X

Pozitif psikolojik sermaye nedir, nasıl geliştirilir?

Hiç düşündünüz mü neden bazı insanların daha zor hayatları olmasına rağmen, daha iyi yaşam şartlarına veya olanaklara sahip insanlara kıyasla yaşamlarından daha memnunlar? Hatta bu kişiler başlarına gelen tüm kötü olaylara rağmen sorunları daha iyi göğüsleyebiliyor ve her zorluğu bir öğrenme olarak kabul edebiliyorlar. Ve tekrar tekrar ayağa kalkıp hayatlarına kaldıkları yerden devam edebiliyorlar. İşte bu insanların sırrı ve gücünün kaynağı bu kişilerin özlerinde bolca pozitif psikolojik sermaye barındırıyor olmaları…

Son on yılda popülerlik kazanmaya başlayan pozitif psikolojik sermaye oldukça ilgi çekmeye başlayan bir kavram hâline geldi. Güçlü bir pozitif psikolojik sermayeye sahip insanlarda güven (öz yeterlilik), umut, iyimserlik ve psikolojik dayanıklılık olmak üzere dört önemli özellik bulunmaktadır. Bu özellikler ölçülebilirdir, gelişime açıktır ve daha etkili bir yaşam için yönetilebilir.
Pozitif psikolojik sermayeyi daha iyi anlamak için boyutlarına biraz daha yakından bakalım.

Güven (Öz yeterlilik)

Luthans güveni (veya öz yeterliliği), bireyin belirli bir bağlamda belirli bir görevi başarılı bir şekilde yürütmek için gereken motivasyonu, bilişsel kaynakları ve eylem planlarını harekete geçirme yeteneklerine dair olan inancı olarak tanımlamıştır. Öz yeterliliğimize olan algımız ve ona olan yüksek güvenimiz, bizi korkutan ve riskli görünen konularda eyleme geçme konusunda bir engel olmaktan çıkar. Öz yeterliliğimize olan güvenimizi ne kadar yükseltebilirsek, eyleme geçme hızımız, hayallerimizi gerçekleştirme ihtimalimiz ve yaşam kalitemiz de o oranda artar. Yeteneklerimize ve yolumuza olan güvenimiz, çevremizden gelen olumsuz eleştiri ve dış seslere karşı bariyerimizi güçlendirir. Yapılan pek çok araştırmadan en önemlisi olan, psikolog Albert Bandura’nın öz yeterlilik teorisi üzerine yaptığı araştırma sonuçları, pozitif bir psikolojik sermaye kapasitesi olarak güvenin veya öz yeterliliğin, çeşitli uygulamalar yoluyla geliştirilebileceğini açıkça göstermiştir.

Umut

Psikolojik olarak umut kavramı, arzuya yönelik enerji ve hedeflere ulaşmayı planlayan yollara dayanan pozitif bir motivasyon ve duygu durumudur. Yola olan inanç gücü olarak da bahsedebileceğimiz umut kavramı, diğer psikolojik sermaye kapasitelerinden farklılaşmaktadır. Olumlu enerji, beyin gücü kavramlarını duymuşsunuzdur ve bunlarla ile ilgili yazılmış pek çok araştırıma da bulunmaktadır. Hayallerimizin gerçekleşeceğine veya her şeyin yoluna gireceğine dair olan umudumuz onların gerçekleşme oranını artırır. Yapılan araştırmalarda, umut kapasitesinin yüksekliğinin, özellikle sporcuların atletik performansı üzerindeki olumlu etkisine dair önemli kanıtlar vardır. Aynı etki iş yaşamında da kanıtlanmıştır. Özetle umutluluk halini kendi hayatımıza dahil edebilir ve yaşamımızla ilgili geleceğe daha pozitif bir bakış açısı ile yola devam edebilirsek arzularımıza ulaşmamız daha mümkün olacaktır.

Optimizm / İyimserlik

Martin Seligman’ın teorisi olan iyimserlik, belki de pozitif psikolojik sermayenin diğer boyutlarına kıyasla daha yakından ilişkilidir. Seligman’ın tanımı, kişinin iyi ve kötü olayların açıklayıcı tarzının olduğundan bahseder: Kalıcılık ve geçicilik.
Spesifik olmak gerekirse, iyimserler kötü olayları yalnızca geçici olarak yorumlar, “Bu durum beni çok yordu” gibi cümleler kurarlar, kötümserler ise kötü olayları kalıcı olarak yorumlar ve “Ben mahvoldum, her şey bitti” gibi cümleler kurarlar. Bunun tam tersi iyi bir durum olduğunda, bir işi başardığında, iyimser kişi kalıcı bir anlam yükleyerek “Bu konuda yetenekliyim” derken, kötümser kişi geçici bir çıkarım yaparak “Ben bu konuda çok uğraşmıştım” şeklinde yorum yapar.

Yani kısacası kendimize ve olaylara iyimser bir bakış açısı ile yaklaştığımızda psikolojik gücümüz artmaktadır. Burada toksik bir iyimserlikten bahsetmiyorum. Objektif ve özgün bir iyimserlikten bahsediyorum. Genetik aktarımlar, kişilik profili, kişilerin büyürken yakınlarından aldığı aktarımlar iyimserlik seviyemizi oluştururken, zamanla üzerinde çalışarak daha optimist bir bakış açısı geliştirmemiz de mümkün.

Esneklik

Tabii ki burada zihinsel bir esneklikten bahsediyorum. Zihinsel esneklik, bilgileri doğrularken ya da düşünceleri değiştirirken akıcı düşünceler yaratabilme yeteneğidir. Zihinsel esnekliğin temel özellikleri, farkına varmak, bir sorun ile ilgili alışılmış düşünceleri belirlemek, özgün ve akıcı düşünceler üretmektir. Coutu’ya göre, esnek insanların ortak özellikleri, gerçekliğin sağlam bir şekilde kabulü, yaşamın anlamlı olduğuna dair güçlü bir şekilde tutulan, değerlerle desteklenen derin bir inanç ve doğaçlama yapma ve önemli değişikliklere uyum sağlama konusunda esrarengiz bir yetenektir.

Esnek düşünme ile alışılmış düşüncelerin dışına çıkılabilir ve böylece sorunlara, durumlara tek yönlü değil de, çok yönlü bir bakış açısı getirilebilir. Bu da özgün fikirlerin, alternatiflerin ortaya çıkmasına veya oluşturulabilmesine olanak sağlar. Sonuçta olabildiğince alışılmışın dışında fikirler üretilebilir. Kişiler, esnek düşünme sayesinde bakış açılarını değiştirebilir ve geliştirebilir, kalıp yargıların dışına çıkabilir, düşüncelerini yenileyebilir. Ek olarak çok sayıda alternatif fikir üretebilir, etraflıca düşünebilir, uyum sağlayabilir, farklılıkları kabullenebilir, alternatifleri görebilir, açık zihinliliği sürdürebilir, seçeneklere sahip olduğunun farkında olabilir, başkalarını dinleyebilir, yaratıcı fikirlere sahip olabilir, alışkanlıklarını kolaylıkla değiştirebilirler.

Pozitif psikolojik sermeyesi yüksek, yani hayatta başlarına gelen negatif durumlar karşısında daha dik durabilen ve zorluklarla baş etme yeteneği yüksek kişilerin sırrını sizinle paylaştım. Duygusal dayanıklılık, umut, iyimserlik, öz yeterlilik kapasitelerinin sinerjik bütününü ifade eden pozitif psikolojik sermayeyi hayatımıza yaymamızın önemi büyük. Kişilik gibi bireysel özelliklerden farklı olarak da üzerinde çalışarak daha üst seviyelere taşınması mümkün olduğu için bu kavram daha da önemli bir hal alıyor. Okuyarak ve kendi üzerinizde çalışarak pek çok farklı yöntemle bunu yapabilirsiniz. Hatta bir koç ile çalışarak aslında içinizde zaten var olan bu potansiyeli ortaya çıkarabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Bütünden kopmadan hem içsel hem dışsal amacımıza nasıl yaklaşırız?

Pınar Ezici: Çukurova Üniversitesinde sosyal bilimler davranış alanında yönetim üzerine doktora yapmakta olan, Pınar Ezici, almış olduğu profesyonel koçluk eğitimi ile, koç ve mentor olarak bireylere, yöneticilere ve firmalara koçluk hizmeti veriyor. Bununla birlikte, eğitmen koç olarak, kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, yeni bakış açıları kazandıran bir vizyon ve perspektif gelişimi, değerlerine uygun yaşam kurmalarını ve yaşam amaçlarını bulmalarını sağlayan koçluk eğitimleri veriyor, Points of You yetkinliğinde koçluk ve kişisel gelişim atölyeleri düzenliyor ve gönüllü sosyal yardım projelerinde yer alıyor. Yönetim alanındaki eğitimi, uzmanlığı ve deneyimini birleştiren Pınar Ezici, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor ve kurum içi koçluk uygulamalarında görev alıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale