X

Sorarak, dinleyerek, izleyerek sözlüğümüzü öğretmeliyiz birbirimize

Meal lazım anlaşmak için, birbirini anlamak için. 
Herkesin sözlüğü farklıdır birbirinden, herkesin kelimesini kullandığı yerin başka bir anlamı vardır kendinde ve bir başkasında.
Konuşunca anlaşılmaz insan, anlaşamaz insanlar.
Ancak kafalarının içinde kurdukları kalıplara sığıştırırlar karşısındakilerin sözlerini.
Oysa sözlüklerini öğrenmeli insan birbirinin. Seslerinin manalarını.
Sonra başlar muhabbet, sonra başlar aktarım. Ondan öncesi hep varsayım…
Senin kelimenin bendeki anısı ve enerjisi bambaşka olabilir. Sen sevdiğini söylersin ben sövdüğünü anlarım.
Senin için övgüdür, benim için yerme…
Kuruntular, kopukluklar buradan çıkar işte.
Ben ne dedim, sen ne anladın!

Karşımızdakinin dilini öğrenmeliyiz bu yüzden. Aynı dili konuşuyor gibi görünsek de kabasında, ayrı diller konuşuruz bizler.
Sözlüğümüzü öğretmeliyiz birbirimize, sorarak, dinleyerek, izleyerek.

Başka türlü nasıl anlarız dilin ardındaki manayı?
Başka türlü nasıl anlarız karşımızdakinin gönlünden akan şarkıyı?
Olsa olsa, kendi aklımızı anlarız, olsa olsa kendi düşümüzü giydiririz biz olduğumuzu daha bilmediğimiz o bedene…
Kendimizi nasıl tanırız, dilimizi nasıl tanırız?

Birbirimizin sözlüğünü anlayıncaya kadar, birbirimizin vurgularını tanıyıncaya kadar, birbirimizi tanımayız. 
O ana kadar tanıdığımız şey, kendimizden başkası olmaz, hatta hep bildiğimiz kendimizi tanırız. 
Şaşırtmayan, sürprizi olmayan.. 
Belki de bundandır, daha çabuk sıkılırız konuşmalardan, sohbetlerden. Bildik, anladık sanırız çünkü, varsayarız. Varsaydığımız bile fark etmeden..

İlişkilerde, kişilerin özellikle gergin enerjide olduğu anlarda, birbirlerini yabancı bir dil konuşuyormuşçasına anlamayışlarının sebebidir bu. Dingin bir haldeyken anlaşma kelimelerden çok bedensel, kalpten iletişim ve sezgiler ile desteklendiğinden, bu ortamın sağlanamadığı anlarda karşımızdakinin kelimelerini, lügatini tanımadığımızı fark ediyoruz. 

Şimdi bana ne dedi?
Ne demek istedi?
Boşluğa, kaygıya, kuruntuya düşüp savunma mekanizmamızı çalışır hale getiriyoruz. Yani, bir kalkan da biz kaldırıyoruz.
Dolayısı ile; adım atılamaz, kapılarından geçilemez iki kale gibi karşı karşıya iletişimsiz bir şekilde kalakalıyoruz. 
Ta ki sakinleşip, birinin kalbinin önündeki kalkan çekilene kadar…

İletişimin her yolunda ustalaşmak, bizi her durumda anlaşabilir ve anlaşılabilir bir noktada tutuyor.

Kelimelerin anlamlarını bilmek dile hakimiyetin bir göstergesi olabilir ancak, kişilerin kelimelerine yüklediği anlamları bilmek, o kelimelerin taşıdığı enerjileri bilmek gerçek bir tanışıklığı, derin dinlemeyi ve bütünsel bir anlamayı sağlıyor ve bence gerçek hakimiyet manayı da içine katarak burada başlıyor.

İlginizi çekebilir: Tekrar başladığın yer, eskiye mi ait yoksa senin yarattığın yeni dünyanın taşı mı?

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale