X

Sıradan çözümlere elveda: Lateral düşünme

Günlük hayatınızda, kendinizi aynı döngünün içinde hapsolmuş hissediyor musunuz? Bir sorunu çözmeye çalışıyor ama sürekli aynı çözüm yollarını deniyor ve sonuç alamıyor musunuz? O halde sizi lateral düşünme ile tanıştırayım. Bu yöntem, klasik mantığınızın dışına çıkmanıza ve yeni yollar keşfetmenize yardımcı olabilir.

Lateral düşünme nedir?

Lateral düşünme, geleneksel ve doğrusal düşünme yollarının ötesine geçerek problemlere farklı bir açıdan bakmayı ifade eder. Mantıksız gibi görünen yaklaşımları benimsemek, rastgele fikirler üretmek ya da alışılagelmiş varsayımları sorgulamak bu düşünme tarzının temel unsurları.

Peki, bu teoriyi günlük hayatımızda nasıl kullanabiliriz? Haydi birkaç örneğe bakalım.

1. Bir park yeri bulmak

Yoğun bir alışveriş merkezine gittiniz ve park yeri bulamıyorsunuz. İlk akla gelen ne olur? Muhtemelen çıkışı beklerken arabanızla daireler çizmek. Ama lateral düşünme size şöyle bir soru sordurabilir: “Neden herkes çıkışa yakın park etmek istiyor?” Belki de giriş yerine uzak, ama alışveriş merkezine daha yakın bir alan boş kalmıştır. Farklı bir bakış, sorunu hemen çözebilir.

2. Evde çocuklarla zaman geçirmek

Çocukların enerjisi tükenmek bilmiyor, ama sizin tüm enerjiniz bitmiş durumda. Onları bir türlü sakinleştiremiyorsunuz. Normalde ne yaparsınız? Belki bir video izletir ya da bir oyun açarsınız. Ama lateral düşünme der ki: “Ya enerjilerini yönetmek için alışılmadık bir yol denesem?” Belki evi bir macera parkına dönüştürmek için basit bir engel parkuru kurabilirsiniz. Yastıklardan tüneller yapmak ya da bir hazine avı düzenlemek hem sizi hem de çocukları mutlu edebilir.

3. Kaybolan anahtarları bulmak

Anahtarlarınızı kaybettiniz ve evin her yerini arıyorsunuz. Mantık şu: Anahtarlarınızı en son nereye koyduğunuzu hatırlamaya çalışırsınız. Ama lateral düşünme der ki: “Peki, eğer mantıklı bir yere koymadıysam?” Belki de anahtarlar, bir anlık dalgınlıkla bambaşka bir yerde: buzdolabında ya da çamaşır sepetinin içinde. Alışılmış varsayımların dışına çıkmak, genelde en beklenmedik yerlerde çözümünü bulmanıza yardımcı olur.

4. Arkadaşlarla akşam yemeği

Arkadaşlarınızla akşam yemeğine çıkacaksınız, ama bir türlü karar veremiyorsunuz: Kiminle nerede buluşulacak? Normalde herkes önerilerini sıralar ve çoğu zaman bir anlaşmazlık doğar. Peki ya lateral bir yaklaşım? ” Yazı tura atalım veya rastgele bir mutfak tipi seçelim.” Ya da “Bir harita açıp en yakındaki önerilen restoranı ziyaret edelim.” Bu beklenmedik yöntem, herkese yeni ve ilginç bir deneyim sunabilir.

Lateral düşünmeyi hayatınıza nasıl dahil edebilirsiniz?

Lateral düşünmeyi hayatınıza katmak için yapabileceğiniz basit adımlar vardır:

  • Varsayımları sorgulayın: “Bu durumda herkes ne yapar? Ben farklı bir şey yapabilir miyim?”
  • Alışılmadık bağlantılar kurun: İki alakasız kavramı birleştirerek yeni çözümler üretin.
  • Rastgelelikten faydalanın: Kendinize farklı sorular sorun ya da beklenmedik bir unsuru denkleme dahil edin.
  • Espri yapmaktan kaçınmayın: Mizah, alışılmadık fikirlerin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Bir sonraki sefer bir sorunda sıkışıp kaldığınızda, “Bunu farklı bir açıdan nasıl ele alabilirim?” diye sorun. Belki de çözüm, tahmin ettiğinizden daha basittir.

“Birçok farklı düşünme ve çözüm yöntemini içeren, aslen mühendislik üzerine yazılmış olan Genrich Altshuller’in TRIZ isimli kitabını almak isterseniz, linki burada.” 

Triz’den bahsettiğim yazımı okumak isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bilgi kirliliği ve manipülasyonla başa çıkma rehberi

Mustafa Direk: Merhaba, ben Mustafa. Şu anda İstanbul Üniversitesi Marka İletişimi bölümünde öğrenciyim. 10 yıllık eczane tecrübem sayesinde insanlarla iletişim kurma ve problem çözme becerilerimi geliştirdim. Ancak içimdeki merak, beni yeni alanlara yönlendirdi ve şu anda marka iletişimi alanında kendimi geliştiriyorum. Dijital içerik üretimi ve blog yazarlığı konusunda deneyimliyim ve içeriklerimle insanlara ilham vermeyi hedefliyorum. Kendini keşfetme ve farkındalık sürecine katkıda bulunacak yazılarımı takip edebilirsiniz. Bu yolculukta birlikte ilerlemek dileğiyle!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale