X

Siber zorbalığın ne kadar farkındayız: Karşınızdaki insanın kalbini kıracak her yorum zorbalıktır

Yazımıza konu alan tarzdaki davranışlara mutlaka siz de rastlamışsınızdır. Hani bazı sosyal medya kullanıcılarının, hiç tanımadıkları insanların hesaplarına kötücül yorumlar yapmalarından bahsediyorum. Evet konumuz siber zorbalık.

Siber zorbalık kavramı bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak, karşıdaki kişiye bilerek ve isteyerek zarar verme davranışı olarak tanımlanmaktadır (Campbell, 2005, 69). Siber zorbalıkla ilgili araştırmalar büyük oranda ergenlik çağındaki gençlere yönelik araştırmalar. Ama yetişkinler de siber zorbalık yaptığına ve siber zorbalığa maruz kaldığına göre bu konu hakkındaki araştırmalar artık yetişkinleri de işin içine daha fazla katmalı.

Yine araştırmaların çoğunda, siber zorbalığın tanımı yapılırken, bir davranışın siber zorbalık niteliği taşıması için belli periyotlarla tekrarlanması gerektiği öne sürülmekte. Ancak sistematik bir şekilde yapılmasa da yazılan bir tane bile kaba yorum, can acıtıcı söz de siber zorbalığa girmiyor mu sizce? Bana sorarsanız kesinlikle giriyor. Bence siber zorbalığın tanımları güncellenmeli. Karşınızdaki insanın kalbini kıracak her türlü kötü ve kaba yorum, bu eylemlerin yapılma sıklığı dikkate alınmadan siber zorbalık olarak değerlendirilmeli. Kişinin takip ettiği bir hesaba yaptığı, tek bir kötücül yorum bile siber zorbalık olarak nitelendirilmeli.

Sosyal medya artık hepimizin hayatının bir gerçeği olduğuna göre, kesinlikle bir sosyal medya etiketi, yani sosyal medyaya yönelik görgü kuralları olmalı. Örneğin sosyal medyada yorum yaparken kendimize şu soruları sormalıyız:

  • Bu yaptığım yorum gerekli mi?
  • Bu yorum, yorum yaptığım kişinin kalbini kıracak nitelikte mi?
  • Bu yorumu bir başkası bana yazsa nasıl hissederdim?
  • Bu yazdıklarımı, yorum yaptığım hesabın sahibinin yüzüne söyleyebilir miydim?
  • Ben sosyal medyadaki davranışlarımla, dünyada pozitifliğin yayılmasına mı hizmet ediyorum, yoksa negatifliğin yayılmasına mı?

Evet, dilin kemiği yok. Bazen gerçek hayatta düşünmeden konuşabilir, daha sonra bize pişmanlık verecek sözler sarf edebiliriz. Ancak iletişimin yazı aracılığıyla yapıldığı sosyal medyada durum böyle değil. Sosyal medya bizlere, yorum yazmadan önce enine boyuna düşünme fırsatı veriyor. O halde bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve sosyal medyada takip ettiğimiz hesapların sahiplerinin birer AI (Yapay Zeka) değil, bizim gibi kanlı canlı insanlar olduğunu, yazdığımız yorumlarla onları kırabileceğimizi hep aklımızda tutmalıyız.

Tıpkı gerçek dünyada olduğu gibi sosyal medyanın sanal dünyasında da kelimelerimizle hayatı güzelleştirebilir, ya da nefret duygusunun yayılmasına katkıda bulunabiliriz. Seçim bizim. Seçimlerimizi her daim güzellikten ve iyilikten yana kullanmamız dileklerimle. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail.com adresine yazabilirsiniz. Hayatı güzelleştirmeyle ilgili psikoloji egzersizlerini ise @ranakutvan Instagram hesabımdanrsolaker@gmail.com  paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:
Campbell, M. A. (2005). Cyber bullying: An old problem in a new guise?. Australian Journal of Guidance and Counselling, 15(1). 68-76.

İlginizi çekebilir: Gerçekçi iyimserlik: Negatifin farkında olup pozitife odaklanma sanatı

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale