X

Popülaritesi hızla artan sürdürülebilir moda markaları

Sürdürülebilirlik, yalnızca bir trend olmaktan çıkarak pek çok sektörde kalıcı bir dönüşümün öncüsü haline geliyor. Bu durumun işaretleri, moda sektöründe de somut bir şekilde gözlemleniyor. Bilinçli tüketiciler, rafine zevkleri için karbon ayak izini azaltmayı hedefleyerek çevre dostu bir tutum sergileyen moda markalarına yöneliyorlar. Bu sayede, hızlı tüketim devri yavaş yavaş kapanıyor ve etik üretim süreçleri, döngüsel ekonomi modelleri ve zamansız tasarımlar yükselişe geçiyor. Bu yazımızda, sadece ‘’yeşil’’ görünmekle yetinmeyen ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmayı amaçlayan beş moda markasını derinlemesine analiz ediyoruz.

Quince

Görsel: quince.com

2018’de kurulmuş olan Quince, kalitenin bir lüks olmadığını vurgulayarak organik materyallerle tekstil ürünleri üretiyor. Bu ürünler, müşterilere iletilmeden önce çevre dostu bir paketleme sürecinden geçiyor.

Herkesin kaliteli kıyafetlere ulaşması gerektiğini ifade eden Quince, giysi üretimine ve dağıtımına yönelik yenilikçi bir yaklaşımla geleneksel perakende modellerini değiştiriyor. Bu marka, aracıları ortadan kaldıran ‘’fabrikadan tüketiciye’’ modelini benimsiyor ve diğer moda markalarına kıyasla daha düşük fiyatlı, yüksek kaliteli giysiler, aksesuarlar ve ev eşyaları sunuyor. Markanın etik bir şekilde üretilen ürünleri arasında montlar, kazaklar, tişörtler, hırkalar, çantalar, blazer ceketler, pantolonlar, etekler ve yastık kılıfları bulunuyor. Markanın geniş ürün yelpazesi, hem kadınlara hem erkeklere hem çocuklara hem de bebeklere hitap ediyor. Bu sayede, dolabını sürdürülebilir bir şekilde düzenlemek ve çevreye zarar vermeden sevdiklerine hediye almak isteyenler her zevke hitap eden seçeneklerle buluşabiliyorlar.

Seri C finansmanda bulunan Quince, 2024’ün Ocak ayında 120 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 261.5 milyon dolara ulaştırdı. Bu marka, lüks bir moda markası olmasına rağmen kapsayıcı yaklaşımıyla herkesin yüksek kaliteli moda ve ev eşyalarına uygun ücretler ödeyerek ulaşmasını sağlıyor.

Pact

Görsel: wearpact.com

2009 kuruluşlu Pact, sürdürülebilirliği ve etik üretimi iş modelinin önceliği haline getiriyor. Bu giyim markası, organik pamukları çevre dostu üretim yöntemleriyle işleyerek kadın ve erkek modasına yön veriyor.

Pact, gündelik hayata adaptasyonu yüksek ve her dönem giyilebilecek parçalar üretiyor. Bu parçalar arasında iç çamaşırları, ev giyim ürünleri, hırkalar, sweatshirtler, tişörtler, şortlar, pantolonlar ve daha birçok farklı giysi bulunuyor. Bunlara ek olarak, marka çarşaf, yorgan ve yastık kılıfı gibi ürünler de satıyor. Marka, kullandığı çevre dostu materyalleri ve sürdürülebilir üretim tekniklerini tedarik zinciriyle de destekliyor. Markanın tedarik zinciri boyunca çalışanlara güvenli çalışma koşulları ve adil ücretler sağlanarak adil ticaret uygulamaları benimseniyor.

2019’da 8 milyon dolarlık bir yatırım alan Pact’in toplam fon miktarı 14.2 milyon dolar. Marka, misyonunu sadece giyimle sınırlı tutmayarak bilinçli tüketimin önemini vurguluyor. Pact, bu vurgu doğrultusunda tüketicilerin satın alma kararlarının hem insanlar hem de dünya üzerindeki etkileri hakkında her bireyi eğitmeyi amaçlıyor.

Stella McCartney

Görsel: stellamccartney.com

2001’de kurulmuş olan Stella McCartney, çevre dostu modaya kendisini adamış ve popülaritesi hızla artan lüks moda markaları arasında yer alıyor. Bu marka, ürünlerini %80 geri dönüştürülmüş ham atıklardan üretiyor.

Stella McCartney, hayvan derisi gibi hayvansal malzemeler yerine geri dönüştürülmüş polyester ve plastik, organik pamuk ve yenilenmiş kaşmir gibi çevre dostu malzemeler kullanıyor. Buna ek olarak, markanın tedarik zincirinde ormansızlaşmayı önleme politikası da benimseniyor. Marka, tedarik zinciri ortakları arasında sürdürülebilirliği takip etme amacıyla blockchain teknolojisinden yararlanıyor. Etik modayı ön plana çıkaran markanın ürünleri, bebeklere, çocuklara ve kadınlara hitap ediyor. Bu ürünler arasında birbirinden farklı tarzlara sahip minimal çantalar ve ayakkabılar, güneş gözlükleri, kemerler, ceketler, kazaklar, elbiseler, tişörtler, sweatshirtler, etekler, pijamalar, şortlar, pantolonlar, mayolar ve daha fazlası bulunuyor. Tüketiciler, aksesuardan ev giyimine kadar tüm kıyafet ihtiyaçlarını Stella McCartney aracılığıyla karşılayabiliyorlar.

Stella McCartney, hayvansal olmayan malzemelerin hayvansal materyallere göre 24 kat daha düşük bir çevresel etkiye sahip olduğunu vurgulayarak bilinçli alışverişi ve tüketimi tüm dünyaya yaymayı amaçlıyor.

Christy Dawn

Görsel: christydawn.com

Santa Monica’daki bir evin garajında temeli atılan Christy Dawn, 2013 kuruluşlu bir moda markası olup sürdürülebilir ve etik üretimin ruhunu temsil ediyor.

Christy Dawn, organik ve yenilenmiş pamuk kullanarak herkesi büyüleyen vintage elbiseler üretiyor. Marka, Hindistan’daki çiftçilerle yaptığı ortaklıklar ve bu ortaklıkların bağlı olduğu rejeneratif tarım aracılığıyla güvenilir ve doğal materyallere erişiyor. Modaya yönelik bütünsel bir yaklaşım benimseyen marka, tüketicilere sürdürülebilir giysiler sunarken çiftçilik topluluklarını da destekliyor. Marka her ne kadar elbiseleriyle tanınsa da hırkalar, bluzlar, ayakkabılar ve pantolonlar da üretiyor. Kadın giyimiyle birlikte, marka erkeklere özel desenli şortlar, gömlekler ve pantolonlar da satıyor. Bunlara ek olarak, Christy Dawn’ın geniş ürün yelpazesinde şıklığıyla göz kamaştıran çantalar ve kolyeler de bulunuyor.

Christy Dawn, her gün giyilebilecek zamansız ve çok yönlü parçalarıyla hem insan sağlığını koruyor hem de dünyanın daha yeşil bir gezegene dönüştürülmesine katkı sunuyor.

Girlfriend Collective

Görsel: girlfriend.com

2016’da kurulmuş olan Girlfriend Collective, bir spor giyim markası olup çevre dostu uygulamaları ve kapsayıcı beden ölçüleriyle pek çok tüketiciye hitap ediyor.

Girlfriend Collective, plastik şişeler ve balık ağları gibi geri dönüştürülmüş malzemelerle yüksek kaliteli taytlar, spor sütyenleri, çoraplar ve iç çamaşırları üretiyor. Diğer moda markalarına göre daha sınırlı ve spesifik bir alana hitap eden Girlfriend Collective’in ürünleri, minimalist tarzlarıyla ön plana çıkıyor. Ürünlerde kullanılan çevre dostu materyallere ek olarak, markanın paketleme sürecinde de %100 geri dönüştürülebilir malzemelere yer veriliyor. Marka, aynı zamanda XXS’den 6XL’ye kadar geniş bir beden aralığı sunarak body shamingle mücadele ediyor. Ayrıca, marka etik üretime olan bağlılığını öne çıkarmak adına üretim süreçleri ve fabrika ortamı hakkında şeffaflık sunuyor.

Girlfriend Collective, israf olmadan iyi şeylerin ortaya koyulabileceğini ve eski su şişelerinin ya da balık ağlarının çöplükleri tıkayıp okyanusları kirletmektense tüketicilerin üzerinde daha iyi durduğunu vurguluyor. Aynı zamanda, markanın misyonu sağlık ve iyi hissetme halinin birçok şekil ve boyutta olduğu inancına dayanıyor.

Kaynak: Startup Savant, CleanHub

İlginizi çekebilir: Sürdürülebilirlikte öne çıkan 2025 wellness trendleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale