X

“Şanssızım” diyenler gerçekten şanssız mıdır: Olumsuz düşünce kalıplarını kırmak

Evrenin mesajlarına inanır mısınız? Ben çoğu zaman göremem ama koçluk eğitimi aldığım sırada yazılarımı takip eden bir hocam “yazman gereken konu önüne gelir” demişti. Benim de öyle oldu.

Yazmam gerektiği için mi, yoksa zaten bu mesajı doğru okumam gerektiği için mi bilmem, ama son zamanlarda sürekli dilimde olan bir konu bir anda gündemim oluverdi. Neden mi bahsediyorum? Şanssız olduğuma inanmamdan! Aslında buna inanmıyordum da nedense son dönemde her ne yaşarsam yaşayayım sürekli ilk cümlem bu oluyordu.

Tamamen tesadüfi bir şekilde bu durumla bir pazar alışverişi sırasında karşılaştım. Alışveriş sırasında ürün hakkında satıcıdan yorum alırken, “ben şanssızım biraz, ürün anlattığınız gibi çıksa bile bana denk gelmez” tarzında bir yorum yaptım. Dünya tatlısı satıcı teyzenin elindeki ürünü bırakıp; “bir kere kurduğun cümleyi değiştir, şansızım dersen öyle olursun” demesiyle durumun farkına vardım.

Neden bu cümleyi kurmuştum? Şanssız olduğumu düşünmeme sebep olacak bir şeyler yaşamamıştım bile. Neden negatif bir cümlenin zihnimi ele geçirmesine izin verecektim ki? Etrafımdaki herkese pozitif, beyaz cümleler kurması gerektiğini anlatan bana hiç yakışmıyordu bu negatiflik. Durdum, düşündüm ve üzerinden bir anlam çıkarmam gerektiğine kanaat getirdim.

Son dönemlerde çalıştığım yerde işler pek de istediğim gibi gitmiyordu, biraz sıkışmışlık hissi ile başa çıkmaya çalışıyordum. Dahası yapmayı planladığım pek çok şeyi öyle veya böyle bir sebepten hayata geçirememiştim ve bu bende rahatsızlık yaratmıştı. Sanırım tüm karmaşanın içinde biraz unutmuştum gücümü ve şansımı. Tüm bunları bir inanca bağlayarak da kolaya kaçmıştım: “Şanssız”dım!

Bir inanca bağlamak en kolayı değil mi? Suçu biri veya bir inanışa atıp bir kaçış yolu bulmak en kolayı. Buna ne derseniz deyin… “Kaderim bu”, “şanssızım”, “zaten iyisi neden beni bulsun ki”… Artırabiliriz değil mi bu cümleleri? Fark ettim ki ben de çok kuruyormuşum bu cümleleri. Hatta daha da garibi beynim yaşadığım bir olay karşısında bunu otomatize etmiş, direkt ağzımdan bunlar dökülür olmuş.

Fark etmem için bir pazar alışverişi vesile oldu çok da harika oldu! Bütün bunların üzerine okuduğum bir kitapta karşıma şu cümle çıktı: “Şanssız insan yoktur. Şanssız olduğunu düşünüp, fırsatları başkasına kaptıran insan vardır.” (Serhat Yabancı: Düşündüğün Gibi Değil)

Şanssızım kelimesi ne kadar da insanı kısıtlayan, dışa kapatan bir cümle değil mi? Aynı kitapta Proseför Wiseman’ın araştırmasından bahsediyor. Şöyle ki; “Hem şanslı hem şanssız insanlara gazete verdim ve onlardan gazeteyi inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu bana söylemelerini istedim. Gazetenin ortalarına bir yere üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirdim: ‘deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin 250 dolar kazanın’ bu mesaj sayfanın yarısını kaplıyordu ve yüksekliği 5 cm’nin üzerinde bir fontla yazılmıştı. Şansız insanlar bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark ettiler. Şanssız insanlar şanslı insanlardan daha gergindir. Bu endişeli ruh hali beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Sonuç olarak fırsatları kaçırırlar, çünkü başka bir şeyi aramaya aşırı odaklanmışlardır.” (Serhat Yabancı, Düşündüğün Gibi Değil syf: 86)

Araştırma böyle devam ediyor ve sonunda bakış açılarını değiştiren, daha olumlu ve geniş pencereden bakma yetisini gerçekleştiren baştaki şanssız kitle, şanslarının değiştiğini ve mutlu bireyler olduklarını dile getiriyorlar.

Durumlar böyle olunca, negatif hiçbir cümlenin fayda sağlamadığı gibi, pozitif düşüncenin iyileştirici gücüne bir kez daha tutunmamız gerekiyor. Sizce de öyle değil mi?

Tüm bunlar benim de bu negatif kalıpları hayatımdan çıkarmama vesile oldu. Başıma gelen her olayı, pozitif ise evrenden bir armağan olarak kabul ederken, negatif durumların da yine benim ders çıkarmam için gerekli bir mesaj olduğunu çoktan fark ettim. Bu bakış açısı beni çok hafifletti.

Yazıma son verirken çok sevdiğim bir cümlenin herkese ışık olmasını dilerim: “Sözlerinize dikkat edin, düşüncelerinize dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür. Değerlerinize dikkat edin karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür.” (M. Gandhi)

Peki siz neye dönüşmek isterseniz? Unutmayın, içimizde neyi beslersek onu yaşarız…

Ben sevgiyi, iyi insan olmayı, iyimserliği besliyorum. Ya siz?

İlginizi çekebilir: “Enerjimi kaybettim, hükümsüzdür” ilanından önce hayatı kutlamaya dönüştürmenin yolları

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale