X

Özgüven eksikliğinin iş yaşamındaki olumsuz yansımaları ve başa çıkma yolları

İş hayatında karşımıza bir çok engel çıkabiliyor ve başarıya ulaşmak için bu engelleri aşabilmek, yeterli gücü, enerjiyi toparlamaya çalışmak gerekiyor. Bu mücadelelerden galip çıkmanın yolu; iradenin güçlendirilmesi, özdenetimin sağlam bir temele oturtulmasıdır.

Yani seslere kulak vermeme, özgüvenle hareket etmektir.

Nedir bu ”özgüven” ? 

Basite indirgersek; kişinin kendisine ilişkin düşünceleri, düşüncelerin yol açtığı duyguları, duygu ve düşüncelerin ifadesi olan davranışlarıdır.

Özgüven konusunda yaşanan bir eksiklik, kendini doğru ifade edememeye sebep olacak endişe, panik, üzüntü , huzursuzluk, tükenmişlik gibi duyguları hissettirecek ve elbette ki bununla orantılı davranışlara yol açacaktır. Öyle etkili bir durumdur ki bu; eksiklik yüzünden (gerçek olmasa bile) karşınızdakinin size farklı davrandığını, istemediğini, sevmediğini, beğenmediğini düşünüp, davranışları bile farklı yorumlamanıza sebebiyet verebilecek, beraberinde başaramama, kabul görmeme, reddedilme duygularını getirecektir.

Özgüven eksikliğinin başka bir büyük riski de karşınızdakinin sizin aynanız olmasıdır. Dolayısıyla istenmediğinizi düşünür, olumsuz davranırsanız; öyle bir algı oluşturup bunun gerçekleşmesini sağlayabilirsiniz.

Özellikle iş yaşamında özgüvenimizi kaybetmemize sebep olabilecek bir çok davranışla karşı karşıya kalabiliyoruz.

  • Eleştiriye maruz kalma, sürekli kendini eleştirme,
  • Küçük başarısızlıklar,
  • Sahip olduklarınızı fark etmemek, olabildiklerinizden çok olmadıklarınızı görmek,
  • Pişmanlık duygusu,
  • Başkalarının başarılarını gereğinden fazla mükemmel görmek, kendi başarılarınızı fark edememek,
  • Olumsuz bakmak,
  • Yapılan küçük yanlışlıkları tüm hayata yaymak ve genelleme yapmak,

Ancak unutmamalıyız ki, kimse özgüveni eksik olarak doğmaz.

Peki, özgüven eksikliğiyle nasıl baş ederiz?

Çare ‘SİZ’siniz 

Öncelikle, insan bilmediği şeyler hakkında cevap veremez ve veremedikçe de kendini iyi hissedemez. Bu sebeple yaptığımız işe hakimiyetimiz bize güç verecek ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacaktır.

Hedefleri belirlemek 

Ne istediğinizi bilmelisiniz. Hedef belirlemeli ve bu hedeflere uygun şekilde ulaşmaya çalışmalısınız.

Özdenetim

Ruhunuzu beslemeli ve iç sesinizin sürekli olumlu konuşmasını sağlamalısınız.

İradeyi idareli kullanabilmek

Zor durumlarla başa çıkmak ve mücadele elbette bir yıpranmaya sebebiyet verecek irademizi zayıflatabilecektir. Bu nedenle ruhu ve iradeyi dinlendirmek başarıya ulaşmanız için gereklidir.

Odaklanma ve hazırlıklı olma

Yapmanız gereken işe odaklanın. Çıkabilecek her sorunu değerlendirip konsantre olun.

Yapılan hataları olumlu değerlendirmek 

Her şeyi doğru yapmamız mümkün değildir. İnsan olmamızın en belirgin özelliğidir hata yapmak. Her şeyi mükemmel yapabileceğiniz gibi, zaman zaman doğru yapamayabilirsiniz. Yanlış da yapsanız niyetiniz, çabanız önemlidir.

Olumlu pekiştirme

Reddedilme, başarısız olma, kaygılanma duygularını bir kenara atmalıyız. Bunun yerine yapabileceğinizi, başarılı olacağınızı düşünüp olumlu yaklaşımlarla, kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Başarı sadece skor değildir. Bir işe yüreğinizi koymanız da bir başarıdır. Yaptığınız işler hayatta her zaman alkışlarla karşılanmayacaktır. Bunu bilmeli ve kendinize haksızlık etmemelisiniz. Pozitif bir yere kilitlenmek, negatif bir yerden uzak durmaya çalışmaktan çok daha etkili olacaktır. Olumlu düşünün.

Unutmayın; karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır.

 

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız. tıklayınız. 

Saygı Günenç: Bir işletmenin en önemli kaynağı "insan" dır. Uzun yıllar yöneticilik yaptıktan sonra , insanların mutluluklarını, hüzünlerini, heyecanlarını, başarılarını paylaşabilmenin güzelliğiyle, vizyonumu bu kaynağa daha yakın bir meslekte oluşturdum. "Bu dünyadan aldığının karşılığını yerine koymak her insanın zorunluluğudur." der Albert Einstein. Bu felsefeyle hareket ediyor, yazılarımla bir nebze insanların ruhlarına dokunmaya çalışıyorum. Mesleğimi seviyorum, çünkü insanları seviyorum. Tarihi yerleri gezmeyi, büyüleyici doğayı izlemeyi, denizi çok seviyorum. Binicilik, kayak, su sporlarını yapmaktan mutlu oluyorum. Okumaktan keyif alıyor, bu farklı kapıları açan dünyada uzun süre vakit geçiriyorum. Gözümün nuru blogumda emek harcamanın keyfini çıkarıyor ve paylaşmanın ayrıcalığını yaşıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale