X

Şikayet etme alışkanlığınızdan 8 adımda kurtulabilirsiniz

Aralık ayında Instagram hesabımda 31 günlük bir challenge başlattım: Kendinle ilgilenme maratonu. Challenge’da görevlerimizden biri “Şikayet edince kendinizi durdurun”du. Aslında, challenge’ı oluşturduğumda hem kendimde, hem de Instagram ailemde bir farkındalık yaratmak, gün içinde ne sıklıkta şikayet ediyoruz, onu fark etmek istedim. İnanın, bu kadarını ben de beklemiyordum, en çok mesaj aldığım paylaşımlarımdan biri oldu; “Ne kadar çok şikayet ettiğimi bilmiyormuşum” diye pek çok geri dönüş aldım.

Her şeyden önce ben, kendimde ne fark ettim, onu anlatarak başlayayım. O gün, kardeşim, yurt dışından geldiği için birkaç eksiğini tamamlamak üzere hep beraber Osmanbey, Nişantaşı taraflarına gittik, hava çok güzeldi, Cumartesi olduğu için de çok yoğun bir kalabalık vardı. Normalde, bu kadar kalabalığın arasında yürümek bazen beni sıkışmış hissettiriyor. Fakat arada canım sıkılmasına ve yorulmama rağmen, şikayet etmediğimi fark ettim. Üstüne üstlük, hat almak için girdiğimiz bir mağazada çok can sıkıcı bir durum yaşadık, bu yaşanan tatsızlığa rağmen şikayet etmediğimi gözlemledim.

İki-üç sene öncesinde, şikayet etmemem imkansıza yakın bir olasılıktı. Kendimde olan bu değişime çok şaşırdım. Şöyle düşündüm, “Bugün hava çok güzel, güneşli bir kış günü, tam yılbaşı öncesi alışveriş yapmak veya vitrinlere bakmak için pek çok kişi buraya geliyor, zaten genel bir Cumartesi yoğunluğu var. Bunların hepsini biliyordum, bunların hepsi benim değiştirebileceğim koşullar değil. İstediğim her an buradan ayrılabilirim ve bunu bilmek kendimi güvende ve sakin hissettiriyor. Kalabalıktan ve yapılacaklar listesine yoğunlaştığımdan kendimi çok yorabilirim. (Çünkü bir görevim olduğunu düşündüğümde, bunu çok ciddiye alıyorum ve bedenimi dinlemeyi unutabiliyorum.) Çok yorulduğumda dinlenmem, susadım mı, acıktım mı diye kontrol etmem gerekiyor. Kardeşimle beraberken onu kırmamak ve üzmemek adına kendimi zorlamamalıyım.”

Elbette bu düşünce biçimine bir günde gelmedim, küçük adımlarla öğrenilmiş tepkilerimi ve çaresizliklerimi fark ederek, kısa bir sürede sonuç beklemeden, zamana yayarak dönüşüm yaşadım. Bir gün bir fark ettim ki, olmayacağını düşündüğüm şey oluvermiş. Bu anlattıklarım size hiç şikayet etmediğimi düşündürmesin, ediyorum tabii ki. Sadece kronikleşmiş şikayet etme konularımda ne yapabilirim diye daha sık düşünmeye başladım.

Kendinize sorabileceğiniz sorular

  • Bu tepkiyi verirken bedenimde ne hissediyorum?
  • Ne gibi düşünceler aklımdan geçiyor?
  • Şikayet ettikten sonra nasıl hissediyorum?

Dışavurum üzerinde çalışan psikolog Jeffrey Lohr, dışavurumun bize iyi hissettireceğini düşündüğümüzü, ancak sadece bir miktar daha az kötü hissettirmekten öteye gidemediğini söylüyor ve şikayet etmeyi “duygusal osurma” olarak tanımlıyor: “İnsanlar asansörlerde yapmaları gerekenden daha fazla gaz çıkarmazlar. Öfkeyi dışa vurmak da bir duygusal tepkidir. Kapalı alanda gaz çıkarmaya benzer. İyi bir fikirmiş gibi gelir ancak tamamıyla hatalıdır.” (1)

Şikayet etmek ruhsal sağlığınızın yanı sıra fiziksel sağlığınızı da etkiler. Şikayet ettiğinizde, bedeninizde kortizol salgılanır. Kortizolle beraber kalp atışınız ve kan basıncınız yükselir, bağışıklığınız azalır, uyku düzeniniz etkilenir, kan şekeriniz yükselir.

Şikayet etme alışkanlığımızı nasıl azaltabiliriz?

  • Beynimizin olumsuza eğilim gösterme özelliği vardır. Bu nedenle şikayet ettiğimizde fark edip bunları analiz etmek daha pozitif bir yaşamın anahtarıdır.
  • Farkındalık kazanın. Bazen, şikayet etmeye o kadar alışırız ki, şikayet ettiğimizin farkına bile varmıyoruz. Şikayet ettiğinizi fark ettiğinizde, bir-iki dakikalık bir mola verin. Ne hissetiğinizi ve sizi neyin tetiklediğini bulmaya çalışın.
  • Hangi konularda sık şikayet ediyorsunuz? Sık sık şikayet ettiğiniz konular hangileri, bunları not edin. Yapılan bir araştırma, şikayetlerinizi duygusal olmayan bir şekilde yazmanın, hedefler belirlemenize ve sonrasında bu hedefleri gerçekleştirmenize yardımcı olabileceğini kanıtlandı.(2)
  • Sürekli şikayet eden kişilerden uzaklaşın. Farkına varmadan, o girdaba siz de kapılırsınız, aman aman diyeyim.
  • Şikayet ettiğiniz zaman, yardım önerilerini reddetmeyin.
  • Kime şikayet ettiğinizi de düşünün. Örneğin, Pazar günü iş ile ilgili bir sunum hazırlamanız gerekiyorsa, bunun üzerine eşinize şikayette bulunmak bir işe yaramayacaktır. Bu sunuma Pazar gününüzü ayırmanızdaki esas neden kim veya ne onu bulun. Size “Pazar günü çalış” diyen bir yöneticiniz olabilir, bu sunumu beraber hazırlamanız gereken iş arkadaşınız görevini yapmamış ve siz üstlenmek durumunda kalmış olabilirsiniz ya da önceliklerinizi ve zamanlamanızı tam ayarlayamadığınız için Pazar günü çalışmak durumunda kalmış olabilirsiniz.
  • Gerçekten bir şeylerin değişmesini istiyor musunuz, yoksa şikayet edip konfor alanınızda kalmak sizi daha mı rahat hissettiriyor? Bunu gözlemleyin.
  • Eyleme geçin. Sık şikayet ettiğiniz konulardan, eyleme geçip çözebilecekleriniz veya iyileştirme yapabilecekleriniz var mı?

Şikayet etmek yerine eyleme geçin

Araştırmalar, sadece şikayet etmek için şikayet edenlerdense, farkındalıkla şikayet edenlerin daha mutlu olduğunu gösteriyor. (3)

Bununla ne anlatmak istiyorum? Farkındalıkla şikayet edenler, tekrar benzer bir durumu yaşamamak ve durumlarını değiştirmek için nelere ihtiyaçları olduğunu düşünürler. Kendi uyguladığım örnek üzerinden anlatmak istiyorum: Bir süredir, evle ilgili sıkça şikayet ettiğimi fark ettim. Bizim şu anda yaşadığımız evde mutfağımız çok küçük ve evle ilgili birtakım eksikler var, kendimce bu konularla ilgili şikayet etme alışkanlığı geliştirmişim.

Hem bu konularda aksiyon almadığımı, hem de sürekli şikayet ettiğimi fark ettim. İki haftadır, bunu değiştirmeye çalışıyorum. Şu anda evimizi pat diye değiştiremiyoruz, fakat daha kullanışlı hale nasıl getirebilirim diye düşündüm. İki haftadır, ufak ufak, ailemden, arkadaşlarımdan ve komşularımdan yardım alıp bir sürü değişiklik yaptım. Aslında bu, sadece yaptığımı fark etmek, değiştiremediğimi kabullenmek, değiştirebileceklerim için de önceliklendirme yapmakla mümkün oldu.

Mutfakta kullanmadığımız dolaplar vardı, yeni, daha kullanışlı bir düzen getirdim. Fırınımızda sorun vardı, yakın arkadaşım hiç kullanmadığı bir mini fırını verdi. Ocakta sorun var diye onu yeniledim. Banyoda sürekli ertelediğim birtakım düzenlemeler vardı; ışığı, duş başlığı bozulmuştu vs. Birkaç saatimi Galata ve Karaköy’e gidip eksikleri tamamlamaya ayırdım. Üstüne üstlük o gün çok güneş vardı ve çok keyifli zaman geçirdim.

Aslında evle ilgili tadilat işlerinden, ben çok iyi anlamam, sıkılırım diye düşünüyordum, ama sora sora gerekli eksikleri buldum, tüm esnaf ve internet bu konuda süper yardımcı oldu. Sonra tadilat işleri yapmaktan hoşlanan bir arkadaşımdan yardım istedim, o ve bir başka komşum da geldi; hem kahve, sohbet fırsatı doğdu, hem tadilatlar yapıldı.

Salondaki perdemiz çok eskimişti, biz de onu kaldırmıştık. Annem ve babamdan rica ettim, beraber ölçü aldık, pazardan perde kumaşı aldılar, annem dikecek. Evin ara bir alanı var, orada komşumuzun eşyaları vardı, ondan rica ettim, eşyalarını aldı, orayı düzenledik. Ve hatta ben şu anda, orada çalışıyorum. Böylece evde, daha önce hiç kullanmadığımız yepyeni bir alan yaratmış oldum.

Sizin şikayet ettiğiniz ama aslında değiştirebileceğiniz neler var?

Güncel paylaşımlarım ve yeni günlük bilgiler için Instagram hesabıma bakabilirsiniz.

Referanslar

1- The pseudopsychology of venting in the treatment of anger: Implications and alternatives for mental health practice, Olatunji, Bunmi O. Lohr, Jeffrey M.Olatunji, Bunmi O.  Bushman, Brad J., 2007

2-Effects of written anger expression in chronic pain patients: making meaning from pain., Graham JE1, Lobel MGraham JE1, , Glass PLokshina IGlass P, ., 2008

3-Pet Peeves and Happiness: How Do Happy People Complain?, Robin M. Kowalski,Brooke Allison,Gary W. Giumetti,Julia Turner,Elizabeth Whittaker,Laura Frazee &Justin StephensRobin M. Kowalski,Brooke Allison,Gary W. Giumetti,Julia Turner,Elizabeth Whittaker,Laura Frazee , 2014

İlginizi çekebilir: Film şeridinizde hangi anlar var: Daha mutlu bir yaşam yaratmak mümkün

Deniz Alayat: Ben Deniz, Bütünsel Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Koçu’yum. 2016 yılının sonuna doğru bir anda kendimi çok halsiz hissetmeye başladım. Bir hafta önce günde 30 bin adım yürürken, o kadın gitti, sanki 50 yıldır günde 3 paket sigara içiyormuşum gibi nefessiz kalmaya, kısacık mesafeleri dahi yürüyemeye başladım. Bedenimde böylesine ani bir değişiklik olunca sebebini araştırmaya başladım ve kanser olduğumu öğrendim. Bedenim defalarca bana stresimi azaltmam, durmam, sakinleşmem, kendime şefkatli davranmam gerektiğiyle ilgili sinyaller göstermişti ama ucundan kıyısından üstüme alınmamıştım. Sonunda, lösemiyle büyük bir uyanış yaşadım. Bedenimi tanımam, onun en yakın arkadaşı, kardeşi olmam gerektiğini anladım. Yaşadığım bu tecrübe, bende sağlıkla ilgili daha fazla bilgi edinme isteğini uyandırdı. İlik naklim sonrasında, tedavi görürken, merkezi New York'ta bulunan Institute for Integrative Nutrition okuluna başvurdum ve oradan mezun oldum. 2018’de Miami’de IIN Summit’ine katılarak Deepak Chopra gibi alanında başarılı isimlerden eğitim aldım. Ruh-zihin-beden ilişkisi ve sağlıklı yaşam alanında çalışıyorum. Duygularımız, düşüncelerimiz, bizi oluşturan inançlarımız, duygusal esnekliğimiz, strese karşı bedenimizin verdiği cevaplar ve sağlıklı bedene yolculukta beslenme alışkanlıklarımız keyifle çalıştığım alanlar. Mail adresim: deniz@denizalayat.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale