X

Plastiksiz Temmuz: Plastiksiz yaşamı deneyimlemeye başlamak için bir fırsat

Plastiksiz Temmuz, orijinal adıyla “Plastic Free July”, 2011’den bu yana (dünya çapında 2013’ten beri) her yıl temmuz ayında insanların plastik tüketimlerini azalttığı ya da tamamen sıfırladığı küresel bir meydan okumadır. Bir ay boyunca plastik atık oluşturacak hiçbir faaliyette bulunmaz ve tüketim alışkanlıklarınızı değiştirmek için güçlü bir adım atarsınız. Toplu halde yapılan bir hareket olduğundan kendinizde “vazgeçme, devam et” diyecek gücü bulmanız kolaylaşır ve böylece, bir sonraki ay devamını getiremeseniz bile, bir ay boyunca dünyanın üzerine çökecek olan plastik çöp yükünü azaltmış olursunuz.

Dünyadaki her insan sadece tek bir seferliğine, sadece tek bir plastik pipeti kullanmayı reddetse, atık çöp sahalarında ve okyanuslarımızda 8 milyar daha az pipet olurdu! Bu kadar insanın bir ay boyunca hiç plastik atık üretmediğini düşünün. Plastiksiz Temmuz hareketi işte bu kadar önemli.

İlginizi çekebilir: Dünya çapında bir meydan okuma: Plastiksiz Temmuz

Ben bu yıl ne yapacağım?

Geçtiğimiz haftalarda vegan dosyası başlığı altında bir yazı dizisine başladım. Bu diziye bu dönemde başlamış olmamın iki temel sebebi var. 

Bilimsel temeli olan içerikler hazırlamak ve yalan yanlış bilgilerle okuyanları yanlış yönlendirmemek için onlarca makale ve kitap okumam gerekiyordu, bunun için de zamana ihtiyacım vardı. Altı ay oldu ve artık hakkında bir şeyler söylemeye kendimi hazır hissediyorum.

Plastiksiz Temmuz hareketi için bu yıl bir ay boyunca vegan olmayı planlıyordum. Geçen yıl sıfır atıkta yeniydim ve kullanmayı bırakmadığım daha pek çok plastik ambalajlı ürün vardı. Bu nedenle Temmuz 2019’da bir ay boyunca plastik ambalajlı sentetik şampuanları kullanmayacağımı söylemiş ve saç temizliğim için plastiksiz katı şampuan kullanmaya başlamıştım. Ancak bugün, 1 yıl 8 aydır sıfır atık yaşıyorum ve tek kullanımlık plastikleri ve plastik ambalajlı ürünlerin neredeyse tamamını artık tüketmiyorum. (Neredeyse, çünkü ambalajına rağmen almak zorunda kaldığım ürünler var hala. Onlardan bazılarını şurada* anlatıyorum.) Dolayısıyla da bu ay kendimi kullanmamaya zorlayacağım bir plastik ürün yok.

Plastik tüketimimi, kişisel olarak yapabileceğim (şimdilik) en az seviyeye indirince “Kendimi daha ne kadar geliştirebilirim, sıfır atık dışında çevre için ne yapabilirim?” diye düşünerek uzun zaman araştırma yaptım ve bulduklarımdan biri, vegan olmaktı. Hayvancılık sektörü, insan kaynaklı sera gazı salınımının %51’ini oluşturuyor. Su tüketimi konusunda da hayvancılık sınıfta kalıyor. 1 kilo hayvansal protein üretmek için harcanan su ile 1000 kilo bitkisel protein üretilebilir ki bu durumda çok daha fazla insan beslenebilir. Gıda, tekstil, ulaşım ve diğer ticari ürünlerin üretimi için hayvanların kullanılması, hangi açıdan bakarsanız bakın olumsuz. Bu konuda detaylı bir yazı yazmıştım, dileyenler hayvancılığın çevreye etkisi konusunda hazırladığım içeriğe göz atabilirler.

İlginizi çekebilir: Vegan Dosyası 1: Hayvancılık ve çevre

Dediğim gibi, ben zaten tek kullanımlık plastikleri kullanmıyorum, benim için yılın her ayı Plastiksiz Temmuz. Bu nedenle bu ay çevre için her zaman yaptıklarımdan farklı bir şey yapmaya, bir ay boyunca vegan olmaya karar verdim. Bu bir ay boyunca hiçbir hayvansal ürünü gıda olarak kullanmayacağım ve ipek, deri, balmumu, kemik vb. hayvansal ürünlerden elde edilmiş hiçbir eşyayı satın almayacağım. Elbette bunu sağlığımdan feragat ederek yapmayacağım.

Altı aylık araştırmamda “sağlıklı vegan olmak” ile alakalı çeşitli doktorların ve diyetisyenlerin önerilerini dinledim. Her ne kadar kan değerlerimdeki değişimi ölçemeyecek olsam da (pandemi döneminde zorunlu olmadıkça hastaneye gitmem uygun olmaz, hem virüs kapmamak hem de doktorları meşgul etmemek için) besin değerleri ölçülüp tartılmış, kontrollü bir dönem geçirmeye gayret edeceğim. Ay sonunda da deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Plastiksiz Temmuz için neler yapılabilir?

Plastik tüketiminizi azaltmak istiyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, Plastiksiz Temmuz tam ihtiyacınız olan şey.
Bir ay boyunca tek bir plastik eşyaya odaklanabilirsiniz. Mesela sadece pipet, sadece pet şişe ya da sadece karton bardak kullanmayı reddedebilirsiniz. Atılan adımın ne kadar küçük olduğu önemli değil, önemli olan doğru yöne atılmış olması.
Tek kullanımlık tüm plastiklerden bir ay boyunca uzak durabilirsiniz. Tek kullanımlık plastikler, dünyadaki plastik kirliliğinin %80’ini oluşturuyorlar. 31 gün boyunca bu ürünleri kullanmayı reddederek hem kendiniz hem de gezegenimiz için büyük bir adım atmış olacaksınız.

İlginizi çekebilir: Sıfır atık rehberi 2: İlk iş, tek kullanımlık plastiklerden kurtulmak

Tek kullanımlık plastikleri zaten kullanmıyorsanız ve bunu alışkanlık haline getirdiyseniz, bırakmak isteyip de şimdiye kadar kullanmaya devam ettiğiniz plastik bir ürünü bırakabilirsiniz. Bu bir temizlik ürünü, vazgeçemediğiniz sağlıksız bir abur cubur ya da buna benzer plastik ambalajlı bir ürün olabilir. Ben geçtiğimiz yıl şampuanı bırakmıştım mesela, sonra da ambalajsız katı şampuanlara alıştım ve bir aylık mücadelem kalıcı bir alışkanlığa dönüştü. Siz de tek kullanımlık olmasa da plastik kirliliğine yol açan bir ürünü bir ay boyunca reddederek mücadeleye katılabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Saç bakımında çevrecilik: No Poo hareketi

Mücadeleye nasıl katılacağız?

Plastic Free July dünya çapında bir mücadele. Kendi iddianızı resmileştirmek, ilerlemenizi düzenli takip etmek ve dünyanın başka yerlerinden mücadeleye katılan insanlar ile tecrübelerinizi paylaşmak isterseniz, https://www.plasticfreejuly.org/ sitesinden kayıt olabilirsiniz. Ana sayfadaki “take the challenge” bağlantısına tıkladığınızda, karşınıza doldurmanız gereken bir form çıkacak. O formu doldurup “sign up”a tıklayın. Artık oyundasınız!

Sadece temmuz ayında değil, yılın her ayında atıksız günler dilerim.

İlginizi çekebilir: Dünya çapında bir meydan okuma: Plastiksiz Temmuz

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale