X

Partnerinizle yaptığınız tartışmaların sağlıksız olduğunu gösteren işaretler

Her ikili ilişkide olduğu gibi, romantik ilişkilerde de tartışmalar kaçınılmazdır. Çoğu zaman partnerinizle sanki ‘bir elmanın iki yarısıymışsınız’ gibi hissediyor olsanız da bazen tamamen iki zıt kutup olduğunuzu düşünebilirsiniz. Her ne kadar ortak zevklere, ilgi alanlarına, hayat görüşlerine sahip olsanız da sonuçta iki farklı insansınız ve bu nedenle çatışmalar yaşamanız, tartışmanız oldukça normal. “Birlikte olmanız, aşık olmanız ve belki bir aile kurmanız, aynı kişi olduğunuz veya tüm görüşlerinizin ve düşüncelerinizin aynı olduğu anlamına gelmez.” diyor ünlü terapist ve yazar Lisa Brateman. Ve “Eğer doğru bir şekilde tartışmayı öğrenirseniz, birbirinizin perspektifine açık olup endişelerinizi dinlerseniz, o zaman çok daha iyi anlaşabilir ve birlikte büyümeye devam edebilirsiniz.” diye de ekliyor. Peki, ‘doğru şekilde tartışmak ne demek?’ Brateman’a göre partnerinizle yapıcı bir tartışma içinde olmak istiyorsanız, aşağıdaki 5 sağlıksız işaretten uzak durmalısınız. İşte sağlıksız tartışmaların 5 işareti:

1. Birbirinizi suçluyorsanız

Brateman, suçlamanın mutsuz çiftlerde gördüğü en yaygın toksik davranışlardan biri olduğunu söylüyor. “Suçlama; bu ben değilim, sensin diyor ve partneriniz hata yapmış olsun ya da olmasın, ona bu tavırla yaklaştığınızda, kendini saldırıya uğramış hissedecek ve savunmaya geçecektir.” diyor. Sonuç olarak suçlamak, sorununuzu çözmek yerine daha fazla tartışmanıza neden olacak. Partnerinizi suçlamak, yani ‘sen dili’ kullanmak yerine, ben dilitoksik davranışlardan biri olduğunu söylüyor. “Suçlama;’ kullanarak sağlıklı bir tartışma içerisine girebilir, ortadaki sorunu çözmek için yapıcı bir adım atabilirsiniz. Örneğin, partneriniz telefon çağrılarınıza dönmüyorsa ‘asla telefonlarıma cevap vermiyorsun’ demek yerine ‘senden haber alamadığımda dışlanmış hissediyorum’ diyerek ben dilini kullanmak, sizi suçlayıcı bir tondan uzaklaştıracak, daha iyi anlaşmanıza yardımcı olacaktır.

2. ‘Sessiz muamele’ yapıyorsanız

Partnerinizle aranız bozuk olduğunda veya bir konuda uzlaşamadığınızda, ona karşı olan tavırlarınızı hemen değiştiriyor musunuz? Söylemlerine, davranışlarına ‘tepkisiz’ kalıyor veya mümkün olan en kısa şekilde tepkilerinizi küçültüyor musunuz? ‘Tamam, evet, peki, bilmiyorum, olur, bakarız vb.’ tek kelimelik cevaplarla mı konuşmalarınızı sürdürüyorsunuz? Cevabınız evetse Lisa Brateman’ın ‘silent treatment’ yani ‘sessiz muamele’ adını verdiği, sağlıksız bir tavrı takınıyor olabilirsiniz. Bu tavır, Brateman’a göre korku, suçluluk, düşük özgüven gibi duyguları tetikleyebilir ve iletişimsizliğine yol açarak daha büyük yanlış anlaşılmalara, kafa karışıklıklarına neden olabilir. Ayrıca partnerinize ‘seninle konuşmak için zamanımı harcamayacağım’ mesajını da verebilir -ki bu da başka problemlere zemin hazırlayabilir.- Dolayısıyla, kendinizi öfkeli ya da bunalmış hissediyorsanız, konuşmak istemiyorsanız, biraz uzaklaşmanızda ve partnerinize şu an konuşmak istemediğinizi söylemenizde fayda var. Böylece, konuşmaya hazır olduğunuzda daha yapıcı bir iletişim kurabilirsiniz.

3. Aklınıza gelen her düşünceyi paylaşıyorsanız

Bazı insanlar, her türlü düşüncelerini, hayal kırıklıklarını, endişelerini partneriyle paylaşmanın, ilişkide gerçek benliklerini ortaya koymak anlamına geldiğine inanabilir. Ancak, bu durum bazen ilişkilere zarar verebilir, özellikle de hararetli bir tartışmanın ortasındayken. Tüm aklınızdan geçenleri bir anda ve -özellikle de uygunsuz bir zamanda- ortaya dökerseniz, partnerinize aşırı derecede yüklenebilirsiniz ve anlaşmanız iyice zorlaşabilir, çatışmalarınız büyüyebilir. Eğer aşırı paylaşım yapan siz değilseniz de partneriniz ise bu kez, biraz bunalmış hissettiğinizi söyleyebilir, partnerinizden yavaşlamasını veya durmasını isteyebilir, daha sonra konuşmayı teklif edebilirsiniz.

4. Biraz da olsa ukalalık yapıyorsanız

Şüphesiz ki doğru olmak, haklı olmak, herkes için iyi hissettiren bir durum, ancak çoğu insan kendini beğenmiş, ‘ukala’ tavırlar sergileyen, haklı olmayı, bir ‘silah’ olarak kullanan kişilerin yanında olmaktan pek hoşlanmaz. Dolayısıyla özellikle partnerinize karşı haklı olduğunuz konular olduğunda biraz fazla kibirleniyor, ukalalık olarak yorumlanabilecek davranışlar sergiliyorsanız ya da partnerinizi devamlı düzeltiyor, yanlışlarını açığa çıkarıyor, sizin ‘ondan daha iyi olduğunuz’ izlenimini veriyorsanız, bu bir sorun olabilir, özellikle de tartışma esnasında. Bu tür tavırlar içerisinde olmak, kendinizi, haklı yanlarınızı ön plana çıkarmak ya da partnerinizin eksiklerine, yanlışlarına çok fazla dikkat çekmek yerine, yapıcı bir şekilde konuşmaya, birbirinizi anlamaya odaklanırsanız, sorunlarınıza en hızlı ve en doğru çözümleri bulabilirsiniz.

5. Can acıtıcı şekilde patlıyorsanız

Partnerinizle tartışırken birden onun canını çok acıtacağını bildiğiniz şeyler söylediğiniz oluyor mu? Veya partnerinizin sizin canınızı yakmak için bir şeyler söylediği? Eğer cevabınız evetse ‘intikamcı’ bir tutum söz konusu demektir ve ne yazık ki bu tutum, sağlıklı bir tartışma içerisinde olmayı imkansız hale getirir. Dahası, kapanması çok zor yaralar da açabilir. Eğer tartışma esnasında birden partnerinize patlıyorsanız, sizi nelerin tetiklediğini bilmenizde fayda var. Bu şekilde ‘can yakıcı’ şeyler söylemekten kendinizi alıkoyabilirsiniz.  Los Angeles’taki Irksal Eşitlik Terapisti’nin kurucusu Domenique Harrison, tetikleyicileri bulmak için günlük tutmanın veya alternatif bir öz yansıtma pratiğinin yararlı olabileceğini söylüyor. Ve sakinleşmek için kendinizi uzaklaştırabilirsiniz veya “Şu anda bunalmış hissediyorum, bir ara verebilir miyiz, diyerek öfke içinde kaybolmak ve partnerinize saldırmak yerine başka bir yol seçebilirsiniz” diyor.

Tüm bu işaretlerin farkında olmanıza rağmen hala sağlıklı bir tartışma içerisinde olamıyorsanız, partnerinizle birlikte çift terapisi almayı da düşünebilirsiniz.

Kaynak: self

İlginizi çekebilir: Romantik ilişkilerde iletişim ipuçları: Partnerinizle ‘itişmeden iletişebilmenin’ 8 yoluRomantik ilişkilerde iletişim ipuçları: Partnerinizle ‘

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale