X

Sağlıksız yaşam, genç yaşta inmeye neden olabilir

Tıbbi öykümüzü büyük ölçüde ailemize borçlu olduğumuz bir gerçek. En azından, kalıtımsal olduğu bilinen ya da en azından şüphelenilen hastalıklar için soy geçmişimizi bilmek oldukça kritik. Ailede kalp hastalığı, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ya da kanser vakaları varsa, bu rahatsızlıklara karşı tetikte olmak, düzenli aralıklarla kendimizi takip ve muayene etmek büyük önem taşıyor.

Genetik etkenlerin önemli olması, biz nasıl yaşarsak yaşayalım hayatımızın uzunluğu ve kalitesinin tamamen ailemize bağlı olduğu anlamına gelmiyor elbette. Yapay gıdalar ve sağlıksız bir hayat tarzı ile kan değerlerimizi normal sınırların dışına çıkardıkça, kendimizi hiç tahmin etmediğimiz sağlık problemlerine karşı savunmasız kılıyoruz. Bu sağlık problemlerinden biri de inme (felç). Bahsi geçtiğinde bizden çok daha yaşlı insanların başına geleceğini sandığımız inme, çağımızda ne yazık ki görülme yaşı giderek düşerken, sıklığı artan önemli bir sorun.

Kalp değil, beyin krizi

Öncelikle inmeyi doğru tanımlamak gerekiyor. İnme ille de aklımıza ilk gelen, “belden aşağısının felç olması” gibi büyük bir fiziksel etkisi olan bir duruma neden olmayabilir. Memorial Sağlık Grubu İnme Rehabilitasyon ve Araştırma Ünitesi’nin tanımına göre inme, beynin bir bölgesinin oksijen ve şeker ihtiyacını sağlayan kan akımının aniden kesintiye uğramasıyla, bazen de beyin dokusu içine kanama ile ortaya çıkan bir nevi “beyin krizi”. İnmeler, beyin hücrelerinde geçici ya da kalıcı hasara neden olabiliyor. Örneğin, inme geçiren kişi daha sonra çok iyi bildiği sözcükleri unutma gibi günlük hayatını etkileyen sıkıntılar yaşayabiliyor.

Ülkemizde inme hastalarının yarısının 40 yaşın altında olması, gençlerin de bu rahatsızlığa karşı tetikte olması gerektiğinin en önemli kanıtı. İnmeye neden olabilecek risk faktörlerine giderek daha erken yaşlarda maruz kalmamız da bu çıtayı aşağı çekiyor: Yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve şeker, obezite, aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı ve elbette olmazsa olmazımız stres, inme olasılığını artıran en önemli etkenlerden.

Ohio State Üniversitesi nörologlarından Diana Greene “20 yıl öncesiyle karşılaştırıldığında, gençlerde inme görülme olasılığının gözle görülür şekilde arttığını” belirtiyor. JAMA Neurology’de yayınlanan bir çalışma da bu iddiayı destekliyor: 18-34 yaşları arasındaki kadınlarda akut iskemik inme (beyin damarını tıkayan pıhtı sonucu, beyne giden kan akımının azalması veya durması) görülme oranı 2003’ten 2012’ye kadarki dönemde yaklaşık  %32 oranında artmış.

Hormonal doğum kontrol yöntemlerine dikkat

Özellikle kadınlar ile ilgili sonuçların çarpıcılığı, doğum kontrol yöntemlerine bağlanıyor. Hormon takviyeli doğum kontrol yöntemlerinin, pıhtı oluşturma olasılığını yükselttiği biliniyor. Bu da inmenin %87 oranında kan pıhtılarına bağlı olduğu göz önüne alındığında, oldukça önemli bir risk faktörü.

Tüm bunlara karşın, 45 yaşın üzerindeki kişilerde inme riski de düşüyor. Ancak bu düşüş, gençlerdeki artıştan çok daha yavaş: Yine 2003-2012 döneminde, yüzde 2.2 seviyesinde. New York Üniversitesi’nden Dr. Koto Ishida’ya göre, bu yaşlarda kişiler kendilerine daha çok dikkat ettiği ve tehlike çanlarını daha çok ciddiye aldıkları için risk faktörleriyle daha etkin mücadele edebiliyorlar.

Yüz seğirmesi, kollarda güçsüzlük, konuşmada zorlanma gibi inme belirtileri görüldüğünde mutlaka, durumdan emin olmayı beklemeksizin 112’yi aramak ya da size en yakın sağlık kuruluşuna danışmak kuvvetle öneriliyor.

 

İlginizi çekebilir: Sağlıksız beslenmenin vücudumuza etkileri nelerdir?

Kaynaklar:
Self
Memorial

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale