X

Şemalarınız olumsuz düşüncelerinizi pekiştiriyor olabilir mi: Şemaları iyileştirmek mümkün

İnsanlar günlük hayatında baş edemediği veya zorlandığı çoğu sorunda karşılaştıkları durumların etkili olduğunu sanarlar. Gerçekte etki eden ise yaşanan olaylar ve sorunlar değildir. Önemli olan sorunların hangi tutumla karşılandığı, bu sorunların nasıl yorumlandığıdır. Yaşam kalitesini belirleyen en önemli unsur düşüncelerin yorumlanma biçimidir. İnsanların deneyimleri, gelişimsel dönemdeki yetiştirilme şekli sonucunda bilişsel (düşünce) süreçleri çok çeşitli biçimde gerçekleşmektedir.

İşlevsel olmayan düşünceler duygularımızı etkileyerek olumsuz davranışlara sebep olur. Negatif ve zorlayıcı uyaranlara karşı mücadele etmeye çalışan insan beyni zamanla olumsuz bir düşünce biçimine sahip olmaktadır. Bu olumsuz düşünceler zamanla bizim şemalarımız haline gelir. Bunlara temel inançlarımız da diyebiliriz.

Temel inançlar (şemalar) yaşamın erken dönemlerinde oluşur ve ergenlikte köklenir.

Şema, çocukluktan başlayan ve yaşam boyunca tekrar eden bir kalıptır. Ruhsal yapının temelini oluşturur. Yani duygu, düşünce, davranış ve ilişki kurma biçimlerimizi etkiler. Öfke, korku, kaygı, nefret gibi bazı güçlü duyguları tetikler. Freud’ un psikanalitik kuramının varsayımlarından bir tanesi de çocukluk anılarımızı tekrarlayıp durduğumuzdur. Freud buna “yineleme zorlantısı” der.

“Kusurluluk, başarısızlık, sürekli kendini haklı görme saplantısı, güvensizlik, duygusal yoksunluk, utanç, kusurluluk, yetersizlik, terk edilme, yabancılaşma, suçluluk, boyun eğme, yüksek standartlar” neredeyse herkes çocukluğundan gelen bu olumsuz kalıpları (şemalar) tekrar eder. Her şemanın bugünümüzde çocukluktan gelen bir kalıntısı, bir etki düzeyi vardır.

Şemaları anlamak

Şemanızı anlamanız, hata yaptığınızda veya bir sorunla yüz yüze geldiğinizde kendiniz hakkında niçin kötü düşündüğünüzü fark ettirir. Kendinizi hep benzer düşüncelerin, olayların döngüsünde hapsolmuş hissediyorsanız, duygularınız çocukluğunuzdaki benzer bir döneme sizi yakınlaştırır. Şemanızı anladığınızda çocukken yaşadığınız olay veya olaylar karşısında hissettiğiniz ile şu anda hissettiğiniz duygular arasındaki benzerliklerin farkına varırsınız. Yetişkinken yaptığınız seçimlerinizde bugüne kadar taşıdığınız şemaların etkisi yadsınamayacak kadar fazladır. Duygularınız, dürtüselliğiniz, inançlarınız, davranışlarınız, değerleriniz şemanız ile yakından ilişkilidir.

Temel inançlar yani şemalar otomatik düşünceler için birer kaynak oluşturur.

Olumsuz düşüncelerin neden olduğu davranışların sürekli tekrarlanması sonucunda beyinde bu düşünce ve davranışlara yönelik nöron bağlantıları gerçekleşmektedir. Dolayısıyla “olumsuz düşünme” biçimi çok sık ve çok kolay ortaya çıkar. Bazı düşünceler hatalı, çarpıtılmış ve gerçeğe dayalı olmayabilir. Bu düşüncelerin kökeni sahip olduğumuz şemalarımıza aittir. Şemalar genellikle çocukken gerçekçi ve bize uyumluydu; ancak artık yararlı bir amaca hizmet etmedikleri yerde bizim onları sürdürmeye devam ettirmemiz sorun yaratacaktır.

Şemalar (temel inançlar) sürekli deneyimlerimizi şekillendirirler. 

  • Sevdiğiniz biri sizden uzak kaldığında umutsuzluğa kapılıp ya da terk edilmekten korkup aşırı derecede öfkeleniyor musunuz?
  • Sürekli size aynı şekilde davranan farklı kişilere kapılıp duygusal ilişkiler mi kuruyorsunuz?
  • Sıklıkla kendinizi başkaları ile karşılaştırarak kendinizi yetersiz mi hissediyorsunuz? Sizi reddedeceklerini düşündüğünüz için gerçekten kim olduğunuzu insanlara göstermekten korkuyor musunuz?
  • Sizi gerçekten dinleyen ve sizin gerçek ihtiyaç ve hislerinizi anlayan birinin olmadığını mı düşünüyorsunuz? Hiçbir zaman ihtiyacınız olan sevgiyi alamayacağınızı mı düşünüyorsunuz?
  • İnsanların size çok yaklaşmasına izin vermiyor, yüzeysel ilişkileri mi tercih ediyorsunuz? Diğer insanların niyetlerinden kuşkulanıyor ve hep en kötü ihtimali mi düşünüyorsunuz?

Bir şemanın içinde takılıp kalmışsanız, çocukluğunuzda size en çok zarar veren durumları yetişkin olarak tekrardan yaratmış olabilirsiniz. Dolayısıyla şemaların tetiklendiği durumlara doğru çekilirsiniz. Şema kalıplarınız hayatınızın her alanına dokunur. Onları yıllarca devam ettirebilirsiniz. İlişkileriniz, ruh durumlarınız, sağlığınız, kendilik algınız, mutluluğunuz zarar görür. Bu şemalar, farkında olunmadığında gelişmeye devem eder ve siz onları bir şekilde beslemeyi başarırsınız.

Şemalar değişebilir ve iyileştirilebilir.

Olumsuz düşüncelerden kurtulmak için öncelikle bu olumsuz düşüncelerin farkındalığı sağlanmalıdır. Olumsuz düşüncelerin farkındalığına ulaşanlar değişime yönelik ilk adımı atmış olacaktır. Şemalar çok derinlerde köklenmişlerdir ve değiştirilmesi çok kolay değildir. Düzenli ve sistemli yaklaşım, özdisiplin gerektirir. Şema ile yüzleşmeli ve onu anlamalısınız.

Şemalar (temel inançlar) nasıl değişir?

  • Şemalarınızın ne olduğunu fark edin.
  • Her gün davranışlarınızı gözlemlemeli, duygularınızı tanımlamalı ve şemalarınızı adlandırmalısınız. Onlara dikkatle, açık ve merakla yaklaşın.
  • Duygusal bir tepki yaşadığınızda ona yakından bakın. Olumsuz bir fikir duyduğunuzda bedeninizde, zihninizde, duygularınızda, davranışlarınızda neler beliriyor?
  • Mindfulness pratiklerini gündelik yaşamınıza dahil edin. Bu sayede belirli düşüncelerin, duyguların ve davranışların geçmişinize ait olduğunu, fakat artık uyumlu olmadığını ayırt etmeyi öğrenir, bilinçli karar verme yeteneğinizde bir artış fark edebilirsiniz.
  • Şemalarınızla ve sorunlarınızla nasıl başa çıkıyorsunuz? Belirleyin. Savaşarak mı, kaçınarak mı, teslim olarak mı?
  • Şemanızın çocukluğunuzla olan bağlantılarını hatırlayın. Şemanızı hissedin. Şu andaki yetişkin halinizin çocukluğunuzla bağ kurmasına izin verin. İçinizdeki yaralı çocukla temasta kalarak, ona şefkatle yaklaşın.
  • Şemanızın geçerliliğini mantıklı bir düzeyde çürütecek alternatif düşünceler oluşturun. Şemanızı destekleyen inançlarınız her zaman doğru mu? Geçmişe ve şu ana dair kanıtlarınızı yazın.
  • Şemanızın oluşmasında etkisi olan arkadaş, ebeveyn, öğretmen, kardeş her kimse sizi inciten kişilere mektup yazın. Kendinize ne olduğunu, ne istediğinizi açığa vurmanız önemlidir. Unutmayın, bu mektubu onlara vermek zorunda değilsiniz.
  • Birden fazla şemanız varsa şu an hayatınıza en çok etkisi olanı değiştirmeyi seçin.
  • Değişime karşı engelleriniz var mı? Engellerinizin bir listesini yapın.
  • Herhangi bir zamanda bir şemanız etkinleşirse, her zaman olumlu yanıt vermeye çalışın.
  • Şema farkındalığınızı geliştirin. Sabredin ve denemeye devam edin.

Kendinizin hem çocuk hem de yetişkin olarak bilinçli farkındalığını geliştirdiğinizde ve gündelik yaşamınıza bilinçli farkındalığı getiren sağlıklı birer yetişkin olduğunuzda; gelecek için umudu olan sağlıklı birer yetişkin olursunuz.

İlginizi çekebilir: Zihninizin modlarından haberdar mısınız: Yapma modunun, olma moduna entegrasyonu

Sena Ateş: Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ile İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünde tamamladı. Sosyal bilimlerin her alanına ilgi duymasıyla birlikte kariyerini psiko-sosyal alanda ilerletmek istedi. Ankara Bilim Üniversitesi Aile Danışmanlığı eğitim programını tamamlayarak Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde "Aile Danışmanı" unvanını kazandı. Psikoterapi yaklaşımlarından Bilişsel davranışçı terapi, çözüm odaklı terapi, şema terapi, transaksiyonel analiz eğitimlerini alarak çeşitli mesleki atölyelere katıldı. Aynı zamanda Koçluk eğitimlerini de tamamladıktan sonra kişisel gelişim koçu oldu. Geştalt yaklaşımını ve davranışçı bilişsel yaklaşımı koçluğa entegre ederek insanların zihinsel, bilişsel ve duygusal gelişim-dönüşüm yolunda katkı sağlayabilecek bir yol arkadaşı olarak tanımlıyor kendini. MBSR (Mindfulness temelli stres azaltma programı) ile MBCT (mindfulness temelli bilişsel terapi) kurslarını tamamladı. Meditasyon ve mindfulness (Bilinçli Farkındalık) ile tanışmasıyla birlikte, yürüttüğü çalışmalarda meditasyon ve farkındalık öğretilerinden de yararlanmaya başladı. Beden-ruh- zihin dengesine olan kişisel merakı dolayısıyla Mindfulness eğitimlerini almaya devam ederek mindfulness uygulayıcısı, eğitmeni olarak kendisini geliştirmeye devam ediyor. Psikopatoloji, kendilik psikolojisi, psikanalitik kuramlar, sosyal psikoloji, bilinç dışı, farkındalık temelli terapiler, stres ve kaygı yönetimi, örgüt psikolojisi, nöropsikoloji, ebeveyn ve çocuk ilişkisi, ilişki sorunları, gibi mesleki konular üzerine özel bir ilgiye sahip olup bu konularda okumalar ve araştırmalar yapmakta ve çeşitli eğitimler almayı sürdürmektedir. Bütünsel ve disiplinler arası bir yaklaşım ile hayatın pratiğine daha çok uyum sağlayabileceğine inanıyor bu yüzden mesleğinde eğitimlerini alırken birçok kaynaktan beslenmeye devam ediyor. Instagram: @senaates & @yasamtasarimi

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale