X

Parental FOMO: Çocuk sahibi olmak vs. olmamak

Günümüzde, sosyal medyanın yaygın kullanımıyla birlikte ebeveynlik deneyimi, eskisinden çok daha fazla paylaşılır halde ve haliyle ebeveynlik pratikleri çok daha göz önünde. Sosyal medya hesaplarınıza girdiğinizde en az birkaç post görebilirsiniz; çocuğunun karnesini paylaşan, ailecek çıktıkları tatilden fotoğraf bombardımanına tutan, hamilelik haberini duyuran ya da yeni doğum yaptığını bildiren ebeveynlerini. E hal böyle olunca da -yani bu kadar çok ebeveynlik ve çocuk sahibi olma üzerine görselleştirilmiş uyarıcılara maruz kalınca- “Parental FOMO” kaçınılmaz oluyor. Ne demek peki bu kavram?

Parental FOMO ne demek?

FOMO, artık pek çoğumuzun bildiği üzere ‘fear of missing out’ yani; bir şeyleri kaçırma korkusu. Parental FOMO ise, bu korkunun ebeveynliğine has hali. Diğer bir deyişle anne-baba olmayan, olmak istemeyen, olmayı tercih etmeyen ya da bunun hayalini kurmayan yetişkinlerin hissettiği/hissedebileceğini ebeveynlik pratiklerine, çocuk yetiştirme deneyimlerine dair bir şeyleri kaçırma korkusu.

Devir değişti, hala da hızla değişmeye devam ediyor; annelerimizin, büyük annelerimizin zamanındaki gibi değil hiçbir şey, haliyle yaşam tarzlarımız da artık eskilere göre çok farklı. “Ben senin yaşındayken 2 çocuğum vardı. Ben senin bu yaşındayken kaç yıldır evliydim. Yaş geçiyor, evlen de bir an önce çocuk yap.” bu minvaldeki cümleler hala söyleniyor olsa da etkisi pek işlemiyor diyebiliriz, ne de olsa devir o eskiler gibi değil. Hem bir ilişki içerisinde olmak isteyenlerin sayısı azalıyor hem de çocuk sahibi olmayı düşünenlerin.

‘Çocuk sahibi olmak istiyor muyum?’

“Bekarlık sultanlık mı: Neden bazı insanlar yalnızken daha mutlu ve hayattan daha çok keyif alıyor?” yazımızda ilişki sahibi olmak istememenin olası nedenlerine ve bekar kalmayı tercih edenlerin araştırmalara göre daha mutlu olduğuna değinmiştik. Bu yazımızda ise çocuk sahibi olmak/olmamak üzerine konuşacağız.

Eskiler her ne kadar erken yaşta evlenmiş, genç yaşta anne/baba olmuş olsa da günümüz koşulları bundan çok farklı. Çünkü artık yetişkin insanlar erken yaşta evlenseler dahi hemen çocuk sahibi olmak istemiyor, hatta ileriki zamanlarda da çocuk sahibi olmayı düşünmüyorlar. Etrafımıza şöyle bir baksak eminiz ki pek çoğumuzun hayatında uzun yıllardır birlikte olsalar da çocuk sahibi olmayan ve olmayı da düşünmeyen çiftler illaki vardır.

Üstelik araştırmaların sonuçları da bu yönde. Pek çok araştırma günümüzde çoğu Y ve Z kuşağının çocuk sahibi olmayı düşünmediğini açığa çıkarıyor. Michigan Eyalet Üniversitesi’nde 2022 yılında yapılan bir araştırma, ankete katılan beş yetişkinden birinin çocuk istemediğini ve kendileriyle çocuk sahibi olanlar arasında yaşam tatmini açısından hiçbir fark olmadığını gösteriyor.

Kişisel tercihler ve yaşam tarzı farklılıkları bir yana, günümüzde dünya genelinde yaşanan sorunlar, ekonomik problemler, geçim zorluğu, çocuk yetiştirmenin, iyi bir eğitim sağlamanın ve tüm ihtiyaçlara cevap verebilmenin maddi/manevi güçlükleri, birtakım korkular, toplum baskısı ve çocukluk travmaları gibi pek çok sebep bireylerin çocuk sahibi olmak istememesine zemin hazırlayabiliyor. Bu olası nedenler ve daha çok daha fazla yetişken, bazı yetişkinlerin çocuk istemediklerinden neredeyse yüzde yüz emin olmalarına neden olurken, bazı yetişkinler bu konuda ikilem yaşayabiliyor. Bu da bizi Parental Fomo konusuna tekrar getiriyor.

“Ya ileride pişman olursam, ya ileride çocuk sahibi olmayı istersem ama çok geç olursa, ya bu kararımdan ileride çok mutsuz olursam ama geri dönüşü olmazsa…” düşünceler çocuk sahibi olmak istemeyen ama bundan da tam anlamıyla emin olamayan yetişkinlerin aklını kurcalayabiliyor. Parental Fomo da bu kafa karışıklığını daha da içinden çıkılmaz bir hale getirebiliyor. “Ya ebeveyn olmadığım için kaçırdığım deneyimleri bir gün yaşamak istersem?” fikri, pek çok yetişkini çocuk sahibi olma konusunda çıkmaza sürükleyebiliyor.

Sosyal medyada oldukça yaygın paylaşımlar arasında yer alan baby showerlar, hamilelik duyuruları, çocukların karne günü, aile tatilleri gibi fotoğraf veya videolarda da bu bireyler için işleri daha da karıştırabiliyor. İşin içerisine özellikle kadınlar açısından hormonlar da dahil olunca, gerçekten çocuk sahibi olmak mı olmamak mı sorusuna cevap bulmak çok zorlaşabiliyor.

Her şeyden önce kişinin kendisini bir ebeveyn olarak görüp göremediği, partnerinin ve kendisinin böyle bir hayat deneyimine hazır olup olmadığını bilmesi önemli. Korku, şüphe, kaygı, karışık duygular, hormonlar… Hepsi bir arada olduğunda çocuk sahibi olmak istiyor muyum sorusuna yanıt vermek ve eğer cevap hayırsa ileride bundan pişman olunup olunmayacağını bilmek çok çok zor. Ancak, uzmanlara göre bu konuda hislere güvenmek şart, çünkü hisler yalan söylemez. Psikoterapist Akua K. Boateng, “kendi sezginizi dinlediğinizde yanlış karar veremezsiniz” diyor.

Eğer, çocuk sahibi olmakla ilgili kaygılarınız, endişeleriniz varsa, parental fomo yaşadığınızı düşünüyorsanız, ileride çocuk sahibi olmamaktan pişmanlık duyabileceğinizi hissediyorsanız ve kararınızdan emin olamıyorsanız kendinize odaklanmalı, sezgilerinizin derinlerinden gerçekten ne istediğinizi çekip çıkarmalısınız. Ancak siz gerçekten ne istediğinizi bilebilirsiniz, bir başkası sizin adınıza bu kararı veremez ve doğru cevabı bilemez.

İlginizi çekebilir: Çocuk sahibi olmadan önce partnerinizle birbirinize sormanız gereken sorular

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale