X

Sağlığımız için günde ne kadar su tüketmek gerekiyor?

Hidrasyon dediğimiz vücut sıvı dengesi, tıpkı beslenme gibi kişiye özeldir. Herkes için farklı tüketim önerileri, kalori değerleri, ideal kilo ve vücut kitle indeksi seviyeleri olduğu gibi, su tüketim miktarı da özeldir.

Bu durumu etkileyen birden fazla faktör var. Örneğin yapılan fiziksel aktivitenin yoğunluğu, sıklığı, gün içindeki aktiflik durumu, beslenmenin sebze ya da protein ağırlıklı olması, cinsiyet, yaş, vücut ağırlığı gibi faktörler bu durumun değişkenliğini belirliyor.

Her ne olursa olsun genel açıklamalarda 2,5-3 litre su tüketimi öneriliyor. Peki gerçekten bu miktarda su içmenin vücudumuza nasıl faydaları var?

Vücut bileşimi incelendiğinde %60’ının sudan oluştuğu görülüyor. Bu da fizyolojik işlevlerin yerine getirilebilirliği açısından yeterli suyu vücutta bulundurmamız gerektiğini açıklıyor. Örneğin vücut ısısını yönetmemiz, besinleri ve oksijeni tüm hücrelere taşıyabilmemiz, sağlıklı çalışan bağırsaklara sahip olabilmemiz, hayati doku ve organlarımızın korunmasını sağlayabilmemiz gibi önemli faaliyetlerin başında vücutta yeterli su bulundurmak geliyor.

Aslında vücudumuz susadığımızda bize çok net belirtiler verip ihtiyacımızı karşılamamız için bizi yönlendiriyor. Genel öneriler çoğu zaman “su içmek için susamayı beklemeyin” şeklinde olsa da araştırma sonuçlarına göre bu durumun doğruluğu da tartışılmakta. Sağlıklı bir hidrasyon seviyesinde kalmak çok önemli ancak gereğinden fazla su tüketip hidrasyonu artırmanın da faydalı olduğunu gösteren çok sınırlı sayıda çalışma bulunuyor.

Kanıtların yetersizliği ve vücudun hidrasyon seviyeleri düşünüldüğünde ihtiyaçtan fazla su tüketimi önerilmiyor. Cinsiyet, yaş, fiziksel aktivite gibi durumlar düşünüldüğünde hidrasyon seviyeleri farklılık gösteriyor. Yetişkinler için düşünüldüğünde; çoğu yetişkin ihtiyacı olan sıvı gereksinimini aslında karşılayabiliyor. Genel öneri olarak Tıp Enstitüsü (IOM) şu şekilde açıklıyor; kadınların çoğu günde ortalama 3 litre tüketerek yeterli hidrasyon sağlayabiliyor. Bunun ortalama 2,3 litresi gün içinde tüketilen yiyecek ve içeceklerden geliyor. Sıcak iklimlerde yaşayanların ise bu miktarı artırması gerekiyor.

Sporcular düşünüldüğünde; uzun süreli fiziksel aktivitelerinden dolayı ter ile vücut suyunun %6-10’unu kaybedebiliyorlar. Özel bir miktar önerisi olmasa da mutlaka aktivite sonrasında kaybedilen sıvının yerine koyulması öneriliyor.

Hamile kadınlarda; Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesine göre normalde tüketilen suya göre her gün 300 ml kadar su gereksinimi artıyor. Emzirenlerde ise süt yapımı da düşünüldüğünde bu sıvı açığı günde 700 ml’ye kadar artabiliyor. Mutlaka yerine koyulması öneriliyor. Emziren anneler için her öğün öncesi ve her emzirme öncesinde bir bardak su tüketmeleri pratik bir öneri!

Bu durumlarda aşırı sıvı tüketimine dikkat!

Bazı rahatsızlıklar dolaşımdaki yükü artırdığından dolayı fazla sıvı tüketimi zararlı olabiliyor. Örneğin konjestif kalp yetmezliği, son evre börek yetmezliği ve diyaliz hastalarında sıvı tüketiminde kısıtlamaya gitmek gerekiyor. Benzer şekilde ateşli hastalık, idrar yolu enfeksiyonu gibi durumlarda da sıvı alımını artırmak gerekiyor. İşte sıvı tüketiminin kişiye özelliği de burada önem taşıyor.

Yiyecek ve içeceklerden sıvı alımı sağlanabiliyor mu?

Sıvı yoğunluğu türlerine göre değişmekle birlikte, evet, sağlanabiliyor. İçeceklerden yaklaşık %80, katı besinlerden de yaklaşık %20 sıvı desteği sağlayabiliyoruz. Ancak su tüketmeden sadece yiyip içtiklerimiz ile yeterli hidrasyonun sağlanamayacağını unutmamak gerekiyor.

Yeterli hidrasyonun bize faydalarından biraz bahsetmek gerekirse;

Sağlıklı bir cilt, gelişmiş egzersiz performansı, düzenli sindirim sistemi, kolay ağırlık yönetimi, sağlıklı beyin fonksiyonları, baş ağrısının önlenmesi gibi önemli etkileri bulunuyor.

“Ne kadar su içmek gerekiyor?” sorusuna gelecek olursak; kilogramın etkili faktörlerden biri olduğunu düşünerek, kilogram başına 30 ila 32 ml kadar su tüketmemiz gerekiyor. Yukarıda bahsedilen özel durumlardan hamilelik, emzirme dönemi, egzersiz durumu göz önüne alınarak bu miktar üzerinden artış yapılmalı ve su tüketimi tamamlanmalıdır.

Sonuç olarak genel verilen önerilerde “Günde 8 bardak su tüketimi” ya da “Günde bir galon su tüketimi” çok genel kalmakta… Herkesin su tüketimi bireysel olarak yukarıdaki gibi hesaplanmaktadır.

İlginizi çekebilir: Mindful eating: Yeme farkındalığı kilo vermeye yardımcı olabilir mi?

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale