X

Oyuncu ebeveyn olmak ve çocukların oyunlarına rehberlik etmek neden önemlidir?

Sevgili ebeveynler, özellikle küçük yaşta çocuğu olan anne-babalar, tahmin edebiliyorum ki yorgunsunuz… Çocuk bakımı, ev işleri, toplantılar, raporlar, şehrin yoğun temposu derken hem zamanınızın hem de enerjinizin çok az kaldığını hissediyor ve hayatınızın hemen hemen her alanında mümkün olduğunca size zaman kazandıracak ve sizi fazla yormayacak çözümler arıyorsunuz; çünkü yetiştirmek zorunda olduğunuz birçok şey var… Yanılıyor muyum? Pratik yemek tarifleri, ev temizliğine yardımcı olacak elektronik aletler, zamanınızı artıracak herhangi bir şey şu sıralar favoriniz olabilir. Tabii bir de kendinizle baş başa kalabildiğiniz zaman dilimleri…

Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda çocuğunuzun sessiz, sakin, keyifli bir şekilde kendi kendine oyun oynadığı zamanlar mükemmel görünüyor olabilir. Çocuk bakımına kısa süreliğine de olsa ara verebildiğiniz; belki kahvenizi yudumladığınız belki de yarım kalmış bir işinizi hallettiğiniz o kıymetli zamanlar… Ama çocuğunuzun oyunlarına katılmanızın hem onun gelişimi hem de aranızdaki bağın güçlenmesi için ne kadar önemli olduğunu fark ettiğinizde onun tek başına oynadığı zamanlara siz de dahil olmak isteyebilirsiniz. Oyuncu ebeveyn olmak konusunda yepyeni bir bakış açısı kazanmak isterseniz; işte işinize yarayacak bilgiler:

Oyuncu ebeveyn olmak nedir ve neden önemlidir?

Oyun, çocuğun dili oyuncaklar da kelimeleridir. – Landreth

Çocuklara rehberlik edilen oyunlar; yetişkinlerin gelişim alanlarını desteklemek ve öğrenmeyi artırmak için bir yapı iskelesi (ilgili ve ilgi çekici materyallerin hazırlanması, amaca yönelik sorular vb.) sağladığı yetişkinler ve çocuklar arasında paylaşılan keyifli bir deneyimdir. Oyuncu ebeveynler, çocuklarının oyunlarına dahil olurlar ve birlikte paylaşmanın, bir şeyler inşa etmenin, öğrenmenin tadını çıkarırlar.

Yarı yapılandırılmış, etkileşimli bir oyun türü olarak da tanımlanabilir. Bağımsız ve yapılandırılmamış oyun, erken çocukluk gelişimi için kritik bir öneme sahip olsa da; çocuklar yetişkinlerin duyarlı ve şefkatli desteğinden, bilgi ve deneyimlerinden yararlandığında daha etkili öğrenme süreci yaşayabilir.

Çocuklar, en erken oyun deneyimleri esnasında birlikte oldukları yetişkinlere karşı sevgi ve bağlılık duygusu beslerler; ortak bir dil inşa etmeyi öğrenirler ve farkındalıkları artar. İlk oyun etkileşimleri, yaşam boyunca olumlu öğrenmeyi ve yapıcı ilişkileri destekleyen bir beceridir. Bu nedenle ebeveynle çocuk arasındaki ilişkinin oyun aracılığıyla kurulması büyük önem taşır. Çünkü, çocuk gelişimini dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Piaget’in de dediği gibi ‘Oyun, çocuğun işidir.’

Çocuğunuzla oynarken kurduğunuz eğlenceli etkileşimler, onun gelişimi için başka herhangi bir yaşam deneyimi tarafından yeniden yaratılamayan, değiştirilemeyen zengin ve sağlam bir temel sunar. Ebeveyn rehberliğindeki oyun, çocukların özgürlüklerine, keşiflerine, tercihlerine, özgünlüklerine saygı duyarken aynı zamanda öğrenme sevgisini geliştirir ve çocuğu oyuna katılmaya teşvik eder. İnteraktif bir oyun türü olduğu için çocuklar, ebeveynlerinin seçimlerini yönlendirebilmenin yanı sıra kendi istek ve düşüncelerini de yansıtabilirler. Bu oyun sayesinde çocuklar fikirlerini test etme, daha yaratıcı etkinlikler planlama ve farklı materyallerle iki kişilik oyunlar kurma şansını elde ederler. Unutmayın; oyun amaçsız değildir. Oyun, çocuklara dünyayı keşfetmeleri ve anlamaları için yardımcı olur. Ebeveyn desteği ve rehberlik ile bu keşif ve öğrenme güçlenir.

Değişen, dönüşen ve teknolojinin esiri haline gelen modern dünyada; oyun oynama ihtiyacı her zamankinden çok daha önemli. Çünkü, çocuklar artık ekranlara daha bağımlı; dolayısıyla sağlıklı gelişimleri de tehlikede. Bu konuda bir şeyler yapmaksa önce ebeveynlerin, sonra öğretmenlerin ve elbette ki toplumun görevi.

Çocuğunuzun yaratıcılığını beslemek, gelişimini desteklemek, dil becerilerini iyileştirmek, aranızdaki bağı güçlendirmek, daha üretken işler ortaya çıkarmalarını sağlamak ve en önemlisi ‘mutlu bir ev ortamı’ sunmak için oyunlarına nasıl dahil olabileceğinizi; nasıl rehber görevi üstlenebileceğinizi merak ediyorsanız işte size yol gösterecek birkaç ipucu…

Çocukların oyununa nasıl dahil olunur?

Çocuklarınızın oyunlarına katılmanın, hatta oyunları kurmanın ve geliştirmenin birçok yolu var. Önce şunu düşünün; siz bir çocuk olsaydınız sizi ne meşgul ederdi, nasıl keyif alırdınız, hangi materyaller etrafınızda olsaydı daha mutlu zaman geçirirdiniz, anne-babanızla nasıl oyunlar oynamak isterdiniz?

-Alanlardan ve malzemelerden en iyi şekilde yararlanın. Materyalleri, ilginç nesneleri temizleyin, düzenleyin, sıralayın. İç açıcı bir hale kavuşturun; yani her gören oynamak istesin 😊 Bu düzenleme işini çocuğunuzla iş birliği kurarak da yapabilirsiniz.

-Mümkün olduğunca doğadan faydalanın. Açık havaya çıkamayacak olsanız bile çocuğunuza doğal materyaller sunun. Bahçeden ya da bir ormandan topladığınız taşları, dalları, kuru yaprakları oyunlarınıza dahil edin. Bir şeyler inşa edin; sanat etkinliğine çevirin, kozalak boyayın. Kısacası yaratıcılığınızı konuşturun.

-Sorular sorun ve soru sormaya teşvik edin. Çocukların soruları çok sevdiği malum… Açık uçlu sorularla konuşmaya, üretmeye teşvik edin. Yeni kavramları konuşmalarınıza katın. Çocuğunuzun sorduğu sorulara mümkün olduğunca geniş açıklamalarla cevap vermeye çalışın.

Çocuğunuzun yerine oturun; evet. Odasında ya da en çok oyun oynadığı köşede neler var neler yok bir bakın. Neler eksik, zorlayıcı ve davetkar olanlar neler, nasıl daha iyi bir hale gelebilir, siz olsaydınız orada sıkılır mıydınız, ne olsa daha iyi hissederdiniz… Belki rahat bir minder belki bir yazı tahtası ya da ahşap bloklar…

-Bilgilendirici, resimli, ilgi çekici ve en önemlisi yaş düzeylerine uygun kitaplar sağlayın. Bu sayede hem birlikte okuma saatleri planlayabilir hem yeni sorulara teşvik edebilir hem de karakterleri oyuncaklarla canlandırarak keyifli oyun saatleri geçirebilirsiniz.

-Çocuğunuzun ilgi alanlarını oyunlarınıza dahil edin. Bir şeyler inşa etmekten hoşlanıyorsa bloklar, kuleler, yap bozlar, legolar çok hoşuna gidebilir. Eğer resim yapmaktan keyif alıyorsa duvarını süslemeyi, bir tablo yapmayı düşünün. Önemli olan ebeveyn olarak yanında olmanız ve birlikte keyifli zaman geçirmeniz.

Göreceksiniz; bu oyun zamanları hem size hem çocuğunuza çok iyi gelecek…

İlginizi çekebilir: Yeni anne olmuş birini desteklemek için ne yapabilirsiniz?

Ecem Şenyurd Efecan: Selam, ben Ecem! Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli özel kurumlarda çalışıp akademi özlemiyle soluğu yine üniversitede aldım, daha öğrenilecek çok şey vardı! Mindfulness üzerine tez yazıp 'an'da kalmayı hala başaramayan biri olarak insana iyi gelen ne varsa bulmaya, uygulamaya, hayatımın bir parçası haline getirmeye çalışıyorum. Tam bir kahve severim, günlük sınırsız doz alımıyla hayatımın olmazsa olmazı. Üretmeye bayılıyorum! :)

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale