X

Rüyaları hatırlamak ve yönetebilmek için basit ve bilimsel bir yöntem bulundu

Rüyalar konusunda herkesin tecrübesi birbirinden farklı. Kimi rüyalarını hiç hatırlamazken, kimi bir rüya gördüğünün farkında olup, detaylarını anımsayamıyor. Kimilerinin rüyaları ise adeta yaşanmış bir olay, bir anı gibi hafızalarına yerleşiyor. Rüyaları yönetebilme konusunda da durum aynı: Sık görülmeyen bir özellik olmakla beraber, bazı insanlar rüya görürken “şu an rüyadayım” bilincine sahip olabiliyor ve bunların da bir kısmı rüyanın gidişatına müdahale edebiliyor.

Rüyalarla ilgili düşüncelerimiz farklı olsa da uyku sürecinde belli zaman dilimlerinde görülen rüyaların daha iyi hatırlanabildiği biliniyor. Çünkü bazı beyin süreçleri tüm insanlarda aynı şekilde işliyor. Örneğin, REM uykusundan sonra prefrontal kortekslerinde teta beyin dalgası (uyanıkken hafıza ile bağlantılı olan dalga) aktivitesi yüksek olan kişiler rüyalarını daha çok hatırlıyor. Uzun süreli hafızaya destek olan beyin süreçleri uyku anında çalışmadığı ancak uyanmayla beraber aktif hale geldiği için, bir kabustan uyanır ya da sudan çıkarcasına panikle uyandığımız rüyaları hatırlama olasılığımız daha yüksek oluyor.

Fiziksel bulguların yanı sıra, rüyanın tutarlı ve mantıklılığı da onu hatırlamayı kolaylaştırıyor. Burada gerçekte olamayacak bir nesne ya da canlının varlığından değil, rüyada ilerleyen hikayenin kendi içinde tutarlı oluşundan bahsediyoruz. Rüyalarınız fantastik öğelerle dolu ancak yine de belli bir mantık silsilesi izliyorsa, onu hatırlama olasılığınız da daha yüksek. Çarpıcı hikayeler, gerçekçilik, kabus gibi korku ya da stres yaratan rüyalar da daha sık hatırlanıyor.

Rüyalarınız fantastik öğelerle dolu ancak yine de belli bir mantık silsilesi izliyorsa, onu hatırlama olasılığınız da daha yüksek.
Bilinçli rüya görmek bir yetenek mi?

Uyku evrelerinden beyin dalgalarına ve rüya yapısına, yukarıda anlattıklarımızın hiçbiri bizim yönetebildiğimiz şeyler değil. Ancak bunların yanı sıra lucid dream (bilinçli rüya ya da kontrol edilebilen rüya) olarak sınıflandırılan, içindeyken kişinin farkındalık sağlayabildiği ve müdahale edebildiği rüyalar da mevcut. Üstelik, bilinçli rüya görmenin öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir yetenek olduğuna dair bilimsel çalışmaların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Avusturalya’da yapılan ve Eylül ayında yayınlanan bir araştırma, bilinçli rüyalar için bilinen üç tekniği masaya yatırdı. Bunlar gerçeklik testi, MILD (Mnemonic Induction of Lucid Dreams) yani Bilinçli Rüyaları Anımsatıcılarla Harekete Geçirme Yöntemi ve WBTB (Wake Back To Bed) yani “Uyan ve Yatağa Dön” teknikleriydi. WBTB, gerçekten kalkmak gerekenden 1-2 saat önce kalkıp, arada zihni canlandırdıktan sonra tekrar uykuya dalmayı önerirken, MILD ise amaca yoğunlaşmak ve rüyanın rüya olduğu konusunda kendi kendimizi telkin etmek üzerine kurulu. Diğer bir deyişle, uyumadan hemen önce kendimize “bir sonraki rüyamda, rüyada olduğumu fark edeceğim” gibi bir cümleyi tekrar ederek beynimizi buna şartlıyoruz.

169 katılımcı ile gerçekleşen bu çalışmada katılımcılar önce bir anket doldurup, daha sonra rüya günlüğü tutmaya başladılar ve bilinçli rüya tekniklerini kullanırken de günlük tutmaya devam ettiler. Çıkan sonuçlar, her üç tekniğin birlikte kullanıldığında daha etkili olduğu yönündeydi. Ancak yine de MILD tekniği %46 gibi bir oranda bilinçli rüya görmeyi sağlayarak öne çıkmayı başardı.

Bu oran az gibi görünse de, daha önce rüyada olduğunu ya da rüyalarını hatırlayabileceğini bilmeyen insanların yarısında kendi kendine telkin ve şartlama tekniğinin işe yaradığını gösteriyor. İnanmanın, başarmanın -neredeyse- yarısı olduğunu da!

 

İlginizi çekebilir: Rüyaları hatırlamada kültürel farklılıklar ne kadar etkili oluyor?

 

Kaynaklar:

Life Hacker

Bilim Fili

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale