X

Spor yaparken doğru nefes nasıl alınır: Kontrollü nefesle spordan maksimum verim almanın yolları

Ortalama bir yetişkinin günde yaklaşık 24 bin kez nefes alıp verdiğini biliyor muydunuz? Vücudun metabolik faaliyetleri için gerekli olan oksijenin vücuda alınmasını sağlayan nefes alışverişi, yaşam döngümüz boyunca kendiliğinden gerçekleşen, otonom sinir sistemi tarafından yönetildiği halde kontrol de edilebilen tek yaşamsal faaliyet. Aldığımız her nefeste akciğerlerimize dolan havanın yaklaşık 5’te biri oksijenden oluşuyor ve bu oksijenin %5’i enerji üretiminde kullanılıyor. Bedenimizin aktif olarak çalıştığı ve daha fazla enerji üretmeye ihtiyaç duyduğu zamanlarda, yani spor yaparken doğru nefes alıp vermek ise vücudun metabolik faaliyetlerinin aksamaması, hastalık riskinin oluşmaması ve yapılan egzersizden maksimum fayda alınması için son derece önemli.

Antrenmanlarınız sırasında nefesinizin hızını, kalitesini, nereden ve nasıl nefes aldığınızı kontrol altında tutmak atletik performansınızı etkileyen en önemli faktörler arasında yer alıyor. Hayata gözlerimizi açtığımız ilk günden beri sürdürdüğümüz bu faaliyeti otomatik pilotta gerçekleştirdiğimiz için nasıl yaptığımıza çoğu zaman çok dikkat etmesek de, çeşitli koşullara bağlı olarak ayarlanabilen farklı nefes alma yolları bulunuyor.

Spor yaparken doğru nefes almak ne anlama geliyor?

Spor yaparken, hem aktif olduğumuz hem de dinlendiğimiz zaman dilimlerinde nefesin doğru yönetilmesi, ancak diyafram kasının doğru kullanılabilmesiyle mümkün. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran, şemsiye şeklinde bir yapı olan diyafram kası, egzersiz sırasında da dinlenme sırasında da nefesinizin gücünü ve yoğunluğunu kontrol etmenizi sağlayan en önemli solunum organı. Çoğumuz nefes alırken ve verirken bu kası tam olarak çalıştırmıyor, bunun yerine göğüs boşluğunda başlayıp göğüs boşluğunda biten, daha kısa ve sığ nefesler alıyoruz. Kısa ve sığ nefesler alırken akciğerlerimizi tam kapasite kullanamadığımız için, hücrelere de yeterli miktarda oksijen iletilemiyor ve kalp, hücrelere daha fazla oksijen iletebilmek için daha hızlı çalışıyor, kan basıncı artıyor, nabız hızlanıyor ve en sonunda endişe, stres gibi duygularla birlikte nefes darlığına kadar varabilen ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Bu anlamda spor yaparken diyafram kasını aktif şekilde kullanabilmek, yani her nefeste havayı daha derin çekerek göğüs boşluğundan karın boşluğuna doğru aktif olarak iletmeyi ve nefes verirken de karın bölgesindeki kasları aktif olarak çalıştırmayı alışkanlık haline getirmek son derece önemli.

Diyaframdan nefes alındığında göğüs boşluğu tamamen havayla doluyor ve akciğerler tam kapasite çalışmaya başlıyor. Daha fazla alveolün hava ile dolması, kana daha fazla oksijen iletilmesi, kalbin daha yavaş çalışarak daha fazla oksijen taşıyabilmesi ve kasların daha yavaş yorulması anlamına geliyor. Bu da daha uzun saatler, daha yoğun eğersizleri, daha yavaş yorularak yapabileceğiniz ve hücrelerinize zarar vermeden, yaşamsal faaliyetler için gerekli olan oksijeni dengeli olarak tüketerek hem sağlığınızı korumanıza hem de spor performansınızın artmasına yardımcı oluyor.

Spor yaparken doğru nefes almak neden önemli?

Oksijeni kaslarınız için bir tür yakıt olarak düşünebilirsiniz. Konuşmak, yürümek, yüzmek gibi en basit kas hareketinden kasların en yoğun kullanıldığı egzersizlere kadar kasların hareket ettiği her an oksijene ihtiyacı var. Günlük yaşamda her nefes alışımızda ciğerlerimize 0,5 litre hava dolarken, bu miktar yoğun egzersiz yaptığımız zamanlarda 3 litreyi bulabiliyor.

Deniz seviyesinde soluduğumuz havanın yaklaşık %20’si oksijenden oluşuyor. Bu hava ağzımıza ya da burnumuza girdiğinde önce gırtlaktan, sonra soluk borusundan, ardından sağ ve sol ana bronşlardan geçerek akciğerlere, bronşiyollere ve alveollere ulaşıyor. Alveollerde bulunan kılcal damarlar tarafından alınan oksijen, kandaki alyuvarlar aracılığıyla kalbe, beyne ve vücutta bulunan tüm diğer organlara ve kaslara iletiliyor. Yine bu organlardan ve kaslardan toplanan metabolizma artığı karbondioksit de, aynı rotayı takip ederek ağız ve burun yoluyla dışarı atılıyor.

Ne kadar aktif bir yaşam sürdürürsek, vücudumuzun da hem yaptığımız aktiviteleri maksimum performansta sürdürebilmek hem de olağan metabolik süreçleri aksamadan yönetebilmek için o kadar fazla oksijene ihtiyacı oluyor. Havadan alınan oksijen kaslara ne kadar verimli iletilebilirse, egzersizden aldığımız verim de aynı oranda artıyor. Bu nedenle spor yaparken en önemli odak noktamız doğru nefes almak olmalı. Egzersiz sırasında doğru nefes aldığımızda ağırlık kaldırma, koşma, yüzme, bisiklete binme gibi hem kas güçlendirme hem de kardiyo odaklı egzersizlerden daha iyi faydalanabiliyoruz.

Hangi egzersizde nasıl nefes almak gerekir?

Egzersiz sırasında nefes alıp vermek, akciğerlerin hacminin sürekli değişmesi anlamına geliyor. Yani siz her nefes aldığınızda ve verdiğinizde omurganızın, kaburgalarınızın, core bölgesi kaslarınızın, pelvisinizin, omuzlarınızın konumu; karın ve göğüs boşluğunuzdaki basınç devamlı olarak değişiyor. Bu nedenle, nefes alma şekliniz egzersiz performansınızı, o egzersizi ne kadar zor ya da kolay tamamlayacağınızı belirleyebiliyor.

1. Ağırlık ve kuvvet antrenmanları

Ağırlık antrenmanı sırasında nefesinizi kontrol etmek, daha az çabayla daha fazla ağırlık kaldırmanıza ve daha fazla güç uygulamanıza yardımcı olabilir. Spor yaparken doğru nefes almak hücrelerinize daha fazla oksijen iletilmesinin yanı sıra, iç basıncınızı düzenleyerek omurganızı stabilize etmenize, postürünüzü kontrol etmenize, diyaframınızı kullanmak için core bölgenizi aktif olarak çalıştırmanıza ve daha az güç uygulayarak daha fazla ağırlık kaldırmanıza yardımcı olabilir. Kuvvet egzersizlerinde yaptığınız hareketlerin itme mi yoksa çekme mi gerektirdiği gibi çeşitli faktörler, nasıl nefes almanız gerektiğiyle ilgili de farklılıkların oluşmasına neden olabiliyor.

Ağırlık antrenmanlarında (itme odaklı) ağırlığı kaldırırken eş zamanlı olarak burundan ya da ağızdan nefes verilmesi, ağırlığı indirirken de, derin bir nefes alınması öneriliyor. Ağırlığı kaldırırdığınız sırada nefes verirken bir yandan core bölgesi kaslarınızı aktif olarak çalıştırarak postürünüzü destekleyeceğiniz için, hem dengenizi daha iyi koruyabilir hem de daha az yorularak antrenman yapabilirsiniz.

Kuvvet uygularken aynı zamanda nefes vermek ve kuvvet uygulamayı bıraktığınızda nefes almak ayrıca, hareket esnasında nefesinizi tutmanız sonucunda gerçekleşebilecek kan basıncı düşüşünü önlemeye yardımcı bir ‘basınç tahliye valfi’ görevi görüyor. Başka bir deyişle, ağırlığı indirme sırasında eşzamanlı olarak nefes almak, bir sonraki kaldırışta dengenizin daha iyi korunmasını sağlayabiliyor ve ani kan basıncı değişimi nedeniyle başınızın dönmesini engelleyebiliyor.

İlginizi çekebilir: Egzersiz sırasında yaşanan mide bulantısı, halsizlik ve baş dönmesinin nedenleri

2. Kardiyo egzersizleri

Vücut ağırlığı ya da çeşitli ağırlıkların kullanıldığı güç antrenmanlarından farklı olarak; koşu, bisiklet, yüzme gibi kardiyo egzersizlerinde ana önceliğiniz tutarlı ve ritmik bir nefes alışverişini korumak olmalı. Kardiyo egzersizler sırasında kaslara ihtiyaç duydukları oksijenin iletilmesi, sadece daha fazla hava alınmasıyla değil, kan damarlarının genişlemesi ve düşük nabızla, kalbi yormadan hücrelere oksijen iletilebilmesiyle de mümkün. Solunan havada bulunan ve kan damarlarının genişlemesine yardımcı olan nitrik oksiti düzenli olarak kana gönderdiğinizde damarlarınız genişleyeceği için kanın oksijen taşıma kapasitesi artacak ve kaslarınızın yorulmadan çalışması için gerekli olan oksijenin sağlanması da kolaylaşacaktır.

Özellikle uzun mesafeli koşu gibi dayanıklılık gerektiren kardiyo egzersizlerinde sabit ve tutarlı bir nefes ritmi aynı zamanda temponuzu da korumanıza yardımcı olur. Örneğin, koşu sırasında üç adımda bir nefes alıp üç adımda bir nefes vererek hem tutarlı nefes alabilir hem de koşu temponuzu koruyabilirsiniz.

Tutarlı nefes almak tabii ki kısa, sık ve hızlı nefesler alabileceğiniz anlamına gelmediği gibi, yavaş nefes almanız gerektiği anlamı da taşımıyor. Örneğin, günlük hayatınızda çok yavaş ve rahat nefes alıyor olmanız daha fazla hava çekme yeteneğinizi köreltebilir ve kardiyo egzersizlerinde nefessiz kalmanıza neden olabilir. Dayanıklılık ve hız gerektiren antrenmanlarınızda 2 ila 3 saniyede bir, mümkün olabildiğince derin nefesler alıp vererek çalışarak en iyi performansı alabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Maske ile koşu yaparken dikkat etmeniz gereken 8 püf nokta

3. Hareket ve poz odaklı egzersizler

Yoga ve pilates gibi hareket, duruş ya da poz odaklı egzersizlerde nefes konusunda dikkat etmeniz gereken en önemli şey mümkün olabildiğince uzun, derin ve yavaş nefes alıp vermek olmalı. Bunun nedeni ise daha uzun ve derin nefeslerin dengenizi yavaş yavaş bulmanıza yardımcı olması ve bu yolla hareket alanınıza, yani duruşa ve poza gelişinizi kolaylaştırması. Hareket odaklı egzersizler sırasında nefes almamak vücudunuzda gerilim yaratırken, bunun tam tersine uzun bir nefes almak kaslarınızdaki gerilimin azalmasına ve poza gelirken daha esnek olmanıza imkan vererek, daha kolay hareket etmenize yardımcı olur. Özellikle esnerken ya da duruşunuzu iyileştirmeye çalışırken derin ve uzun nefesler almak, dengenin ve hareketin doğru yapılmasının anahtarıdır. Yoga gibi hareket odaklı egzersizlerde, her bir hareketin her aşamasında nasıl nefes alınıp verilmesi gerektiği belirli yönergelere bağlıyken, genel anlamda hareket odaklı egzersizlerde, hareketleri uygularken en az 4-5 saniyede bir nefes alıp vermek ve mümkünse bu süreyi uzatmayı hedeflemek en etkili sonucu almanıza yardımcı olacaktır.

İlginizi çekebilir: Yoga ve meditasyonda nefesin önemi: Nefes pratikleriyle yaşam enerjisini artırmanın yolları

Spor yaparken ağızdan mı burundan mı nefes alınmalı?

Koşmak, yürüyüş yapmak, dans etmek, ağırlık kaldırmak… Hangi egzersizi yapıyor olursanız olun maksimum yoğunluğa geldiğiniz noktada burnunuzdan mı yoksa ağzınızdan mı nefes alıyorsunuz? Çoğumuz, burnumuz tıkalı değilse ya da başka bir sağlık sorunumuz yoksa burundan nefes almaya çalışırız. Burnun içinde havadaki kirleri, alerjenleri ve zararlı mikroorganizmaları filtreleyen kıllar ve solunan havanın nem oranını dengeleyen mukus nedeniyle burundan nefes alınması sağlık açısından son derece önemli.

Bununla birlikte, burundan aldığımız havanın miktarı ağızdan alınana göre daha az olduğu için, egzersiz sırasında içgüdüsel olarak ağızdan nefes alma eğiliminde olabiliyoruz. Burundan nefes almak özellikle dayanıklılık ve güç antrenmanlarında maksimum gücü sağlamak için yeterli gelmese de, nefes hızını yavaşlatmayı gerektiren Yoga gibi hareket ve poz odaklı egzersizlerde performansınızı güçlendirmenize yardımcı olabilir.

Burundan nefes almanın ağızdan nefes almanın aksine, özellikle etkili ve verimli egzersiz için önemli bir avantajı, aktif dokulara daha fazla oksijen gitmesini sağlayabilmesi. Bunun nedeni, burundan nefes almanın, kandaki karbondioksiti azaltmak için gerekli olan nitrik oksiti ve dolaylı olarak da oksijen kapasitesini artırması. Nitrik oksit salınımındaki fark nedeniyle, ağızdan nefes aldığımızda hücreler, burundan yapılan solunum yoluyla olduğu kadar oksijen alamıyor ve bu da yorgunluğa ve strese neden olabiliyor.

Yakın zamanda yapılan bir araştırmada, egzersiz yaparken sadece burundan nefes alan erkek ve kadın 10 koşucu, 6 ay boyunca gözlemlendi. Katılımcıların maksimum oksijen alım oranlarının karşılaştırılması için burun solunumu ve ardından ağız solunumu ile devam eden, standart testler uygulandı. Ayrıca egzersiz sırasında oksijen ve karbondioksit seviyeleri de dahil olmak üzere çeşitli solunum ve egzersiz performansı ölçütleri incelendi.

Yapılan değerlendirmeler sonucunda, katılımcıların maksimum oksijen tüketim hızları burundan ve ağızdan alınan nefese göre değişmezken, koşucuların solunum hızının, dakikadaki nefes sayısının ve oksijen alımının karbondioksit çıkışına oranının burun solunumu sırasında azaldığı gözlemlendi.

Ağızdan hızlı nefes alıp vermek, yani çoğumuzun yüksek yoğunlukta egzersiz yaparken veya stresli hissederken ağızdan aldığı hızlı ve sert nefesler, vücudun daha fazla karbondioksit atmasına, yani kan hücrelerinde oksijen taşımak için yer kalmamasına neden olarak hücrelerimize oksijen iletilmesini zorlaştırıyor. Bu nedenle yoğun egzersiz sırasında burun solunumu yapmak, kaslara ve hücrelere oksijen iletilmesinin en doğru yolu olarak biliniyor. Sonuç olarak, spor yaparken mümkün olabildiğince burundan nefes almaya çalışarak zorlandığınız noktada ağzınızı kullanmak ve rahatladığınız an tekrar burundan nefes almaya geçiş yapmak egzersiz performansınızın optimum düzeyde olmasını sağlayacaktır.

İlginizi çekebilir: Doğru nefes alıp vermenin püf noktaları ve nefes teknikleri

Nefes alışverişi vücuttaki en doğal ve otomatik gerçekleşen süreçlerden biri olsa da, egzersiz sırasında nefesinize dikkat etmek, mümkün olduğunca verimli ve etkili nefes aldığınızdan emin olmanıza yardımcı olabilir. Yukarıdaki öneriler bazılarımızın sezgisel olarak hali hazırda yapabildiği şeylerken, çoğumuz için öğrenilmiş beceriler oldukları için spor yaparken dikkatimizi nefesimize getirmek ve nefesimizi vücudumuzun ihtiyaçlarına uygun şekilde düzenlemek oldukça önemli. Nefes alışverişlerinizi düzenlemeyi öğrendiğinizde, kaslarınız tekrara alışacağı için, doğru nefes tekniklerini alışkanlığa dönüştürmeniz de çok daha kolay hale gelecektir. 

Kaynaklar: Self.com, Health Line, Aarp.org, Washington Post

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale