X

Sihirli değnek sizin elinizde: Hemen şu an dilemeniz yeterli

Bugün karşımıza bir sihirli güç çıksaydı ve bizlere şöyle deseydi; “Hemen şu anda sana bu sihirli değneği veriyorum ve bugün, şu anda her ne istiyorsan onu elde etmeye hazırsın. Bu değnek ile neyi değiştirmek, güzelleştirmek veya yaratmak istersen yaratabilirsin…”
 
Fakat tek şartı var “değneğin” gerçek yaratım gücünün senin inancından geldiğini unutma! Yani eğer değneğin bunu yaratabilmesini (yapabilmesini) istiyorsan, önce senin kendine dair inancın olacak. Eğer bir saray yaratmasını istersen, önce kendin o sarayda yaşayabileceğine, buna layık olduğuna, bunun senin hakkın olduğuna, bunun kötü bir şey olmadığına ve buna tam anlamıyla “yeterli” olduğuna inanman gerekiyor… Eğer bu değnek ile bir hazineye sahip olmayı istiyorsan, öncelikle içindeki hazinelerin farkına vararak, bu hazinenin yöneticisi olmaya layık olduğuna ve bu varlığın senin hakkın olduğuna inanman gerekiyor!

O sihirli değnek aslında bugün elimizde! Evet, yanlış okumadınız! “Nasıl?” diye soracak olursanız bu, sözlerimizde, kelimelerimizde, yani bunları oluşturan düşüncelerimizde gizli… Dünyaya geldiğimizde bu derece karmaşık bir yapı ile yaratılmış olduğumuzun farkında değiliz. Yaşımız ilerledikçe görmekteyiz ki hayat yolumuz bizim için hazırlanmış sınavlar dizisi gibidir. Fakat sizce bu yolda bu kadar çok muhteşemlikle donanmış olan bizler, söz ile, akıl ile, düşünce ile donatılmışken, bu sihirli değnekler bize boşuna mı verilmiştir? Eğer gerçekten akışı değiştirmeye ve hatta akışın yaratılmasına katkıda bulunmaya yaramıyorsa bu kadar düşüncenin bu kadar çok kelimenin ne anlamı vardır?

Hemen daha açık bir örnekle anlatmak isterim. Yaşadığım boşanma tecrübesinden sonra uzun süre evlilik ile ilgili düşünceleri, sözleri bir kenara bırakmıştım. Yıllarca çok yakın arkadaşlarımınkiler de dahil olmak üzere herhangi bir düğüne katılamadım! Sanki bu konu, hayatımda görmekten kaçındığım bir “kara delik” gibiydi, benim için düşüncemde, sözümde adeta kapkara bir boşluktu.

Bir gün bir telefon aldım ve bana evlilikle ilgili bir arkadaşımın birkaç sorusu oldu, hatta sorular evlilik ile bile ilgili değil “Hayatımda nasıl bir insanı istediğim” kadar basit sorulardı! Ve o an öyle kalakaldım ki bu konu hakkında ne verecek bir cevabım, ne fikrim, ne de yorum yapabilecek gücüm vardı! Yani tüm diğer insanlar gibi isteyebilirdim, düşünebilirdim ama o derece kara delikler büyütmüştüm ki hayatımı bu olasılıklara, sözlerimle, düşüncelerimle, her şeyimle kapatmıştım…

O günden sonra konuyu düşünmeye başladım. Ne isterdim gerçekten, nasıl olmalıydı? Ve sonunda şu düşünceye vardım “ben evliliğimde çok mutluyum”… Etrafımda her ne görürsem göreyim kendime vakit bulduğum her anda bu cümleyi tekrarladım, bunu düşündüm, ne bir sınır, ne bir tarif, ne de zaman koydum, sadece bu cümleyi söylediğim her anda çok iyi hissediyordum…

Bugün söylediğim gibi “ben evliliğimde çok mutluyum” (hatta çok ama çok mutluyum!)… Nasıl oldu diye anlamadan gerçekten beni dünyada tanımadan en iyi tanıdığına inandığım bir insanla, eşimle evliyim şu anda ve çok mutluyum. Sonrası ne olur nasıl olur bilemiyorum ama ben buna gönülden inanıyorum, ben evliliğimde her zaman çok mutluyum!

Sözlerimizle, düşüncelerimizle gerçekliği yaratıyoruz

İşte bu sadece bir örnek, fakat her tekrarladığımızda, her düşündüğümüzde yarattıklarımız vardır. Bunları bir lazer ışığından çıkan ışınlar gibi düşünebilirsiniz. Bugün “ben mutsuzum” dediğinizde bu ışın gidip mutsuzlukları bulmak üzere harekete geçer çünkü bizim ayrımında olduğumuz mutlu mutsuz bilinci gönderdiğimiz düşüncelerde bulunamamaktadır; o bilinç bize verilmiş olan bir güçtür. “Ben çok varlıklıyım, ben bollukla kuşandım” dediğinizde bugün elinizde olmasa bile o bolluk için tüm ışınlarınız harekete geçer, size güzel hediyelerle geri döner. Yeter ki gönülden inanın, söylediklerinize, düşündüklerinize ve bırakın sizin için gelsinler, zamanı geldiğinde karşınıza çıkabilsinler…

Bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, bugün, şu anda aklınızdan geçen düşüncelere, sözlerinize belki çokça ettiğiniz şikayetlere, belki çokça tekrarladığınız şükürlere, belki çokça “gönülden istiyorum” dediklerinize yeniden bakmanızı dilerim. Yarın size gelecek olan mutsuzlukta, mutlulukta, şansta, şanssızlıkta, daha fazla varlık veya yoksullukta, yani herşeyde o sihirli değneğiniz işlemeye devam ediyor…

En güzel olanların sizi bulabilmesi dileklerimle…

İlginizi çekebilir: Alıcı frekansta olmak: Tüm olasılıklara tam anlamıyla açık mısınız?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale