X

Son yılların parlayan yıldızı: Colmar

Rengarenk çiçeklerle süslenmiş üçgen çatılı evleri, huzur dolu sokakları ile Colmar ilk görüşte içinizi ısıtan şehirlerden biri. Son yıllarda adını sıkça duymaya başladığımız Alsace şarap yolu rotasının en uğrak rotası. Bu güzel Fransız şehrini daha yakından tanımak ve rotasına eklemek isteyenler için kısa bir Colmar gezi listesi hazırladım.

Fransız ve Alman esintileri bir arada
Rengarenk çiçeklerle süslenmiş üçgen çatılı evleri, huzur dolu sokakları ile Colmar ilk görüşte içinizi ısıtan şehirlerden biri.

Almanya ve Fransa’nın yıllardır paylaşamadığı Colmar, İkinci Dünya Savaşı sırasında en çok zarara uğrayan şehirlerden biri olmuş. Şu an Fransa sınırları içerisinde yer alsa da Almanya’ya da o kadar yakın ki, yarım saat içerisinde iki ülke arasında gidip gelebiliyorsunuz. Zaten bu durum da hem şehrin mimarisine hem de kültürüne yansımış durumda. Yerli halkın büyük bir bölümü Fransızca’nın yanı sıra Almanca da biliyor. Şehirde yaşayan Alman sayısı da hayli fazla.

Colmar’a en kolay nasıl gidilir?
Le Petite Venise nam-ı diğer Küçük Venedik, Colmar fotoğraflarının baş mimarı.

Colmar’a en kolay ulaşım yolu Basel Mulhouse Havaalanı. Burası öyle bir havaalanı ki üç ülkeye birden çıkış kapısı bulunuyor: Fransa- Mulhouse, İsviçre- Basel ve Almanya-Freiburg. İstanbul’dan uçakla iki buçuk saatte Basel Mulhouse havaalanına ulaşabiliyorsunuz.

Üç ülkenin de ortak kullandığı havaalanının Fransa-Mulhouse çıkışından önce 11 numaralı otobüse biniyorsunuz ve St. Louis tren garına geçiyorsunuz. Oradan alacağınız tren biletiyle Colmar’a yarım saatte ulaşabilirsiniz. Eğer araba kiralamak istiyorsanız Basel Mulhouse Havaalanı’nda birçok araba kiralama ofisi bulunuyor.

Kısa kısa Colmar notları
Colmar’ın girişinde Özgürlük Heykeli’ni görürseniz şaşırmayın.
  • Colmar küçük bir şehir. İyi bir planlamayla görülmesi gereken yerleri bir günde bitirebilirsiniz. Zaten hepsi birbirine yürüme mesafesinde. Gezinizi planlarken sadece Colmar odaklı düşünmeyin. Civardaki Alsace köylerini de mutlaka keşfedin. Eguisheim, Selestat, Riquewihr, Ribeauville gibi köyler rüya gibi ve hepsi birbirine oldukça yakın.
  • Colmar’da gecelik otel fiyatları ortalamanın biraz üzerinde. Eğer yılbaşı ya da yaz ayları gibi yüksek fiyatlı sezonda seyahat etmeyi planlıyorsanız otellerin geceliği iki kişi en az 50 Euro’dan başlıyor. Önceden rezervasyonla daha uygun fiyatlar yakalayabilirsiniz.
  • Colmar’da bu iki yeri mutlaka not edin: Kafalar Evi (La Maison des Tetes) ve Pfister Evi (Maison Pfister) Her iki yapı da ilginç mimariye sahip.
  • Müze gezmeyi seviyorsanız Unterlinden, Bartholdi ve Oyuncak müzeleri sizi bekliyor.
  • Bütün Colmar fotoğraflarının baş mimarı burası: Le Petite Venise nam-ı diğer Küçük Venedik Colmar gezinizin olmazsa olmazı. Eski şehir bölgesinin en güzel evlerine ev sahipliği yapan Küçük Venedik’te fotoğraf çekmeye doyamayacaksınız.
Le Petite Venise nam-ı diğer Küçük Venedik Colmar gezinizin olmazsa olmazı.
  • Küçük Venedik bölgesinde ister yürüyüş yapın, isterseniz restoranlarda nefis Alsace lezzetlerini deneyin ama şehrin büyüsüne kapılmak için mutlaka mini nehir turuna katılın. Her gün 10.00-18.00 saatleri arasında Saint Pierre köprüsünden başlayan tekne turunun fiyatı 6 Euro. Ren nehrinin sakin sularında ilerlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.
  • Sabah kahvaltısını Colmarlılar gibi yapmak isterseniz rotanız Marche Couvert (Büyük Pazar) olsun. Küçük Venedik’in yanı başındaki tarihi pazarda peynirden şarküteri ürünlerine, sebzeden meyveye, çeşit çeşit Fransız ekmeklerinden kruvasana kadar her şey mevcut. Seçin, beğenin, alın ve nehir kenarında kahvaltı yapmanın keyfini çıkarın.
  • Alsace bölgesinin meşhur yiyeceği “tarte flambee”yi mutlaka deneyin. İnce bir hamurun üzerine munster peyniri ilave edilerek odun ateşinde pişirilen lezzet “Alsace pizzası”olarak biliniyor.
  • Colmar’ın girişinde Özgürlük Heykeli’ni görürseniz şaşırmayın. ABD’deki meşhur heykelin tasarımcısı Bartholdi Colmarlı olduğu için bir kopyası da şehrin girişinde yer alıyor.
Birten Çankaya: 2010 yılında Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli dergilerde editörlük yapmaya başladım. Yıllardır okumaya ve yazmaya dair yoğun bir ilgim vardı. Son dört-beş yıldır buna bir de seyahat tutkusu eklenince beni heyecanlandıran keşiflere doğru yola çıktım. Yeni bir ülkeye ayak basmak, bir şehrin sokaklarında kaybolmak en büyük motivasyon kaynağım haline geldi. Seyahat deneyimlerimi başkalarıyla da paylaşmak için www.seyahatimgeldi.com sitesini açtım. 3 yıldır bir içerik ajansında editör olarak çalışıyorum ve her fırsatta seyahat planları yapıyorum. Çünkü hayat gezince güzel!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale