X

Senin hayatın senin hayallerin: “Diğerlerinin” olmadığı her şey üzerine

Yazılarımı devamlı okuyorsanız başlıktan anlayabileceğiniz üzere, bu yazımız yine derin konuları ele alacağımız bir yazı olarak gerçekleşecek; –ki başlığı oluşturmak bile yaklaşık iki günlük düşünme süreci- okuduğum ve birazdan sizlerle de paylaşacağım bir söz ertesinde hissettiklerim, belki biraz kendi tecrübelerim, belki biraz etrafımda gördüğüm bireyler ve işte tüm bunların toplamından oluşuyor. Eğer ilk okuduğunuz yazım bu ise, zorlu bir maceraya hoş geldiniz, çünkü birazdan okuyacaklarınız hazır değilseniz canınızı sıkabilir veya sevinerek söyleyebilirim ki sizi “hayatınızda” bazı şeyleri sorgulamaya yöneltebilir…

Şimdi gelin en baştan başlayalım; şu andayız, koltuğunuzda oturmuş bu yazımı okuyorsunuz, ben karşınızda duruyorum, sesli olarak size soruyorum, bugün şu anda şimdi nefes alırken neyin hayalini kurmaktasınız, kurduğunuz hayale ulaşmak için ne kadar çaba harcıyorsunuz, bu hayale uygun mu yaşıyorsunuz veya “hayat” ellerimin arasından kaydı gitti, bir kere bu noktaya böyle geldik böyle gider, ne yapabilirim değiştirmek elimde değil, benim gücüm bu değişikliğe yetmez mi diyorsunuz? Peki biraz daha ileri gidelim, bu kurduğunuz hayal “sadece” sizi mi içeriyor, yani bu hayalin sonucunda hayata, dünyaya, başka insanlara belki “ihtiyaç sahibi” olanlara ne katmaktasınız? Ve hatta dozu bir basamak daha arttırıyorum, bu hayaliniz “gerçek” olduğunda ne hissedeceksiniz, yani hayatta ne noktaya ulaşmak istiyorsunuz ve “olmadığı” durumda çabalamaya devam edecek misiniz, eğer bu hayaliniz gerçek olmazsa “hayatınızın anlamı” kalır mı, neleri vermeye hazırsınız, yani bu hayalin “gerçek” olması size tam olarak ne hissettiriyor?

Bizler işte hayatımızda genel olarak “kendi” hayallerimizi değil, “genel” toplumun dayatmalarını yaşamaya son derece gönüllüyüzdür. Örneğin bir üniversite okumak, mutlaka tanımlanmış bir mesleğe sahip olmak; bir öğretmen, bir doktor, bir mühendis olmak mesela. Kendimize sorduk mu “gerçekten” hayalim doktor olmak mı diye yoksa anne babamızın memnuniyeti midir izlediğimiz yol? Sonra ne gelmektedir, tabi ki “aile kurmak” ve evlenmek. İşte bu noktada kendimizi belki bizi en derinden anlayabilecek, hayatımıza gerçekten eşlik edebilecek veya ruhumuzun ötesini görebilecek bir eşten çok “evli olmak” kavramının yanına “yapıldı” yazmayı sağlayacak evliliklerin içinde buluveririz. Peki yaşadığımız kimin hayatıdır, biz kimin “hayallerini” gerçekleştirmekteyizdir? Yine aynı nokta, anne babamızı memnun etmek “benim yaşımdaki herkes evleniyordu” diye kendimizi gerçekten hayallerimizi ifade etmeyen bir akış içerisinde bulmak…

Bundan sonra ne gelir dersiniz, tabi ki hepimizin “hayalimdeki iş bu değildi” diye tekrar tekrar şikayet ettiğimiz fakat ömrümüzün en uzun zamanını harcadığımızın da farkında olmadığımız sadece diğerlerinin gönlü olsun diye her gün orada çalışıyor olduğumuz “iş” kavramı. Bu sabah ve her sabah geldiğiniz ofis, saatler geçirdiğiniz masanız, emek verdiğiniz hesaplarınız veya saatlerinizi verdiğiniz toplantılar sizi “gerçekten” ifade ediyor mu, gerçek hayalinizi mi yaşıyorsunuz, ya da eşinizi, kız arkadaşınızı belki anne babanızı memnun etmeye gayret mi ediyorsunuz?

İşte bizler “insanları” yani diğerlerini takip ettiğimizde hayatımız adeta “elimizde” olmayan iplerle yönetilmektedir. Çünkü “hayallerimizi” bir kenara bıraktığımız her seçim veya hayatımızın her alanı “başkalarını” takip ederek yaşamakta olduğumuz, “kendimizi olduğumuz gibi ifade edemediğimiz” ve can-ım hayatımızın son derece kıymetli olan her gününün “öylesine” geçmesine izin verdiğimiz bir akış olarak gerçekleşir. Bu yüzden “hayal etmek” son derece kıymetli bir meziyettir.

Tam olarak şu anda neleri hayal ediyorsunuz?

Şimdi samimiyetle sizlere sorduğum sorulara geri dönelim, ben sizler için cevaplamaya çalışayım, bugün neyi hayal ediyorum: tek başıma seyahat etmek tutkunu olarak son birkaç yıldır birçok kez gitmeye niyetlenip bir türlü gidemediğim Nepal-Hindistan-Çin turumu 2017 yılı bitmeden mutlaka gerçekleştirmeyi hayal ediyorum. Özellikle Nepal’de bulunmanın hayatımda mutlaka yapmam gereken, beni çok güçlü bir çekim gücü ile çağıran bir tecrübe olduğunu hissediyorum; çoğu insan “tek başına” oralara gidilir mi diye soruyor; fakat ben gerçekten bunu tek başıma gerçekleştirmeyi hayal ediyorum. Yorumlara aldırmadan, bir diğer kişiyi beklemeden, takdir edilmeye veya “onaylanmaya” ihtiyaç duymadan, sadece “benim hayalim” olduğu için bugün bu yazının bir parçası oluyor…

Bu hayal beni daha fazla hayal etmeye yönlendiriyor, bundan sonra beni çağıracak dünya üzerindeki muhteşem lokasyonlara ve hatta 35 yaşıma girecek olduğum sonraki yılın içerisinde kendimi daha da aşmak üzere hangi noktaya “tek başıma” korkmadan, çekinmeden, sonumu düşünmeden, sadece dünyayı olduğu gibi hissetmek, yağmurunda ıslanmak ve güneşinde yanmak üzere gideceğimi hayal etmeye devam ediyorum. Belki o farklı bir yazının konusu olacak ama şu an içimden geçen Kuzey Kutup Noktası…

İşte hayallerimiz böylesine “sihirli” dokunuşlardır hayatımızda. Belki siz bu soruya güzel bir evlilik gerçekleştirmek olarak cevap vereceksiniz, ya da tatlı bir bebek, veya bir ev almak olarak. Biraz daha kolaylaştıralım sabah sevdiğiniz bir dostunuzla kahvaltı keyfi yapmak da olabilir, huzur bulduğunuz bir orman yürüyüşü veya çok merak ettiğiniz yeni bir filmi izlemek… İçeriği ne kadar büyük veya küçük olursa olsun “hayaller” ertesi günü “enerji” ile beklemenizi sağlayan, yaşama “kendinizce” bakmanızı ve bizlere tanınmış bu muhteşem hayat sürecimizde “kendimizi” ifade etmenize yardımcı olan aracılardır.

Eğer bugün bu yazımda bana eşlik ediyorsanız, içinizden bir an bile geçirdiğiniz “herkes” yapıyor ben neden istemiyorum dediğiniz bir şey var ise veya bugüne kadar “ben gerçekten böyle hayal etmemiştim” dediğiniz her ne var ise yeniden düşünün, kendinize sorun, hayal kurun, hayallerinizi gerçekleştirmek için adımlar atın, deneyin, hayal ettiklerinizi devam ettirin, insanları değil hayallerinizi izleyin… Evet istediğiniz şeyler diğerleri tarafından garip görülebilir, tasvip edilmeyebilir veya benim örneğimde olduğu gibi “kaç yaşına geldin hala tek başına seyahat derdinde misin artık evlenmelisin” gibi yorumlara da maruz kalabilir, fakat bu “sizin” biricik, muhteşem, eşi ve benzeri olmayan “hayalinizdir”. İşte bu yüzden gerçekleşmeyi de hak eder, ifade edilmeyi de, inanılmayı da ve bu hayat akışında en azından denenmiş olmayı da…

Bu yazıya esin kaynağı olan deyiş, bu anınızdan sonra size diliyorum ki muhteşem başlangıçlar getirir:

“Chase dreams, not people”

“İnsanları değil hayalleri takip edin” (Anonim)

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale