X

Sonbaharda gezilecek yerler: En güzel manzaralara sahip lokasyonlar

Yaz mevsiminin sona ermesi ve az da olsa süren sıcak havaların etkisinin geçmesiyle çoğumuz için sonbaharda gezilecek yerler ön plana çıktı. Güneşin içimizi ısıttığı günleri arkamızda bırakmış olsak da ülkemizde sonbaharın bir başka güzellikte yaşanıyor olması, bizi biraz teselli ediyor. Cennet ülkemizin dört bir yanı bu şahane mevsimde de benzersiz manzaralara bürünüyor. Üstelik bu sezonda, yazın ziyaret edilen çoğu yer daha sakin ve uygun fiyatlı. Peki sonbaharda Türkiye’de nereye gidilir? Ege’de sonbaharda gezilecek yerler var mı? Marmara Bölgesi sonbaharda gezilecek yerler hangileri? Sorularınızın yanıtları ve sonbaharda gezilecek yerler hakkında daha fazla öneri için yazımızı okumaya devam edin. İşte en güzel manzaraları görebileceğiniz harika sonbahar rotaları:

Kapadokya / Nevşehir

Sonbaharda gezilecek yerler listemizin ilk önerisi Kapadokya, Nevşehir. Yaklaşık 60 milyon yıllık bir tarihe sahip olan bu güzel yer, doğayı ve tarihi bir arada barındıran nadir lokasyonlardan. Kapadokya en çok, yüzyıllar içinde coğrafi koşulların etkisiyle oluşmuş olan peribacalarıyla ünlü. Bu özel yapılar zamanla insanlar tarafından kiliselere, manastırlara ve evlere dönüştürülmüş. Avanos, Göreme, Ortahisar Kalesi, Ihlara Vadisi, Selimiye Köyü, Uçhisar Kalesi ise Kapadokya’da mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Burayı gezmenin en ideal mevsimlerinden biri ise sonbahar. Siz de sonbaharda Kapadokya tatili organize ederek dağ bisikleti, trekking, atlı safari gibi sportif etkinliklere katılabilir, balon turu ile bölgeyi yukarıdan izleyebilir, bölgeye özel şarapları tadabilir ve testi kebabı gibi yöresel lezzetleri deneyimleyebilirsiniz.

Bozcaada / Çanakkale

Bozcaada Ege’de sonbaharda gezilecek yerler arasında sayabileceğimiz bir lokasyon. Yaz mevsiminde aralıksız insan ağırlayan bu şirin ada, sonbaharda da benzersiz manzaralara ev sahipliği yapıyor. Denizi biraz erken soğusa da bu mevsimde doğal güzellikleri ve rafine lezzetleri, harika bir tatil deneyimi yaşamanızı sağlayabilir. Üzüm bağları, şarap fabrikaları, rüzgar gülleri, güzel evlerle dolu ada sokakları; Bozcaada’da görebileceğiniz güzelliklerden. Burada gün batımının muhteşem olduğunu da unutmadan ekleyelim. Bozcaada’nın batı ucunda yer alan rüzgar güllerini ziyaret edip günü orada batırmayı unutmayın.

Gökçeada / Çanakkale

Gökçeada, ülkemizin en büyük adalarından biri. Yazın tatilciler tarafından yoğun ilgi görse de Bozcaada’ya kıyasla daha sakin olduğunu söyleyebiliriz. Sonbaharda gezilecek yerler arasında sayabileceğimiz adada oldukça uygun konaklama seçenekleri mevcut. Bununla birlikte Kaleköy, Tepeköy Çınaraltı, Yıldız Koyu, Marmaros Şelalesi, Mavi Koy, Gizli Lİman, Eski Bademli gibi gezip görebileceğiniz sayısız güzellik bulunuyor. Son olarak Kaleköy kayalıklarında gün batımını seyretmeden ve sakızlı muhallebinin tadına bakmadan dönmemenizi öneririz.

Yedigöller / Bolu

Eğer “En güzel sonbahar manzaraları nerede?” diyorsanız cevap çok uzakta değil, Bolu’da! Bolu, doğal güzellikleri sebebiyle özellikle sonbaharda gezilecek yerler arasında sayılıyor. Bolu’da bulunan ve milli park olarak korunan Yedigöller, aslında Bizans’a ait kalıntılarla kanıtlanan şekilde çok eski bir yerleşim yeri. İçerisinde Sazlıgöl, İncegöl, Küçükgöl, Nazlıgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl isimlerinde yedi adet göl bulunan bölgedeki bitki çeşitliliği ise dikkat çekecek kadar fazla. Burası kısaca gerçek bir doğa cenneti. Siz de sonbaharda Yedigöller’i günübirlik olarak gezebilir, burada kamp yapabilir, bölgedeki otellerde ve göl evlerinde konaklayabilirsiniz.

Sapanca / Kocaeli

İstanbul’un yanı başında bir doğa harikası olan Sapanca, Marmara bölgesi sonbaharda gezilecek yerler arasında yer alıyor. Sakarya’ya bağlı küçük bir kasaba olan Sapanca’da sonbaharda, mevsimin tüm renklerini görebilirsiniz. Sapanca Gölü’nün etrafında yürüyüş yapabilir, bisiklet sürebilir, gölde kano ile gezebilirsiniz. Maşukiye’de köy kahvaltısı yapabilir veya balık yiyebilirsiniz. Sapanca’da birçok konaklama alternatifi olduğunu da ekleyelim. Dağ evlerinde konaklamak, sizi şehrin stresinden tamamen uzaklaştırabilir. Ayrıca fotoğraf turu, paintball, trekking, su sporları gibi yapabileceğiniz sayısız aktivite seçeneği de var.

Ağva / İstanbul

Sonbaharda gezilecek yerler konusunda bir diğer önerimiz Ağva, Şile. İstanbul’a yakınlığı sebebiyle hafta sonu kaçamaklarının vazgeçilmez rotası Ağva, özellikle sonbaharda muhteşem renklere bürünüyor. Yeşilçay ve Göksu dereleri ile yemyeşil bir doğanın içerisinde bulunan Ağva’da romantik bir tatil yapabilirsiniz. Sanıyoruz tam da bu nedenle listelerde sıkça sonbaharda sevgiliyle gidilecek yerler arasında gösteriliyor. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak, doğada zaman geçirmek ve bungalovlarda konaklamak için siz de burada tatil yapabilirsiniz. Ağva’da ayrıca tekneyle gölde gezintiye çıkabilir, Gelin Kayası’nı ziyaret edebilir ve bisiklet turu yapabilirsiniz.

Alaçatı / İzmir

Ege’de sonbaharda gezilecek yerlerden bir diğeri, Alaçatı olarak karşımıza çıkıyor. İzmir, Çeşme’de bulunan Alaçatı, yaz aylarında çok fazla ilgi görüyor. Sonbaharda ise bu hareketin yerini sakinlik ve huzur alıyor. Alaçatı’da sonbaharda harika Ege yemekleri yiyebilir, tarihi sokakları sizden başka kimse yokmuşçasına dolaşabilirsiniz. Ayrıca sonbaharda daha uygun fiyatlı konaklama seçeneklerinden yararlanabileceğinizi de hatırlatalım. Alaçatı’nın cumbalı ve tarihi taş evlerinde konaklamak, size harika bir sonbahar tatili yaşatabilir.

Cunda / Balıkesir

Ayvalık’ın yanı başında duran Cunda Adası ülkemizin en popüler tatil rotalarından. Bu şirin ada, sonbaharda ise daha sakin ve huzurlu bir atmosfere bürünüyor. İddia ediyoruz, Cunda’nın tarihi sokaklarında gezmek, harika Ege lezzetlerini deneyimlemek ve Aşıklar Tepesi’nde gün batırmak, en çok sonbaharda güzel. Siz de sakin bir sonbahar tatili hayal ediyorsanız rotanızı Ayvalık’a çevirmeyi düşünebilirsiniz.

Kaz Dağları / Balıkesir

Ülkemizin ciğerleri olan Kaz Dağları, Çanakkale ve Balıkesir sınırları içerisinde yer alıyor. Gezebileceğiniz yerler ise çoğunlukla Balıkesir, Edremit’te. Siz de Kaz Dağları’nı gezmek için Edremit’te konaklayarak birçok doğal güzelliği kolayca ziyaret edebilirsiniz. Rehber eşliğinde Kaz Dağları turuna katılabilir, dağın en yüksek tepesi olan Karataş’a çıkarak Edremit Körfezi’nin benzersiz manzarasını seyredebilirsiniz. Milli park statüsünde olan bölgede, sonbaharın renkleriyle büyüleneceksiniz! Ayrıca şelalelerini, taş evlerle dolu köylerini de gezmeyi unutmayın.

Midyat / Mardin

Biraz da cennet ülkemizin doğusuna bakalım. Tarihi güzellikleriyle dünyanın dört bir yanından ziyaretçi ağırlayan Mardin, yaz aylarında çok sıcak olduğu için aslında en ideal zamanı sonbahar. Bu yüzden siz de bu mevsimde, tarihi şehrin dar ve yokuşlu sokaklarında gezebilir; tarihi manastırları, çarşıları dolaşabilirsiniz. Mardin’e özgü lezzetlerden bahsetmiyoruz bile. Hazır yolunuz buralara düşmüşken mahlep şarabını, doboyu ve ekşili eriği de tatmadan dönmeyin deriz.

Assos / Çanakkale

Çanakkale, Ayvacık’a bağlı olan Assos, tarihi güzellikleriyle dikkat çeken yerlerden. 3.000 yıllık Assos Antik Kenti’nin kalıntılarına ev sahipliği yapan Behramkale ise burada mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Hatta sahilde konaklamayacaksanız Behramkale’nin taş evlerinde kalabilirsiniz. Sonbaharda son derece sakin ve huzurlu bir yere dönüşen Assos’ta bu mevsimde denize giremeseniz de tarihi sokaklarını dolaşabilir, benzersiz Ege lezzetlerini deneyimleyebilirsiniz.

Çamlıhemşin / Rize

Bir öneri de Karadeniz’den. Karadeniz Bölgesi, yılın her mevsiminde başka manzaralar sunsa da sonbaharda özellikle keyifli. Rize’ye bağlı Çamlıhemşin ilçesi özellikle sonbaharda harika bir atmosfere sahip. Bu mevsimde, kurak geçen yazın ardından artan oksijenin tadını çıkarabilirsiniz. Sonbaharın tüm renklerini seyretmek için küçük dağ evi otellerde konaklayabilir, ormanda trekking yapabilirsiniz. Eğer şifa bulmak istiyor ve biraz da sıcağı seviyorsanız, Ayder Yaylası’ndaki sıcak su kaplıcalarının tadını çıkarmayı unutmayın deriz.

Uzungöl / Trabzon

Yeşiliyle, yağmuruyla, çay ve toprak kokusunun huzurlu haliyle bu sonbaharda yine Karadeniz’de ziyaret edebileceğiniz bir diğer destinasyon Trabzon’un incisi Uzungöl. Eşsiz coğrafyası, sonbaharda etrafı rahatça gezmelik havası, köyleri, kiliseleri, camiileri, yaylaları ve çok daha fazlasıyla Uzungöl’ü çok seveceğinizden eminiz. Üstelik dilerseniz kul gözlem turlarına da katılabilirsiniz.

İğneada / Kırklareli

Son yılların en gözde gezi rotalarından biri olan İğneada, bir yanı orman bir yanı göl manzarası ve bol oksijenli havasıyla sonbaharda tazelenmek için en ideal yer. İster romantik bir kaçamağın ister çocuklarınızla eğlenceli bir hafta sonunun adresi olabilir. Longoz Ormanları Milli Parkı’nda sonbahar renklerinin tamamını görebilir, balıkçılardaki lezzetli tatların keyfini çıkarabilirsiniz.

Maşukiye / Kocaeli

Sonbaharın renklerine doyacağınız; kışa hem zihninizi hem bedeninizi hazırlayabileceğiniz eşsiz doğal güzelliklerle dolu Maşukiye, günübirlik ya da hafta sonu kaçamağı için en ideal rotalardan biri. Yağmurdan sonraki toprak kokusunu çekebileceğiniz, Karadeniz havasını uzaklara gitmeden koklayabileceğiniz, yaylalarında dolanabileceğiniz Maşukiye’ye meşhur kahvaltısını tatmak için sabah erkenden yola çıkmayı unutmayın.

Cumalıkızık / Bursa

Kültürün, tarihin, geçmişin köklü ve tozlu sayfalarının ev sahipliğini en az İstanbul kadar üstlenen Bursa’nın yalnızca kış turizmiyle ünlü Uludağ’dan ibaret olduğunu sanmayın. Kendinizi bir zaman kapsülün de hissedebileceğiniz harika bir yeri daha var: Cumalıkızık. Cumbalı evleri, el yapımı seramik ve örgü tezgahları, taş restoranları ve eşsiz havasıyla sonbaharın tenhalığında kafa dinlemek için ideal.

Amasra / Bartın

Bartın’ın en çok sevilen sahil kasabalarından biri olan Amasra, sonbaharın eşsiz rotalarından biri. Yazın kalabalıklığı, kışın soğuğu olmadan gezmek için tam zamanı. Plajı ve rakı-balık mekanları ile ünlü olsa da gezilecek de birçok yeri bulunan Amasra’da Kemere Köprüsü’nü ziyaret edebilir, Çekiciler Çarşısı’nda dolaşabilirsiniz. Ayrıca köylü pazarlarına denk gelirseniz de birçok organik gıda da satın alarak evinize dönebilirsiniz.

Safranbolu / Karabük

Lokumuyla ünlü Safranbolu’nda tatlı mı tatlı bir sonbahar gezintisine çıkabilirsiniz. Yıllara meydan okuyan ve değişmeyen yapısıyla zamanın durduğu kent olarak anılan Safranbolu’da yöresel lezzetleri tatmak, doğal güzellikleri keşfetmek, Arnavut kaldırımlı sokaklarında gezmek için sonbaharın serin havasında yola koyulabilirsiniz.

Akyaka / Muğla

Sonbaharda gezilecek yerlerden bir diğeri ise Muğla’ya bağlı Akyaka. Mavilikleri yeşilliklerle buluşturan, yazın kalabalıklığından sonra sonbaharda sakinlik ve huzurla buluşan bu güzel belde de nehir turu yapabilir, balık restoranlarında enfes tatlar yiyebilir, Aşıklar Yolu’nda güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

Bonus: Hem uzak hem yakın Polonezköy

Uzun uzun yolda zaman harcamamak, şehre hem yakın hem de uzak olmak, doğayla bütünleşip bedeninizi ve zihninizi dinlendirmek için İstanbul’un gizli güzelliklerini barındıran Polonezköy’e doğru yola koyulabilirsiniz. Polonezköy Tabiat Parkı’nda tertemiz sonbahar havasının tadını çıkarırken Açık Hava Ağaç Oyma Heykel Sergisi’nde keyifli vakitler geçirebilirsiniz. Ayrıca bu güzel semtin kahvaltıcılarıyla ünlü olduğunu da unutmayın, bizden söylemesi….

Sizin bu sonbahar gezi rotanızda nereleri var?

İlginizi çekebilir: Yazlık kıyafetleri sonbahara uyarlamanıza yardımcı olacak anahtar parçalar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale