X

Sıfır atık rehberi 6: Kişisel bakım

Plastik atıkları hayatımızdan çıkararak daha çevreci ve sağlıklı bir düzen oturtmaya çalışırken, küçük değişiklikler ile en büyük etkiyi yaratmak adına en sık kullandığımız materyalleri gözden geçirmemiz gerekiyor. Evimizde en fazla paketli ve kimyasal içerikli ürün bulunan yerlerin başında ise banyolarımız geliyor. Evin genel temizliğinde kullandığımız ürünleri daha çevreci, ekonomik ve sağlıklı alternatifleri ile değiştirmiştik. Ya kişisel temizliğimiz? Duş jeli, şampuan, saç kremi, vücut peelingi, yüz yıkama köpüğü, toniği, losyonu, kremi derken banyo dolapları plastik ambalajlı kimyasal ürünler ile dolup taşıyor. Atıksız yaşam yolculuğumuzda kişisel bakım ürünlerimize de el atmanın vakti gelmedi mi?

Kendi adıma konuşmam gerekirse, sıfır atık için uyguladığım tüm değişiklikler içinde en çok kişisel bakım ürünlerimi düzenlerken keyif aldım! Cilt tipime ve cildimin ihtiyaçlarına göre bakım yağları seçmek, değişik tarifler denemek, mis kokulu el yapımı sabunların arasında seçim yapmaya çalışmak çok eğlenceliydi. Tüm bu süreç boyunca da vücudumun verdiği tepkileri gözlemleyip kendime en uygun malzemeleri ona göre seçtim. Bu işte tek bir doğru, en iyi tarif diye bir şey yok. Vücudunuz sizden ne istiyorsa, en iyi tarif o!

Ağız bakımı

Kişisel bakım için ayrıca bir uygulama yapmayan insanlar bile günde en az iki kez dişlerini fırçalıyor. Dolayısıyla diş macunu, diş fırçası ve ağız çalkalama suyu gibi gereçler banyolarda en sık kullandığımız kişisel temizlik ürünleri. Peki, yılda 4,7 milyar plastik diş fırçasının çöpe atıldığını, diş macunlarının beyazlatma ve plakları aşındırma etkisi kazanması için içine mikroplastikler eklendiğini biliyor muydunuz? Ağız bakımı rutinimizi atıksız hale getirmek bu sebeple çok önemli.

İşe diş fırçamızı bambu fırça ile değiştirmekle başlayalım. Bambu fırçaların sadece fırça kısmı sentetik malzemedir, sapı tamamen ahşaptır ve kompost edilebilir. Diş macununu ve ağız çalkalama suyunu ise kendiniz yapabilirsiniz.

El yapımı diş macunu: Çok büyük olmayan bir kavanozu yarısına kadar hindistan cevizi yağı ile doldurun. Kullandığınız Hindistan cevizi yağının yarısı kadar (4 kaşık yağ ise 2 kaşık) karbonat ekleyin. Kremsi bir kıvama gelene kadar karıştırın. Nane ve portakal gibi güzel kokulu bir esansiyel yağ da ekleyebilirsiniz (15-20 damla esansiyel yağ yeterli olacaktır).

Bu küçük kavanoz diş fırçalama sıklığına göre 8-10 ay yetiyor. Hassas diş etleriniz varsa hindistan cevizi yağının yarısı değil çeyreği kadar (4 kaşık yağ için 1 kaşık) karbonat kullanın.

El yapımı gargara: Cam bir şişeyi üzerinde boşluk kalacak şekilde içme suyu ile doldurun. 1 tatlı kaşığı karbonat ekleyin. Hoş kokulu olsun isterseniz de 3-5 damla esansiyel yağ damlatın. Şişeyi çalkalayıp kullanabilirsiniz. 

Saç ve vücut bakımı

Üniversitede, hayatı boyunca hiç şampuan kullanmamış, saçlarını ve vücudunu sadece sabun ile yıkayan bir arkadaşım vardı. Saçları nasıl parlak, nasıl yumuşaktı anlatamam. Ben de denemek istedim ve aktardan zeytinyağı sabun aldım. Sonuç: Facia! Saçlarım o kadar sertleşti ki tarak bile girmedi. Hemen yeniden, bu sefer şampuan ve bol saç kremi ile saçlarımı düzelttim ve bir daha da doğal sabuna elimi sürmedim.

Çok moral verici ve ikna edici bir hikaye, değil mi? 

Ne yazık ki işin gerçeği bu; duş jeline alışmış bir cilt ve şampuana alışmış bir saç kolay kolay böyle bir değişime adapte olamıyor. Zaman, sabır ve ekstra özen göstermek gerekiyor. Saf zeytinyağı sabunu saçı da cildi de fazlasıyla kurutur ancak bu sabunların çok sayıda çeşitleri var. Sabun satan dükkanlara bir uğrayıp çeşitleri hakkında bilgi alabilir, cilt tipinize en uygun olanları belirleyebilir ve kokularıyla mest olabilirsiniz. İstanbul’da doğal sabun bakmak için Kapalıçarşı’yı öneririm, her boyut ve her çeşit sabunu bulabilirsiniz.

Ben saçım için henüz bir gelişme kaydedemedim maalesef, şampuandan kurtulamadım, ancak vücut temizliğimde duş jelleri ve body scrub’ları geride bırakıp sabuna geçiş yapmayı başardım. Argan sabunu cildimi diğer sabunlar kadar kurutmadı, bu sebeple adaptasyon sürecini kolaylaştırdı. Yine de banyo sonrası yoğun bir nemlendirmeye ihtiyaç duyuyorum, bunun için de shea, badem ve hindistan cevizi yağlarını karıştırıp uyguluyorum. İnternette pek çok ev yapımı vücut kremi tarifi bulabilirsiniz, benim cildime en iyi gelen ürünler bunlar oldu. Body scrub yerine de filtre kahvenizin telvesini kullanabilir, tuz ve şeker içeren peeling tarifleri yapmayı deneyebilir veya kuru fırça yapabilirsiniz.

Şampuanı henüz bırakamamış olsam da saç kremini bıraktım, artık satın almıyorum. Şampuan da tek başına kullanıldığında saçı kurutuyor, ben bunun çözümünü argan ve Hindistan cevizi yağları ile saçlarımı nemlendirerek buldum. Saçlarımı duruladıktan sonra da yarım çay bardağı elma sirkesi ile bir tas (ya da maşrapa) dolusu su karışımı ile son bir kez duruluyorum. Sirke, çamaşır yumuşatıcısı olduğu gibi saçları yumuşatmada da başarılı. Yaza doğru da artık şu şampuan işini çözmeyi hedefliyorum.

Cilt bakımı

Yüzümüzdeki deri daha ince, daha fazla dış etkene maruz kalıyor, dolayısıyla da daha özenli bir bakıma ihtiyaç duyuyor. Yüz temizliği için sabun dükkanındaki çalışanlar bana üç çeşit sabun önerdi; karma ve geniş gözenekli cilt için karbonlu, yağlı ve akneye meyilli cilt için kükürtlü, normal ve kuru ciltler için arganlı sabun. Benim cildim normalden karmaya dönük, bu nedenle karbon ve argan sabunlarını, ayrıca da kokusu hoşuma gittiği için yeşil çaylı ile tonik olarak gül suyu kullanmaya başladığım için güllü sabunu denedim. Argan ve yeşil çay sabunları cildime en iyi gelenler oldu.

Her cilt tipine ve cilt sorununa yönelik el yapımı nemlendirici, tonik ve maske tarifi mevcut. İnternette biraz araştırma yaparak harika tarifler bulabilirsiniz.

Araştırmaya Uplifers – Style Up’tan başlayın derim! Şu içeriklere bir göz atın: Evde güvenle hazırlayabileceğiniz doğal nemlendirici tarifleriCildinize ışıltı katacak 7 ev yapımı cilt bakım maskesiEvde güvenle hazırlayabileceğiniz doğal nemlendirici tarifleri, , Doğal malzemelerle hazırlayabileceğiniz kişisel bakım ürünleriEvde cilt bakımının en etkili yolu: Doğal yağlarDoğal malzemelerle hazırlayabileceğiniz kişisel bakım ürünleri, 

Ben nemlendirici olarak, iki damla kuşburnu çekirdeği yağı veya üzüm çekirdeği yağını, bir damla sarı kantaron yağı ve aloe vera jeli ile karıştırıp kullanıyorum. Küçük botanik balkonumda birden fazla aloe vera bitkim var, dolayısıyla jelini elde etmem zor olmuyor. Diğer malzemeleri de aktarlarda kolayca buluyorum.

Makyaj temizlemek için sizinle, bir blogger’dan öğrendiğin harika bir tarifi paylaşayım:

Kaynak: Utku Yılmaz

Çift fazlı makyaj temizleyici: 1 ölçek zeytinyağı, 2 ölçek gül suyunu cam bir şişeye koyup karıştırın. Yağ üstte, gül suyu altta kalacak ve iki faz oluşturacaklar, bu nedenle kullanmadan önce iyice çalkalayın. Bir pamuk veya pamuklu mendil yardımıyla ya da doğrudan parmaklarınızla uygulayabilirsiniz.

Özel gün bakımı

Adet dönemlerimizde kullandığımız pedlerin ve tamponların akıbetini hiç düşündünüz mü? Geri dönüştürülemiyorlar, doğada yok olmuyorlar, pet şişeler ve plastik kaplarla birlikte okyanusa dökülerek ortadan kaldırılan atıkların arasında yer alıyorlar. Genital bölgede tahrişe ve mantar enfeksiyonu gibi pek çok hastalığa sebep olmaları da cabası. Atıksız bir regl dönemi geçirmek ise mümkün! Bunun için edinebileceğiniz iki harika ürün var…

  • Menstrual kaplar
  • Yıkanabilir pamuklu pedler

Menstrual kaplar tampon yerine, yıkanabilir pedler de tek kullanımlık pedler yerine kullanılıyor. Menstrual kapları kullananlar çok rahat olduğunu, sızdırmadığını ve hareketi kısıtlamadığını söylüyorlar. Bir menstrual kap 6-10 yıl boyunca kullanılabiliyor, yani uzun vadede hem ekonomik hem de atık oluşturmayan bir çözüm.

Yıkanabilir pedler de pamuklu oluşu ile daha sağlıklı ve plastiksiz bir alternatif. Pek çok yerli girişimci tarafından da üretimi mevcut, yani her boyut ve her desenden yıkanabilir pedleri Türk üreticilerden çok rahat temin edebilirsiniz. Kullanılmış pedi bir süre suda beklettikten sonra çamaşır makinesinde yıkayarak temizleyebilir ve tekrar tekrar yıllarca kullanabilirsiniz.

Kaynak: Emine Akar

İstenmeyen tüylerden kurtulmanın atıksız yolları

Tüyleri atıktan sayamayız, çünkü tıpkı saç ve tırnak gibi tüyler de kompost edilebiliyorlar. Ancak tüylerden kurtulmak için kullandığımız malzemeler atıkların önemli kısmını oluşturuyorlar. Özellikle tıraş olurken kullanılan tek kullanımlık tıraş bıçakları, tıraş köpüğü şişeleri, ağda bantları ve tüy dökücü krem ambalajları doğada kaybolmayan çöpler haline geliyorlar. Bu ürünleri de atıksız veya doğal formları ile değiştirerek kişisel bakımımızı tamamen atıksız hale getirebiliriz.

Bunun için önerim, ağda ya da krem kullanmak yerine şarjlı epilasyon aletleri veya lazer epilasyon uygulamalarını tercih etmeniz olacaktır. Tıraş bıçağı kullananlar ve sakal tıraşı olan erkek okuyucularımız için de tek kullanımlık plastik bıçaklar yerine paslanmaz çelikten uzun yıllar kullanılabilen tıraş bıçakları edinmelerini öneririm. Yüz için de şarjlı tıraş makineleri var, bu da tercih edilebilir.

Atıksız yaşamak için kişisel bakımımızdan ödün vermek zorunda değiliz. Çevreye zarar vermeyen alternatif ürünlere yönelerek hem sağlıklı hem de atıksız bir güzellik rutini oluşturmak mümkün. Biraz araştırma ile biraz da vücudumuzun isteklerine kulak vererek ihtiyaçlarımıza en uygun olacak yöntemleri ve malzemeleri belirleyip uygulamaya başlayalım. Kendinizi çok daha temiz ve sağlıklı hissedeceksiniz.

Hepinize atıksız günler dilerim…

 

Kaynaklar: 
Kentte Ekolojik Hayat
Trash Is For Tossers
Blue Ollis
Atıksız Ev
Mnelam: Yıkanabilir Bebek Bezi ve Kadın Pedi by Emine Akar

İlginizi çekebilir: Sıfır Atık Rehberi 5: Kompost hakkında her şey

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale