X

Sağlıklı yaşam için sağlıklı beslenme: Yeme farkındalığına sahip misiniz?

Beslenme ve diyetetik bilimleri birbirini destekleyen iki bilim türüdür. Beslenme bilimi tüketilen besinleri, bu besinlerin bileşimlerinin analizini, birbirleriyle etkileşimlerini ve besinlerin vücuttaki fonksiyonlarını inceler. Diyetetik bilimi ise besinlere hastalıkların tedavisinde ne tür bir planla yer verilmesi gerektiğini temel alır. Beslenme ve diyetetik alanındaki konular basın ve yayın kanalıyla sıklıkla karşımıza çıkıyor. Birbiriyle çelişen haberler nedeniyle gündemden hiç düşmeyen bu bilim dalının en güvenilir kaynağı, mesleğini etik kurallara uyarak yapan diyetisyenlerdir.

Özellikle yetişkin bireylerde vücudun boy-ağırlık dengesi, şişmanlık, zayıflık ve yetersiz beslenmenin saptanmasında bir ölçüt olarak kullanılan Vücut (Beden) Kitle İndeksi değerlerinde bir uygunsuzluk bulunan kişilerin mutlaka diyetisyen kontrolünden geçmesi gerekir. Vücut (Beden) Kitle İndeksi “kilo (kg) / boy x boy (cm)” formülüyle hesaplanır. Sonucu 18 ila 25 aralığındaki kişiler, Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği bu ölçüte göre uygun aralıktadır.

Genetik alt yapıda bulunan hastalıklardan korunmada ve doğru bilinen yanlışların giderilmesinde önemli bir adım olarak sağlık ve hastalıklar üzerindeki etkisi tam olarak kanıtlanmış olan beslenme ve diyetetik bölümüne, bütünsel sağlığı tamamlamak için yıllık kontrolleri takiben, her sağlıklı bireyin de yolunun düşmesi gerekir.

Tanı almış hastalıkların tedavisinde başarıya ulaşılabilmesi için de hastaların beslenme planlarında değişiklikler yapılmalı ve kişiye özel planlar düzenlenmelidir. Sağlıklı bir yaşam için hangi besinin ne kadar tüketilmesi gerektiğiyle ilgili yol gösterici, “Beslenme Rehber Piramidi”dir (GRP). Bu piramit, ihtiyaç duyulan enerji, protein, vitamin, mineral ve lifi almak için hangi besin grubundan ne kadar tüketilmesi gerektiğini vurgular.

Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen en son sağlıklı beslenme piramidinde, günlük fazla kalori alımından kaçınmayı önermek amacıyla, en alt basamakta egzersiz ve kilo kontrolüne yer verilmiştir. İhtiyaç duyulan kaloriye göre tüketim miktarları değişmekle birlikte, günlük total kalori alımında aşağıda yer alan beslenme piramidi göz önünde bulundurulabilir:


Ana öğün düzenlerinde ise aşağıdaki tabak modeli örnek alınabilir.

Canlıların sadece yaşamını sürdürmek amacıyla beslendiğini düşünsek de, bu süreç sosyal ve psikolojik faktörlerin de etkisi altındadır. Yaşamı devam ettirmek için gerekli olan ve zaman içerisinde fizyolojik sinyallere bağlı olarak ortaya çıkan açlık yerine, yanlış alışkanlıklar ve otomatik yeme gibi psikolojik yeme davranışları aşırı ağırlık artışına neden olabilir.

Yeme farkındalığı oluşturabilmek için ne tüketildiğinden çok, neden ve nasıl yeme davranışının geliştiğini fark edip, ayrıca psikolojik açlık-tokluk düşüncelerinin de farkında olarak, çevresel etmenlerden etkilenmeden o anda tüketilen besine odaklanmak gerekir. Yeme farkındalığı, kişinin bedeni hakkında bilgi sahibi olması, yemeye yönlendiren dış etmeleri tanıması, ani besin isteklerinin ortadan kalkması, yeme hızının yavaşlaması, yeme isteğinin ve problemli yeme ile ilgili isteklerinin azaltmasını hedef alarak kilo kontrol yönetimine katkı sağlar.

Günlük menü planlaması, besin tüketim kaydının tutulması, porsiyon kontrolü gibi yöntemlere ilave olarak, yavaş ve fizyolojik açlık duygusu oluştuğunda yemek, yemekten zevk almak, doyduğunda durmak, yemek yerken TV izlemek ya da başka bir işle meşgul olmak gibi dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırmak, yeme farkındalığı için destek olacak adımlardır.

Yeme farkındalığı mücadelesinde doktor, diyetisyen, psikolog ve psikiyatrdan oluşan multidisipliner bir ekibin olması en etkin çözümü sağlar.

Şimal Deniz: Uzman Diyetisyen Şimal Deniz, Haliç Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde lisans eğitimini tamamladı. Eğitim hayatı sırasında, Beslenme Vakfı ile çalışmalar yürüttü. Çapa Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen Diyabetik Çocuk Kampı’nda yer aldı. Diyetisyenliğin pek çok alanına ilişkin kurslara katıldı, aynı zamanda birçok kongrede, seminerde ve üniversite kariyer gününde konuşmacı olarak yer aldı. 2018 yılında Bahçeşehir Üniversitesi’nde uzmanlık eğitimini tamamladı. 2016-2020 yılları arasında Diyetkolik diyetisyeni olarak görev aldı. Şu anda MedAmerikan Sağlıklı ve İyi Yaşam Kliniği’nde uzman diyetisyen olarak görevine devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale