X

Sosyal medya etkisi: Yeni gönderiyle birlikte takipçileri olaya şahit tutmak

Yeni başlangıçlar kimi için bilinmeyen bir durumu temsil etmesi sebebiyle kaygı uyandırırken, kimi için de yeni bir adım düşüncesi ile motivasyon kaynağı olup heyecanlı hissettirir. Kaygı da heyecan da içimizde bulunan duygulardandır. Bu duyguların tanımı evrensel olsa da, duyguların yaşandığı olaylar kişiden kişiye farklılık gösterir.

Sosyal medya, milenyum çağında teknolojinin gelişmesi ile birlikte başlayan ve yıllardan beri kullanımı artarak ve güncellenerek devam eden internet tabanlı sanal platformlardır. Yıllardan beri, sosyal medya kullanımının faydaları ve zararları üzerine pek çok tartışma yapılmaktadır. Güncel ve son dakika haberlerine erişimin kolaylaşması, bilgiye çabuk ve zahmetsiz ulaşılması, çocukluk arkadaşlarının birkaç tık ile birlikte bulunması, yetenek ve becerilerin daha büyük topluluklara ulaştırılabilmesi gibi örnekler sosyal medyanın faydaları olarak düşünülebilir. Öte yandan, sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birlikte başta depresyon olmak üzere pek çok psikolojik rahatsızlığın artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Peki, sosyal medyayı ruh sağlığımızı etkileyecek kadar güçlü kılan şey sahiden nedir? İlk olarak, sosyal medyada güzellik algısının tekdüze olduğu, yani bir şeyin güzel olmasının sanki kuralları varmışçasına davranıldığı görülmektedir. Yeni gönderinin birçok hazırlık aşamasının olduğu söylenebilir. Bunlar:

  • Fotoğraf büyük bir özenle ve birden fazla olmak üzere pozlanarak çekilir,
  • Fotoğrafın rengi, şekli, biçimi ile oynanarak görsele uygun bir filtre seçilir,
  • Paylaşıma uygun bir alt yazı oluşturulur ve emojiler ve müzik ile desteklenir,
  • Yeni gönderi sosyal medyada paylaşılır.

Bu aşamalar büyük bir çoğunluğumuza tanıdık gelecektir. Peki ya sonrası? Gerçekten fotoğraftaki kadar mutlu muyuz? Sahiden paylaştığımız kare kadar kusursuz muyuz? Her şeyi bu kadar mükemmel göstermeye çalışarak birileriyle ya da bir şeylerle mi yarışıyoruz? Evet, bir yarışın içerisindeyiz. Ama daha çok içi boş bir yarış. Bilgilerimizi, tecrübelerimizi, yeteneklerimizi değil de eşyalarımızı, telefonlarımızı, fizikselliğimizi yarıştırıyoruz. Bir alanı ön plana çıkarmaya çalışmak da bazı eksik yönlerimizi örtmeye çalıştığımızı çağrıştırıyor bana.

Depresyon demiştik değil mi? En çok da bu yarışa ayak uyduramadığımızda, tükendiğimizde gelir ve bulur depresyon. Aslına bakarsanız insan önce kendisiyle yarışmalı. Dünümüz ile bugünümüz arasında bir fark yoksa işte tam da bu noktada yarışmalıyız. İnsan kendine ekleyerek gitmeli… Bilgiyi, ilmi, keşfetmeyi, yeniliği… Her ne kadar yine son zamanlarda bu algıları kırmak adına da yapılan paylaşımlar çoğalsa da, büyük bir kesimin hala bu mükemmeliyetçi algı yörüngesinde devam ettiğini düşünmekteyim. Her birimizin en temelinde sevilme, onay görme ve desteklenme ihtiyacı var. İş yerimizdeki başarımızdan ötürü takdir göremeyip bununla ilgili bir paylaşım yaparak takdir ve beğeniyi somutlaştırabiliyoruz. “En yakın arkadaşın gönderine yorum yaptı”, “Hoşlandığın kişi bunu beğendi”, “Üniversite hocan bunu kendi hikayesine ekledi”… İşte tam da bu sebeple bizler, gerçek yaşantımızda değer görmediğimizi hissettiğimizde, hayatımızda yeni bir sayfa açmaya karar verdiğimizde, belki de yeni başlangıca takipçilerimizi şahit tutarak bunu yeni bir gönderi ile duyurmaktayız. Gerçekten de insanlar, bilgi edinmek istedikleri kişilerin sosyal medya profillerine bakarak onlar hakkında fikir sahibi olabilmektedirler.

Başlangıçlar deyince aklıma geldi, aslında çoğunlukla bir eylemin başında şahit tutuyoruz bizi takip edenleri. Tam projeye başlayacakken kupamızdaki kahve sıcağıyla tüterken çekiyoruz fotoğrafını ve paylaşıyoruz. Sonrasında işimize devam ediyoruz. Dahası, sipariş ettiğimiz yemek harika bir sunum ile geldiğinde onu yemeden önce fotoğrafını çekiyoruz ve paylaşıyoruz. Yemeğimizi sonrasında yiyoruz. Sanırım başlangıçları daha kusursuz buluyoruz, tükettikçe korkuyoruz. Yeni bir seneden beklenen güzel dilekler gibi, eğitim hayatında mesleki kariyer için atılacak yeni bir adım gibi, aile kurmak için hayatı sevdiğin biri ile birleştirmek gibi, daha disiplinli ve düzenli olabilmek adına tutulmaya karar verilen bir ajanda gibi, fazla kilolardan kurtulmak adına Pazartesi günü başlamaya karar verilen spor gibi… Yeni başlangıçlar; biraz kaygı, biraz heyecan, biraz cesaret, ama çoğunlukla bir umut gibi.

Güzel başlangıçlarımızı paylaşayım derken tüketmemek umuduyla…

İlginizi çekebilir: Obsesif kompulsif bozukluk: Neden olur, belirtileri nelerdir?

Betül Cavlak Akdaş: TED Üniversitesi'nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden onur öğrencisi olarak almıştır. Yüksek lisans tez konusu "Yetişkin Bireylerin Ebeveynleşme Olgusunda Obsesif İnanışların ve Kaygı Düzeylerinin Rolü"dür. İş hayatına özel bir kurumda devam eden Uzman Klinik Psikolog/Yazar Betül Cavlak Akdaş, online olarak terapi yaparak da danışan görmektedir. Ruh sağlığı alanında almış olduğu Bilişsel Davranışçı Terapi, Objektif Testler, MMPI, Aile Danışmanlığı, Sanat Terapisi gibi eğitimlerinin yanında, psikoloji bilimine yazılarıyla da katkı sağlamayı hedefleri arasına almıştır. Daha önce farklı dergilerde de Yazar olarak bulunan Betül Cavlak Akdaş'ın, "Erteleme Davranışı", "Mimari Yapı ve Psikoloji", "Benlik Saygısı" konuları üzerine araştırma projeleri mevcuttur. Ayrıca, Türkiye Buz Pateni Federasyonu bünyesinde İl Hakemliği yapmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale