X

Pozitif bir bakış açısına sahip olmak hayatınızda neleri değiştirir?

Neredeyse evrensel bir slogana dönüşen “Pozitif ol!” cümlesi, kişisel gelişim kitaplarından yoga derslerine, filmlerden tişört üstü yazılarına kadar her yerde daima karşımızda. Ama tüm bu “pozitiflik kuşatması”na rağmen çok azımız pozitif düşünmenin insan hayatındaki somut etkileri hakkında fikir sahibi. Uplifers olarak “Pozitif bir bakış açısına sahip olmak hayatınızda neleri değiştirir?” sorusunun peşine düşerek pozitif düşüncenin önemini araştırdık…

Pozitif düşünmek bedensel sağlığınızı doğrudan etkiler

Karamsarlığın bedensel ve ruhsal sağlık için, kötü alışkanlıklardan farksız olduğunu raporlayan sayısız araştırma söz konusu. Pennsylvania Üniversitesi’nden Martin Saligman’a göre pozitif düşünmek yerine sürekli en kötü senaryolara göre yaşamayı seçen karamsarların depresyon eğilimleri, pozitif düşünenlere oranla 5 kat daha fazla. Yine Martin Saligman’ın, Dartmounth ve Michigan Üniversiteleri ile ortaklaşa yürüttüğü ve 25 ila 65 yaşları arasındaki kişilerle çalıştığı bir araştırma, negatif düşünmekten vazgeçemeyen grubun -yaşı ne olursa olsun- kortizol (stres hormonu) seviyelerinin normalin çok üstünde çıktığını ortaya koyuyor. Kortizol hormonunun normal seviyelerin üzerinde olması ise kişinin kardiyovasküler (kalp ve damar hastalıkları) rahatsızlıklara daha yatkın olmasına ve oto-immün rahatsızlıklar adı verilen bağışıklık sistemi bozukluklarına yakalanma ihtimallerinin artmasına neden olabiliyor. Yine bağışıklık sisteminin zayıflaması, vücudun tümör oluşumu ve enfeksiyon gibi istenmeyen durumlara daha yatkın hale gelmesine yol açabiliyor.

Pozitif düşünce ve zihin ilişkisi

Pozitif düşünce, insanın zihinsel süreçlerini de birebir etkileyen bir olgu. North Carolina Üniversitesi psikoloji bölümü anabilim dalı başka Barbara Fredrickson bunu kanıtlamak için son derece basit ve çarpıcı bir deney yapmış. Deneye katılanları 2 ayrı gruba ayıran Fredricson, birinci gruba sadece mutluluk veren keyifli görüntülerden oluşan bir video izletirken, ikinci grup da bu esnada iç karartıcı ve rahatsızlık verici görüntülerden oluşan bir videoyu izliyor. Bu esnada üçüncü ve kontrol grubu olarak konumlandırılan grubun da nötr ve herhangi bir duygu içermeyen görüntüleri takip etmesi sağlanıyor. Videoların izlenmesinin ardından her katılımcıdan “…… isterim” kalıbıyla yazabildikleri kadar cümle yazmaları isteniyor. Sonuçta mutluluk veren görüntüleri izleyen grup en fazla cümle kalıbını en kısa sürede yazmayı başarırken, bu sıralamayı kontrol grubu ve karamsar videolar seyreden grup takip ediyor.

Yukarıda pozitif düşüncenin fiziksel sağlık üzerindeki etkilerine dair araştırmasından söz ettiğimiz Martin Saligman’a göre, özellikle insanlarla doğrudan iletişim içinde olduğunuz bir mesleğe ya da kreatif zeka ürünleri ortaya koymanızı gerektirecek bir uzmanlığa sahipseniz pozitif düşünce iş hayatınızdaki performansı da hissedilir oranda artırabilir. Ayrıca Saligman, doktor, sağlık ve yargı mensupları gibi yoğun ve stresli koşullar altında çalışanların sakin ve sağduyulu kalabilmelerinin en iyi yolunun da pozitif düşünce olduğunu sözlerine ekliyor.

Daha pozitif bir bakış açısına sahip olmak için neler yapabiliriz?

Meditasyon yapın

Günde sadece 10 dakikanızı meditasyona ayırmak, hayatta her şeyi kontrol edemeyeceğinizi ve hayatın tek ve biricik olduğu gibi gerçekleri size hatırlatarak büyük resmi görmenize yardımcı olur.

İlginizi çekebilir: En temel meditasyon teknikleri: Odaklanma, farkındalık ve transandantal

Duygularınızı kağıda dökün

Journal of Research in Personality’de yayınlanan bir araştırmaya göre 3 ay boyunca her gün düzenli olara duygularını kağıda döken kişilerin bu süreç sonunda fiziksel ve ruhsal sağlıklarında önemli pozitif gelişmeler kaydedilmiş. Bunu yapmanın en kolay yolu bir günlük tutmaya başlamak olabilir!

Çocuksu bakış açınızı kaybetmeyin

Hayatınızda işe, eve ve arkadaşlara zaman ayırdığınız gibi oyun oynamaya da zaman ayırın! Her hafta mutlaka sizi mutlu edecek aktivitelerle meşgul olun. Bu bir bilgisayar oyunu olabileceği gibi, ata binme ya da dans da olabilir. Tamamen neden keyif aldığınıza bağlı!

Hırslarınızdan arının

Başarı, özellikle de iş başarısı konusunu takıntı haline getirmeyin. Çünkü unutmayın ki günün sonunda hepimiz, hayatımızın diğer alanlarında kendimizi mutlu edebilmek için araç olacak parayı kazanmak için çalışıyoruz. Bunu kendinize sık sık hatırlatın.

Kaynak
huffingtonpost.com
forbes.com
psychologytoday.com

İlginizi çekebilir: Daha pozitif bir bakış açısına sahip olmak için hayatınızda yapmanız gereken 10 değişiklik

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale