X

Şanslı olmak: Ne kadarı emek, ne kadarı kısmet?

Şansa inanmam. Şansın tanımını İngilizce’de şu şekilde okumuştum: “Chance is when opportunity crosses preparedness. Opportunities are endless, so the more prepared you are the more lucky you seem.”

Şans, fırsatların hazırlıklı olma ile kesiştiği yerdir. Evrendeki fırsatlar sonsuzdur, yani ne kadar çok hazırlıklıysanız o kadar şanslı gözükürsünüz. Başkaları, hazırlık nedir bilmeyenler, “şanslı” der geçerler.
Kendilerini de şanssız olarak ilan ederler.

“Piyangodan para çıksın istiyorsan bilet alacaksın”, cümlesi bunun başka bir misalidir.

Hazırlıklı olmak ne demek? Nasıl hazırlıklı olunur?

Bizler yapı olarak üç halden oluşuruz. Fiziksel, zihinsel ve ruhsal. Demek ki hazırlıklı olacaksak her üç halimizi de hazırlamamız gerek. Fiziksel hazırlık için vücudumuzu dinç tutmak, doğru yemek, yeterli uyku, bol spor… Zihinsel hazırlık için bilgi toplamak, problem çözmek, tecrübeler edinmek… Ruhsal hazırlık için kendimizi (gerçek içsel kendimizi) tanımak, güvenmek, sevmek ve korumak.

Hayatımız bu üç halimizi geliştirmekle geçer. Kendini disiplinli bir şekilde geliştirenler bir anda fırsatları yakalamaya başlarlar. Diğerleri de onlara “şanslı” demekle kalırlar. Kıskanırlar. Kendileri ise “kısmetsiz”dirler.

İyi de nereye kadar? Hiç mi Tanrı’nın gücü yok? Hiç mi kısmet yok? Kısmet kelimesinin İngilizce’de de aynen “kismet” olduğunu biliyor muydunuz? Yani kısmet evrensel olmuş bile…

Tanrıyla, (evrenle) yaşamak bir ping pong oyunu gibidir. Sen servisi yaparsın, o karşılık verir. Sen başlatmazsan o da karşılık veremez. Sen ilerletirsen, o da ilerletir. Sen hızlandırırsan, o da hızlandırır. Sen bitirirsen o da bitirir. Şans seni bulmaz, senin başlatman gerek. Devam ettirmen gerek.

Peki her şey elimizde mi o zaman, hiç mi kısmet yok? Her şey elimizde mi? EVET. Hiç mi kısmet yok? HAYIR var. Peki, kısmet zaman devreye giriyor?

Küçükken, bazı bilgelerden Tanrı’nın gücüne dair vaazlar dinlerken aklımda kalan tek şey şuydu: “Sen Tanrı’dan iste o verir”. Ben de o günden itibaren ders çalışmak yerine dua etmenin daha kolay olduğuna karar verip, kendimi oyunlara verdim. Her akşam yatakta duamı da ettim tabii! Bir müddet sonra sınıfta kalmanın eşiğindeydim. Yine aynı bilgeye gidip şikayetimi ilettim.

O da şu sözleri ekledi : “Tanrı ancak elinden gelenin hepsini yaptığına inananlara yardım eder.” Ahaaaaaa, püf noktası sonradan geldi! Eee, ben elimden geleni yapmış mıydım? Ne alaka, çok uzaktım bundan.

Ondan sonra kendimi hep kontrol ettim, “elimden geleni yaptım mı?” diye. Yaptığıma inandığımda yolumun hep açık olduğunu, açıldığını gördüm. Eğer yoluma engel çıktıysa genelde “Yaa, tahmin etmiştim” diyorum. Hazırlığımı tamamlayamamış olmanın ezikliği…

Geçmişinize bir bakın benzer hikayelerle doludur. Hiçbirimiz elimizden gelenin hepsini yapmıyoruz. Yaptığımızı söylüyoruz, ama bir düşünsek, neleri eksik bıraktığımızı çabuk buluruz. Yapanların başarılarına tanık oluyoruz, çoğu kez kıskanıyoruz. Ancak tembellik yapıp, bahane üretmek daha kolay değil mi?

Bahanelere bir bakalım: Kısmet değilmiş. Şansım yaver gitmedi. Allah istemedi. Falan filan… 

Elimden geleni yaptım mı? Neyi yaptım değil, neyi yapmadım, neyi atladım, daha ne yapabilirim? Yapılacak iş, önce düşünerek bulunur. Düşünce, yaratıcılıktır. Yaratıcı düşünce için sakin bir ortam gereklidir. Sessizlik Tanrı’nın sesidir. Silence is the voice of God.

Sessizlik içinde, yaratıcı düşünce ile, eksiklerimizi ortaya çıkartıp, üstüne efor sarfettik mi ne oluyormuş?
ŞANS !

“İyi şanslar” diyene artık başka türlü bir bakış atarsınız!

İlginizi çekebilir: Çalışmak ve başarılı olmak: İnsan emek verdiği şeyi sever

Metin Levi: Metin Levi, University of Michigan'da Endüstri Mühendisliğini bitirdikten sonra aile şirketinde çalışmaya başladı. Yenilik ve yaratıcılık prensibini göz önünde bulundurarak birçok yeni işe girişti. Hindistan, Mevlana derken farkında yaşamın açtığı pencereden gördüklerini paylaşmaktan aldığı zevk her şeyi geçti. Outdoor sporları ve özellikle su sporlarına meraklı.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale