X

Sağlıklı bir mola vererek tazelenmek için ara öğün tüketiminin incelikleri

Kilosunu korumak veya zayıflamak isteyenlere sorsanız iki şey isteyeceklerdir; ilki yiyip yiyip kilo almamak ikincisi ise tabii ki hiç acıkmamak… Şimdilik ilk seçenek için bilim dünyası pek mümkün olmadığını söylüyor lakin ikinci seçenek için hala bir şeyler yapabiliriz. Zaten ya acıktığımızda bir şeyler yiyoruz ya da gözümüz görüp canımız çektiğinde…

Ana değil, ara öğün yaptığınızı unutmadan sağlıklı tercihler yapmalısınız.

Ara öğün hakkında sürekli yeni bir söylenti çıkıyor; “gereksiz“, “dengeyi bozuyor” vs. Benim en net sonucu görebileceğim şey kendi bedenim, sizin de öyle… Danışanlarıma da hep onu söylerim özellikle farklı bir şey verdiğimde, “kendinizi gözlemleyin, size nasıl gelecek?

Ara öğün konusunda “illaki şöyle olmalı” demiyorum, ama siz eğer ki zaten aralarda atıştıran biriyseniz, sizin için olması gerektiğine dair bir işaret bu. Ya da hiç atıştırmayıp ana öğünlerde çok kaçıran biriyseniz de… Vücut atıştırarak ihtiyacı olduğunu gösteriyor veya yemediğinizde de yetmediğini göstermek için fazla kaçırıyor.

Ara öğün metabolizması ise şöyle işliyor, yemek aralarında ufak ama sağlıklı şeyler tükettiğinizde kan şekeriniz uzun süre dengede kalıyor ve sonraki öğüne çok acıkmadan oturup kendinizi kontrol edebiliyorsunuz. Kilo vermek isteyenler için ise bunun avantajı, aralıklı yeme sayesinde metabolizmanın hız kazanması oluyor.

Ara öğünlerde sağlıklı tercihlerde bulunmak ilk kriteriniz olmalı.

Ara öğünün faydaları sadece zayıflamak için destek değil aynı zamanda kendini daha iyi hissetmek, yoğun çalışma saatleriyle baş edebilmek, derslerde daha verimli olabilmek için de şart, araştırmalar sağlıklı ara öğün yapmayanların dikkat ve hafıza problemleri yaşadığını gösteriyor.

Ara öğünde bir diğer önemli nokta hangi tür besinlerin tercih edildiği. Kilo alan insanların ara öğünlerine baktığımızda çoğunlukla abur cubur dediğimiz sağlıksız atıştırmaların olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle fazla unlu, yağlı, şekerli yiyeceklerdir. Daha da önemlisi bunlar kan şekerinizi dengelemek yerine daha fazla dengesizleştirerek acıkmanıza sebep olacak ve durmadan ardı ardına yeme ataklarını başlatarak kilo almanıza sebep olacaktır. Ara öğünlerde sağlıklı tercihlerde bulunmak bunların tamamen önüne geçecektir.

Günümüzde atıştırmalık seçenekleri gitgide daha da artıyor; porsiyonluk kuruyemişler, grissiniler, barlar, yoğurtlu yulaflı meyveli karışımlar gibi çalışanlara ya da yanında taşımak konusunda zorlananlara her türlü alternatifler rahatlıkla bulunabilir olmaya başladı. Bu çok ürünün bulunduğu karmaşada da kişinin, kendi için doğru olanı seçebilmesi adına etiket okumayı alışkanlık haline getirmesi gerekiyor.

Ara öğünlerde ilk tercihiniz posa içeriği yüksek olan gıdalar olmalı…

Ara öğünler, ana öğünlerden yaklaşık olarak 2 veya 3 saat sonra olmalı, acıkmayı beklemeden tok da hissetsek yapılmalı. Sağlıklı bir mola olarak 10 dakika bir zaman ayırmak tazelenmenize yardımcı olacaktır.

Ara öğünlerde ilk tercihiniz posa içeriği yüksek olan gıdalar olmalı; kabuklu meyveler, çiğ sebzeler ve tam tahıllı ürünler… Posa besin, midede uzun süre kalarak tokluk hissini uzatır ve kalp damar sağlığı açısından da her zaman çok faydalıdır.

Ara öğünlerde bir diğer önemli nokta ise porsiyon kontrolüdür. Ana değil, ara öğün yaptığınızı unutmadan sağlıklı tercihler yapmalısınız. Diğer türlü ara öğün yapmanın faydalı etkilerini göremezsiniz. Ana öğünlerinizi çeşitlendirdiğiniz gibi ara öğünlerinizi de çeşitlendirmelisiniz. Sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmede çeşitlilik ve lezzet çok önemlidir.

Şimdi size çeşitli birkaç ara öğün seçeneği vereceğim:

  • 1 meyve, 5 badem
  • 2 grissini, 1 dilim peynir
  • 1 avuç beyaz leblebi, 1 bardak ayran
  • 2 hurma, 2 ceviz
  • 1 kutu yoğurt, 1 avuç berry
  • 1 bardak süt, 3 kaşık granola
  • Peynirli tost, söğüş sebze
  • ½ simit, 1 dilim peynir
  • Belki haftada 1 kez 1 ara öğünde; 1 porsiyon sütlü tatlı veya meyve tatlısı, en güzeli 2 top dondurma veya 2 kare bitter çikolata tüketilebilir.

 

İlginizi çekebilir: Size güçlü bir bağışıklık sistemi sağlamak için harıl harıl çalışan kış besinleri

Dyt. Buket Koçoğlu: Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden şeref öğrencisi olarak mezun oldum. O günden bu güne sofralara olabildiğince dokunmaya çalışıyorum. Beslenmede herkes için aynı doğruların olmadığına inananlardanım. Beslenme bir derya ve parmak iziniz gibi size özel... Hayatlarınıza bu denli özel bir alandan dokunup değiştirebilmek benim için çok değerli... Her yeni hayat yeni bir macera; yeter ki siz de bu işin sağlığınız için ne kadar önemli olduğu bilincine ve en önemlisi bu vücuttan başka gidecek yeriniz olmadığının farkına varın... Benimle bu muhteşem keşif sürecine var mısınız?

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale