X

Şarjlı diş fırçası kullanırken dikkat edilmesi gerekenler ve alışma sürecini kolaylaştıracak pratik teknikler

Şarjlı diş fırçalarının, ağız ve diş sağlığının korunmasında, plak oluşumunun önlenmesinde dolayısıyla çürük oluşumunun önüne geçilmesinde manuel diş fırçalarına göre çok daha etkili ve kullanışlı olduğundan daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Şarjlı diş fırçalarının kullanımının artmasıyla birlikte etkinliğiyle ilgili yapılan çalışmalar da hız kazanmış durumda ve bu çalışmaların büyük bir çoğunluğu şarjlı diş fırçalarıyla daha etkili ağız ve diş temizliği sağlandığını gösteriyor.

Fırçaya alışma aşamasında fırça hareketlerini daha iyi hissedebilmek adına yoğun mentol içeren diş macunu kullanmadan, yalnızca fırçayı biraz ıslatarak dişlerinizi temizleyebilirsiniz.

Bir çoğumuzun günlük rutininde hali hazırda var olan şarjlı diş fırçalarının kullanımı kolay gibi görünse de, etkili sonuç alabilmek için bu cihazları doğru şekilde kullanmak oldukça önemli. Hepimizin bildiği gibi şarjlı diş fırçaları fırçalama hareketini kendi kendine yapabilen bir donanıma sahip. Size yalnızca diş fırçasını doğru bölgede yeterli sürede tutmak ve dişlerinizin fırçalanmasını sağlamak kalıyor.

Şarjlı diş fırçasını manuel diş fırçasından ayıran diğer önemli bir fark da, fırça başlığının şekli. Daha dairesel ve küçük olan fırça başlığına alışabilmek için, fırçanızı çalıştırmadan önce bir süre manuel fırça kullanır gibi kullanmanızı ve fırça yapısına alışmanızı öneriyoruz.

Diş fırçasını çalıştırdıktan sonra başlayan titreşim hareketi, bir çok yeni kullanıcı için dikkat dağıtıcı olabiliyor ve ağzınızda hareket eden bir şeye alışmak doğal olarak biraz zaman alabiliyor.

Şarjlı diş fırçasının doğru kullanımı, fırça başlığını nerede ne kadar konumlandırmanız gerektiğini yavaş yavaş öğrendikten sonra başlıyor diyebiliriz. Hepimizin ağız ve diş yapısı oldukça farklı. Bu nedenle ‘fırçayı şu bölgede şu kadar tutmalısınız’ gibi genel bir yargıyla hareket etmek, bu farklılığı göz ardı etmenize neden olacaktır. Dişlerinizin büyüklüğüne, diş aralıklarınızın genişliğine ve diş etinizin hassasiyetine göre fırçayı nasıl kullanmanız gerektiğini kullandıkça öğrenmeye başlayacaksınız. Fırçaya alışma aşamasında fırça hareketlerini daha iyi hissedebilmek adına yoğun mentol içeren diş macunu kullanmadan, yalnızca fırçayı biraz ıslatarak dişlerinizi temizleyebilirsiniz. Diş macunu kullanmasanız da, dişlerinizde aynı ölçüde temizlik sağlayabilirsiniz. Şarjlı diş fırçasına geçiş yaptıktan ve alıştıktan bir süre sonraysa, dişleriniz yabancı maddelerden korunmasına ve çürüklerin engellenmesine yardımcı olan florür maddesini içeren diş macununuzu kullanmaya başlayabilirsiniz.

Daha önce ağız ve diş sağlığı alanında kullanılan teknolojik yeniliklerden bahsettiğimiz yazıda da değindiğimiz gibi, titreşimli ve döner başlıklı olmak üzere iki tip şarjlı diş fırçası modeli mevcut ve iki modelin kullanımı birbirinden oldukça farklı.

Salınım, dönme ve titreşim hareketi yapan şarjlı diş fırçaları

Plak oluşumunun en yoğun olduğu yerler diş araları ve dişin diş etiyle birleştiği noktalardır. Bu nedenle diş fırçalarken en çok üzerinde durulması gereken noktalar da bu alanlar. Döner başlıklı diş fırçalarıyla diş fırçalanırken, fırçanın tıpkı manuel fırçayla fırçalarken yaptığımız gibi 45 derecelik bir açıyla konumlandırılması, bu bölgelere erişimi kolaylaştıracaktır.

Döner başlıklı şarjlı diş fırçasıyla diş fırçalarken, manuel diş fırçasından farklı olan tek şey, fırçalama hareketini diş fırçasının yapması. Bu nedenle sadece fırçayı doğru bölgeye getirmeniz ve hafif hareketlerle bu bölgede gezdirmeniz yeterli.

Döner başlıklı diş fırçalarıyla diş fırçalanırken, fırçanın tıpkı manuel fırçayla fırçalarken yaptığımız gibi 45 derecelik bir açıyla konumlandırılması, bu bölgelere erişimi kolaylaştıracaktır.

Döner başlıklı şarjlı diş fırçaları, boyutları ortalama bir dişi tam olarak temizleyebilecek büyüklükte olduğu için her dişin ayrı ayrı temizlenmesine olanak verir. Bu nedenle, fırçalama işlemi süresince fırçayı her dişin üzerinde yaklaşık 5-10 saniye kadar bekletmeniz dişin tam olarak temizlenmesi için yeterli olacaktır. Bu işlem sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, diş etine ve diş minesine zarar verecek kadar fırçayı bastırmamanız. Şarjlı diş fırçalarının bir çoğu (yeni modellerin tamamı), dişinize gereğinden fazla basınç uyguladığınızda çalışmayı durduracak şekilde dizayn edilmiştir. Bu nedenle dişlerinizi fırçalamanın yanı sıra, ne kadar basınç uygulandığının kontrolü de fırçanızda olacak.

Şarjlı diş fırçasıyla dişlerinizi fırçalarken, öncelikle yapmanız gereken ağzınızı 4 bölgeye ayırmak, sonrasındaysa bu 4 bölge üzerinde çalışmak. Her bölgeye en az 30 saniye ayırmalısınız. Fırçalama işlemini önce dış bölgeyi, sonra iç bölgeyi, en son ise çiğneme yaptığınız bölgeyi fırçalayarak devam edebilirsiniz. Tüm bölgeleri temizledikten sonraysa, dilinizi fırçalayarak fırçalama işlemini tamamlayabilirsiniz.

Titreşimli pilli diş fırçaları

45 derece kuralımız burada da geçerli. Titreşimli olarak tasarlanmış diş fırçalarının başlık yapısı manuel diş fırçalarıyla benzer yapıda. Bu nedenle titreşimli diş fırçalarını manuel diş fırçası gibi kullanmak gerektiğine dair bir algı söz konusu.

Ancak titreşimli diş fırçalarında da döner başlıklı fırçalarda olduğu gibi fırçayı sadece temizlemek istediğiniz bölgenin üzerine getirmeniz ve temizliğin fırçanın titreşim hareketiyle gerçekleşmesini sağlamanız yeterli. Yine alışma aşamasında fırçayı bir iki kez çalıştırmadan, manuel fırça gibi kullanmanız işinizi kolaylaştıracaktır.

 

Şarjlı diş fırçası kullanırken dikkat edilmesi gerekenleri ve alışma sürecini kolaylaştıracak pratik teknikleri anlattığımız bu yazı Oral-B’nin katkılarıyla hazırlanmıştır. 

İlginizi çekebilecek diğer yazılar: 

Ağız ve diş sağlığında akıllı teknolojiler dönemi

Diş fırçası satın alırken dikkat etmeniz gereken 7 önemli kriter

Diş fırçasının tarihsel serüveni: Kim, ne zaman ve neden dişlerini fırçalama ihtiyacı duydu?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale