X

Özgüven ve öz saygı: Başkalarından beklediğiniz güveni ve saygıyı kendinize ne kadar gösteriyorsunuz?

Kendinizi ne sıklıkta değersiz, sevilmeye layık olmayan, takdir edilmeyen, eleştirilen, saygı görmeyen, hatta zaman zaman dışlanan biri gibi hissediyorsunuz? Değerli, saygın ve güvenilir hissetmek, bir topluluğa ait olmak ve sevgi görmek insanın en temel ihtiyaçları. Peki, sizi siz yapan, özünüzü oluşturan duygularınıza, düşüncelerinize ve bedeninize siz ne kadar saygı duyuyorsunuz? Başkalarından beklediğiniz güveni ve saygıyı siz kendinize gösterebiliyor musunuz?

Sevgi, saygı ve güven ihtiyacımız karşılanmadığında çevremizdeki insanlara karşı da daha anlayışsız, daha saygısız ve daha güvensiz olabiliyoruz. Özgüven ve öz saygı, aslında çevremizle olan etkileşimimizin, insanlarla kurduğumuz ilişkilerin, dünyayı nasıl algıladığımızın ve özümüzü nasıl anladığımızın hem sebebi hem de sonucu. Bu nedenle daha özgüvenli olmak, kendinize saygı duymak ve kendinizi daha iyi tanımak için öncelikle bu kavramların insan doğasında nasıl var olduğunu, gelişim sürecini ve kişilik gelişimi üzerindeki etkilerini anlayabilmek gerekiyor.

Özgüven ve öz saygı, çoğu zaman birbiri yerine kullanılabilen terimler olsa da, birbirlerinden ayrıştıkları bazı küçük noktalar da bulunuyor. İlk kez 1969 yılında psikolog Nathaniel Branden tarafından araştırılan ve kavramsallaştırılan öz saygı, kişinin yaşadığı zihinsel ve duygusal problemlerle önemli derecede ilişkili bir kişilik özelliği olarak ortaya çıktı. O günden bugüne özgüven ve öz saygı kavramlarının başarıyla olan ilişkisi üzerine binlerce araştırma yapıldı. Ancak günümüzde hepimizin çok iyi bildiği, günlük hayatta sıkça kullandığı ve geliştirmeye çalıştığı öz saygı ve özgüven kavramlarını anlayabilmek için, öncelikle her ikisinin de ayrı ayrı nasıl tanımlandığını, aralarındaki benzerlikleri ve farklılıkları çok iyi anlamak gerekiyor.

Özgüven ve öz saygı aynı şeyler midir?

Çoğu insan genelde özsaygı ve kendine güvenin aynı şeyin iki farklı adı olduğunu düşünse de, öz saygı ve özgüven bazı açılardan birbirinden ayrılan kavramlar.

 Özgüven nedir?

Bilim dünyasında özgüvenin ne olduğu ve nasıl açıklanması gerektiğiyle ilgili oldukça farklı görüşler mevcut, ancak en yaygın kullanılan tanımlardan biri şöyle: Kişinin performans beklentileri, beceri ve yetenekleri, ve bundan önceki performansıyla ilgili yaptığı öz değerlendirmeleri. Bir başka kaynak ise özgüveni ‘Bireyin kendi yeteneklerine, kapasitesine ve yargılarına güvenmesi ya da günlük yaşamındaki zorluklarla ve taleplerle başarılı bir şekilde yüzleşebileceğine dair inancı.’ olarak tanımlıyor. Bu iki tanımlamadan da anlaşılabileceği üzere, özgüven kişinin yaşamındaki sorumlulukları, görevleri ve hedefleri konusundaki performansı ve başarısıyla doğrudan bağlantılı bir kişilik özelliği.

Özgüvenin mutluluk ve iyi yaşamla olan bağlantısı da kişinin sahip olduğu becerilerden emin olması ve bu becerileri etkili şekilde kullanarak başarılı olmasının verdiği mutlulukla ilişkili. Yani aslında sahip olduğumuz becerilere ne kadar güveniyorsak, hedeflerimizi gerçekleştirmek için adım atma konusunda da o kadar motive olmuş ve enerjik hissediyoruz.  

Öz saygı nedir?

Öz saygı, özgüvenden farklı olarak kişinin sahip olduğu becerilerden bağımsız, kendisini ne kadar değerli gördüğüyle ilgili bir durum. Özgüven, yeni beceri kazanılmasıyla geliştirilebilirken, öz saygı kişinin kendisiyle ilgili öznel algısını içerdiği için ne kadar yeterli, başarılı ya da becerikli olsanız da kendinize olan saygınızın düşük olması muhtemel.

Öz saygı, kişinin kendisini mutlu olmaya, sevilmeye ve başarılı olmaya değer görmesiyle, dolayısıyla kendisine olan inancıyla bağlantılı ve hem hayatta kalmak hem de normal ve sağlıklı gelişim için hayati önem taşıyan temel bir insan ihtiyacı.

Öz saygı, bir kişinin düşünceleri, duyguları ve eylemleri ile bağlantılı olarak ortaya çıktığı için geliştirilmesi için de zihinsel, duygusal ve davranışsal değişimlerle mümkün.

Özgüven ve öz saygı sağlıklı bir kişilik gelişimi için neden önemli?

Özgüven ve öz saygıyla ilgili yapılan araştırmalar, kişinin benliğine saygı duymasının ve kendine olan güveninin bütünsel iyi oluşuna, sosyal ilişkilerine, psikolojik durumuna katkı sağladığını gösteriyor. Kendine güveni yüksek olan çocuklar okulda daha iyi performans gösteriyorlar ve ileriki yaşlarda iş yaşamındaki doyumları daha yüksek oluyor .

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, özgüven ve öz saygıyla ilgili yapılmış olan araştırmaların büyük çoğunluğu başarıyla olan ilişkisini inceliyor. Özgüveni ve öz saygısı yüksek olan bireyler, kendilerini daha değerli hissediyor, hayattan ve yaptıkları aktivitelerden daha fazla keyif alıyor, kendilerinden şüphe duymadıkları için daha özgür hissediyor, korku ve kaygı gibi duyguları daha az deneyimledikleri için daha az stres yaşıyor, sosyal ortamlarda diğer insanlarla daha kolay etkileşim kurarak daha keyifli zaman geçiriyor ve en önemlisi de hedefleri doğrultusunda ilerlemek için daha yüksek bir motivasyona ve isteğe sahip oluyorlar.

Ancak her şeyde olduğu gibi, özgüvenin ve öz saygının da gereğinden fazla olduğu bazı durumlarda, kişiler gerçekçi olmayan beklentiler ve narsistik kişilik özellikleri geliştirebiliyorlar. Bu nedenle özgüven ve öz saygı kadar kişinin kendisiyle ilgili farkındalığının da güçlü olması gerekiyor.

Özgüveni ve öz saygıyı geliştirmenin yolları

Kendimizle ilgili algımızın pozitif olması özgüvenli olmamız ve kendimize saygı duymamız için tek başına yeterli değil. Bireyin kendisiyle ilgili sürdürülebilir ve kalıcı bir güven ve saygı geliştirebilmesi kendisiyle ilgili algısının olumlu olması kadar pozitif ve üretken davranışlar sergilemesiyle mümkün.

Pek çoğumuz özgüvenimizin ve kendimize olan saygımızın daha fazla olmasını istesek de güvensizlik, korku duygusu ve kendimizi acımasızca eleştirmek gibi durumlarla nasıl baş edeceğimizi bilmeden kendimize güven duyabilmemiz ne yazık ki çok da mümkün değil. Özgüvenin ve öz saygının gelişmesi ancak derinlemesine düşünerek; düşüncelerimizin, duygularımızın ve davranışlarımızın farkında olarak, değişim için efor sarf ederek ve kendimizle ilgili algı ve inançlarımızı dönüştürerek mümkün.   

Postürünüzü ve beden dilinizi değiştirin

Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü araştırmacılarından Amy Cuddy, beden dilinin ve postürün hormonlarımız, dolayısıyla kendimizi nasıl hissettiğimizle doğrudan bir bağlantısının olduğunu söylüyor. Cuddy kendimizle ilgili algımızın, özgüvenimizin ve öz saygımızın gelişebilmesi için bedenimizi fark etmenin, duruşumuzun, postürümüzün ve beden dilimizi değiştirmenin en önemli faktörler olduğunun altını çiziyor.

Cuddy’nin konuşmasındaki temel mesajı, duruşun yalnızca güven ya da güvensizlik düzeyini yansıtmadığı. Duruşumuz beynimize kendimizle ilgili algımızı ve hislerimizi değiştirebilecek güçte mesajlar gönderiyor. Bu nedenle, kendinizi daha güçlü hissetmeniz, dik oturmanız, gülümsemek ya da güçlü bir duruş sergilemeniz özgüven ve öz saygı için gerekli olan zihinsel dönüşümün en önemli adımlarından. 

Mindfulness (bilinçli farkındalık) pratiklerini deneyimleyin

Anda olmak ve odağımızı şimdiki zamana bilinçli olarak getirmek deyince akla ilk gelen şey hiç şüphesi bilinçli farkındalık, yani mindfulness. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, özgüvenin ve öz saygının yüksek düzeylerde olması da, en az eksikliği kadar olumsuz sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. Özgüven ve öz saygının narsistik kişilik özelliklerine dönüşmemesi için, kişinin kendisiyle ve kendisinden beklentileriyle ilgili bilinçli bir farkındalık düzeyini koruması gerekiyor. Bilinçli farkındalık pratiklerini hayatınıza dahil etmek için,

  • Farkındalığınızın farkında olun; yani kendinizi ve çevrenizi devamlı olarak gözlemlemeye çalışın.
  • Bedeninizdeki duyumsamaları, bacaklarınızda, ayaklarınızda, karnınızda, göğsünüzde, kollarınızda, boynunuzda ve başınızdaki hisleri fark edin.
  • Nefesinizi izleyin. Nefesin burnunuzdan nasıl girip çıktığını, nefes almanın ve vermenin bedeninizde yarattığı farklı duyumsamaları fark edin.
  • Beş duyunuzun tamamıyla neler gördüğünüzü, duyduğunuzu, kokladığınızı, tattığınızı, hissettiğinizi fark edin.

İlginizi çekebilir: Şimdiki anda olmanın sihirli anahtarı: Bilinçli farkındalık teknikleri ve anda olma pratikleri

Enerji kapasitenizi geliştirin

‘Enerji kapasitesini geliştirmek de ne demek?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Bedenimiz, sempatik sinir sistemi uyarımları ve bu uyarımlar sonucu salgılanan hormonlarla enerji üretir. Bu nedenle az ya da orta düzeyli strese maruz kalmak enerji seviyenizi artırarak daha iyi performans göstermenizi, dolayısıyla da özgüveninizi olumlu etkileyebilir. Anlık bir sinir ya da öfke patlamanızı, stres altında olduğunuz bir durumu ‘heyecan’ olarak görerek yeniden çerçevelendirmeyi deneyin. Bedeninizdeki korku, öfke, sinir, stres gibi olumsuz duygularla nasıl bağlantı kuracağınızı bilmek, bu duyguların sizi aşağı çekmesini değil aksine performansınızı güçlendirmesini destekleyebilir.

Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersiz, beyindeki opiat reseptörleri ile etkileşime giren endorfin hormonunu salgılar. Endorfin hormonu modunuzu yükselterek kendinize de daha olumlu bir pencereden bakmanıza yardımcı olur. Postürünüzü ve fiziksel görünümünüzü iyileştirmenin yanı sıra sınırlarınızı zorladığınızı ve pes etmeden devam edebildiğinizi somut olarak gözlemleyebileceğiniz için, daha özgüvenli hissedebilir ve kendinize daha fazla saygı duyabilirsiniz.   

Görselleştirin: Kendinize güvendiğinizi ve saygı duyduğunuzu hayal edin

Gözlerinizi kapayın ve vücudunuzu tamamen gevşetin. Gevşeme hissine ve zihninizde oluşan görüntülere odaklanın. Kendinizi büyük ve önemli bir topluluğun önünde konuşma yaparken ya da daha özgüvenli olmak istediğiniz herhangi bir durumun içinde hayal edin. Rahat, konforlu ve kendinizi güvende hissettiğiniz bir alanda, deneyimlediğiniz tüm duyguların zihninizden ve bedeninizden akmasına izin verin.

Kendinize risk alma ve hata yapma izni tanıyın

Zaman zaman “Vay be, herkes benden daha mutlu, daha güzel, daha yaratıcı, daha başarılı, daha aktif.” gibi düşüncelere kapılabiliyoruz. Kendimizi ‘Onlar gibi olacak kadar iyi değilim.’ tarzında cümlelere maruz bırakabiliyoruz. Ancak tüm bu düşünceler aklımızdan geçerken dikkate almadığımız şey, başarının doğasında başarısızlık olduğu. Hedeflere ulaşmanın, başarılı olmanın ve daha özgüvenli hissetmenin yolu emek ve efor sarf etmekten, hata yapmaktan, risk almaktan zayıf yönlerimizle, eksikliklerimizle, kusurlarımızla yüzleşmekten geçiyor. Bu nedenle özgüveninizi ve kendinize olan saygınızı geliştirmek için olduklarınıza değil olabileceklerinize inanmanız, bol bol deneyip yanılmanız, sürekli düşseniz de yeniden ayağa kalkıp koşmaya devam etmek için kendinize izin vermeniz gerekiyor. Konfor alanınızdan çıkıp bilinmezliğe attığınız her adımla kendi sınırlarınızı geliştiriyorsunuz. Kendinize güvendiğiniz alanın dışında kalan bir şeyi başarıyla tamamladığınızda, kendiniz için yeni bir güven alanı inşa etmiş olacaksınız.   

İç sesinizi olumlu konuşmaya şartlayın

Başkalarından ne kadar iyi ya da başarılı olduğunuzu duymak her zaman iyi hissettirir. Ancak iyi hissetmek için başkalarının geri bildirimlerine bağlı kalmak, özgüveni geliştirmek konusunda size faydadan çok zarar getirecektir. Bu nedenle nasıl hissedeceğinizi sadece çevrenizdekilerin değil, kendi iç sesinizin de belirlemesine izin verin. Kendinize karşı şefkatli, nazik ve destekleyici olun. Unutmayın, yaşamınızda kurduğunuz ilişkilerin en önemli, en kalıcı ve en değerli olanı kendinizle kurduğunuz ilişki ve bu ilişkinin iyi olması her şeyden daha önemli.

Sonuç olarak, sağlıklı özgüven ve öz saygı, bir kez başarılabilecek ve hayatımızın geri kalanında da sürekli bizimle olmaya devam edecek kişilik özelliklerimiz değil. Bu nedenle özgüveni ve öz saygıyı korumak ve geliştirmek için yaşamınızdaki tüm süreçlere dahil etmeniz, efor sarf etmeniz ve çabalamanız gerekiyor. Özgüven ve öz saygı zaman zaman artabilirken bazen de azalabilir ve özgüveni inşa etmek, geliştirmek ve sürdürmek çalışma gerektirir. Hepimiz özgüvenimizi zorlayan anlar yaşayabiliyoruz, ancak özgüvenimizi ve kendimize olan saygımızı geliştirecek içsel kaynaklarımızın farkında olduğumuz her an, kendimizi geliştirmek için adım atacak motivasyonu ve enerjiyi de kendi içimizde kolaylıkla bulabiliriz.

Kaynaklar: Psychology Today, TED Talks, Mind Body Green, Positive Psychology

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale