X

Porsiyon kontrolü: Diyet yaparken yaşadığınız döngüyü kırın

Diyete girdiniz ve o çok severek tükettiğiniz besinlere diyetinizde hiç yer vermediniz. En başta belki sizin mutlu eden bir ağırlık kaybı yaşadınız. “Heh!” dediniz bu sefer oldu, kilolar gidiyor. Diyetinizin ilk haftası iyiydi, ikinci haftası eh işte derken, üçüncü hafta buzdolabının etrafında dolaşmaya başladınız. Sinirleriniz gerildi, “Ne olacak ki bir dilim pasta ya da çikolata yesem?” dediniz ve yemeye başladınız. 1 dilim, 2 dilim derken bir baktınız ki 1 paket çikolata bitmiş. Müthiş bir pişmanlık yaşamaya başladınız… Bu durum size de tanıdık geldi mi?

Kısıtlayıcı diyetler yeme arzusunu tetikliyor.

Böyle hisseden bireylerin sayısı hiç de az değil. Araştırmalar da bu pişmanlık hissinin kısıtlayıcı beslenme programlarında sıklıkla gözlemlenebileceğini gösteriyor. Çünkü kendinize yemek için izin verdiğiniz besin miktarını katı bir şekilde sınırlandırdığınızda, hiç tüketmediğinizde ya da uzak durduğunuzda genellikle büyük miktarlarda o yiyeceğe yönelik yoğun arzu yaşadığınızı göreceksiniz.

Psikolojik olarak “yoksunluk” nelere sebep oluyor?

Bu sadece besinler için de değil, psikolojik olarak hayatımızın herhangi bir noktasında kendimizi sınırlıyor olmak o şeyi gözümüzde daha özel kılar. Örneğin, yiyeceklerle dolu bir masanın önünde duruyorsunuz. Size istediğiniz yiyeceği yiyebileceğinizi ama spesifik olarak sadece o çok sevdiğiniz pastayı yememeniz gerektiği söylense, o pastayı düşünürken diğer yiyecekleri tüketmekten zevk alır mıydınız?

Marshmallow deneyi

Psikolog Walter Mischel, çocuklar üzerinde yaptığı deneyde çocuğu içinde sadece bir masa ve bir sandalye olan odaya götürür ve masanın üzerine bir adet marshmallow bırakır. Çocuğa birkaç dakikalığına odadan ayrılacağını, bu süre içerisinde eğer isterse marshmallow’u yiyebileceğini ancak marsmallow’u yemeyip kendisinin geri gelmesini beklerse bir marshmallow daha kazanacağını bildirir. Marshmallow’u tüketen çocuklar olduğu kadar sabırla bekleyen çocukların olduğu da bir gerçek. Deney sonucu, bir şeyi yapmayı yasakladığınızda o şeye yönelik isteğin arttığını vurguluyor.

Paradoksal döngü

Diyet açısından baktığımızda ise, sevdiğiniz bir besini yemeyi kendinize yasakladığınız zaman paradoksal olarak bir döngüye girmiş oluyorsunuz. O besin daha çok ilgi uyandırıyor, daha çabuk ve daha yoğun bir şekilde o besine yöneliyorsunuz ve her diyet geçmişinizle bu yönelim daha da güçleniyor. Yoksunluk hissi, yeme arzusunu, obsesif ve kompulsif davranışları tetiklemeye sebep olabiliyor.

Çünkü bu şöyle bir döngüdür: Kısıtlayıcı diyet yaparsınız, kendinizi o besine karşı yoksun bırakırsınız, daha sonra aşermeler başlar ve kendinizi o besini aşırı düzeyde tüketirken bulursunuz. Fazla tüketim pişmanlık, suçluluk gibi hisleri beraberinde getirir. Bir sonraki diyet girişiminizde bu durum daha da güçlenir ve bir yeme bozukluğuna sebep olabilir.

Ne yapmalıyız?

Şunu bilmeliyiz ki yasaklanan yiyecekler daha sonrasında daha fazla yeme davranışını tetiklemektedir. Bu yüzden bir besine karşı kendinizi yoksun bırakmak yerine kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik, porsiyon kontrolünü öğrenmektir. Çünkü “diyet” yapma fikri yasakları beraberinde getirirken, beslenme programınızın içindeki porsiyon kontrolünü sağlamak size fazlasıyla seçenek sunar. Pişmanlık, suçluluk hissi de yaşatmaz.

İlginizi çekebilir: Diyet yaparken gözü doymayanlara öneriler: 3 adımda hem gözünüzü hem karnınızı doyurun

Büşra Şen: 2018 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden yüksek onur öğrencisi ve bölüm 6.sı olarak, 2019 yılında ise yine aynı üniversitenin Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden yüksek onur öğrencisi olarak mezun oldu. Üniversite eğitimi süresince, İstanbul Tıp Fakültesi’nde endokrinoloji, onkoloji, nutrisyon destek, yetişkin ve çocuk poliklinik ve dahiliye bölümlerinde zorunlu ve gönüllü olarak; Özel Memorial Şişli Hastanesi’nde yetişkin beslenmesi üzerine; Yemekhane Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Amerikan Hastanesi mutfağında kurum beslenmesi üzerine stajlarını başarıyla tamamladı. Yeme bozukluklarında Diyetisyen ve Psikolog yaklaşımı, Sezgisel Yeme Farkındalığı, Gastrointestinal Sistem Kanserlerinde Beslenme Eğitimi, Obezite ve Diyabet Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar, Çocuk Beslenmesinde Çözüm Odaklı Yaklaşımlar ve Fitoterapi başta olmak üzere bir çok eğitim ve kurs programına katıldı. 2019-2020 tarihleri arasında 1 yıl kadar Dilara Koçak Mezura Kliniği’nde diyetisyen olarak çalışmış olan Büşra Şen; kurumsal beslenme danışmanlığı, hasta tedavi ve eğitimi, bilimsel yayın takip ve uygulama geliştirme alanlarında görev aldı. Şu an ise İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini devam ettirmektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale