo, “Spotify’ın Türkiye’ye girişinden bu yana, Türkiye pazarı, bölgenin önde gelen ve hızlı büyüyen pazarlarından biri haline geldi. Ülkedeki 10’uncu yılımızı kutlamaktan gerçekten büyük heyecan duyuyoruz. Son 10 yılda eşsiz ve çok zengin bir müzik sahnesinin ortaya çıkışına tanık olduk. Sanatçılara ve onların ekiplerine içgörüler ve çeşitli araçlar sağlamak, EQUAL gibi programlar hayata geçirmek ve Türkiye içinde ve dışarıda sanatçıların tanıtımına katkıda bulunmak gibi çalışmalarımızla içerik üreticilerinin yurt içinde ve yurt dışında büyümesine ve onların başarılarına katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Türkiye’deki müzik sektörünün büyümesine olan desteğimizi sürdürürken aynı zamanda Türkiye’deki kullanıcılarımıza mümkün olan en iyi audio deneyimini sunmaya devam edeceğiz.” dedi.

Spotify yeni çıkış yapan yerli sanatçıları desteklemeyi hedefleyen RADAR programını duyurdu

Spotify, Türkiye’de kullanıma açılmasının 10’uncu yılını kutladığı bu dönemde, ülkedeki yeni yetenekleri desteklemeyi amaçlayan global programı RADAR’ı Türkiye’de hayata geçirdiğini duyurdu. RADAR, kariyerlerinin başlarındaki sanatçıları desteklemeyi hedefleyen, platform içinde ve dışında onlara daha fazla tanıtım desteği sağlayarak yeni kitlelere ulaşmalarına yardımcı olmayı amaçlayan küresel bir sanatçı programı.

RADAR Türkiye’nin ilk sanatçıları arasında, her biri farklı background’lara sahip olmakla beraber sanatlarını kendilerine has bir vizyon ve bakış açısıyla inşa eden Böyleyken Böyle, Ege Can Sal, Paptircem, Selin ve Sena Şahin yer alıyor.

Spotify Sanatçı ve Yapım Şirketi İlişkilerinden Sorumlu Müdür Fırat Tekaüt “RADAR programını Türkiye’de hayata geçirerek, Türkiye’nin yeni çıkış yapan yeteneklerini desteklemek ve kariyerlerinin önemli bir noktasında hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada bilinirliklerini artırmak üzere güçlü bir adım daha atıyoruz. Programın parçası olan ilk RADAR Türkiye seçkisinin de Türkiye müzik sahnesinin çeşitliliğini tam anlamıyla yansıttığına inanıyoruz. Sanatçıların her biri farklı bir background’dan geliyor, farklı müzik tarzlarına sahip ve hepsinin kendilerini ifade etme tarzı benzersiz. RADAR Türkiye ile ülkemizdeki çok sayıdaki parlak ve yetenekli zihni öne çıkarmak ve onlara fırsat verildiğinde neler yapabileceklerini göstermek istiyoruz.” dedi.

Türkiye’de 10’uncu yılını kutlayan Spotify, Türkiye’de son 10 yılın en çok dinlenen sanatçılarını, kadın sanatçılarını, şarkılarını ve podcast’lerini açıkladı.

Türkiye’de Spotify’da son 10 yılın en çok dinlenen sanatçıları:

  1. Ezhel
  2. UZI
  3. Sezen Aksu
  4. Sagopa Kajmer
  5. Duman
  6. cakal
  7. Lvbel C5
  8. Emir Can İğrek
  9. Yüzyüzeyken Konuşuruz
  10. Dolu Kadehi Ters Tut

Türkiye’de Spotify’da son 10 yılın en çok dinlenen şarkıları:

  1. Seni Dert EtmelerMadrigalSeni Dert Etmeler –
  2. Bi’ Tek Ben AnlarımKÖFNBi’ Tek Ben Anlarım –
  3. Aşkın OlayımSimgeAşkın Olayım –
  4. Dinle Beni Bi’Dinle Beni Bi’ – Yüzyüzeyken Konuşuruz
  5. ARASAN DAUZIARASAN DA –
  6. Bir Derdim Var – mor ve ötesiBir Derdim Var –
  7. GitmeDolu Kadehi Ters TutGitme –, Sedef Sebüktekin
  8. AntidepresanMert DemirAntidepresan –, Mabel Matiz
  9. Uzunlar – V1Uzunlar – – Evdeki Saat
  10. PAPARAZZIUZIPAPARAZZI –

Türkiye’de Spotify’da son 10 yılın en çok dinlenen kadın sanatçıları:

  1. Sezen Aksu
  2. Zeynep Bastık
  3. Güneş
  4. Sertab Erener
  5. Hande Yener
  6. Gülşen
  7. Ebru Gündeş
  8. Sıla
  9. Simge
  10. Melike Şahin

Türkiye’de Spotify’da son 10 yılın en çok dinlenen müzik grupları:

  1. Duman
  2. Yüzyüzeyken Konuşuruz
  3. Dolu Kadehi Ters Tut
  4. Pinhani
  5. Adamlar
  6. mor ve ötesi
  7. maNga
  8. Madrigal
  9. Perdenin Ardındakiler
  10. BTS

Türkiye’de Spotify’da son 10 yılın en çok dinlenen podcast’leri:

  1. Kendine İyi Davran
  2. Ortamlarda Satılacak Bilgi
  3. Merdiven Altı Terapi
  4. Barış Özcan ile 111 Hz
  5. Mitolojik İnciler 
  6. Meksika Açmazı
  7. O Tarz Mı? 
  8. Buralar Hep Seks 
  9. Fularsız Entellik
  10. Nasıl Olunur

İlginizi çekebilir: “Cumhuriyet’in Divası” Müzeyyen Senar EQUAL Türkiye’nin Ekim ayı elçisi oldu

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale