X

Oyun kurucusu olma zamanı geldi: Cesurca kendimiz olmayı nasıl başarabiliriz?

Neyi seçiyorsun hayatında?
Nasıl giyineceğini seçebiliyor musun?
Nasıl güleceğini?
Ne mesleği yapacağını?
Paranı nasıl kullanacağını seçebiliyor musun?
Ne zaman ne şekilde sokağa çıkabileceğini?
Ne içerikte besinler ile kendini doyurabileceğini seçebiliyor musun?
Hangi gün çalışıp hangi gün tatil yapacağını?
Kiminle nasıl konuşacağını seçebiliyor musun?
Sosyal medyada hangi fotoğrafı paylaşıp altına ne yazacağını seçebiliyor musun?
Kim olacağını ve nasıl davranacağını?
Nasıl yönetileceğini?
Yaşamak istediğin dünyayı?

Özgürce her varoluş halini seçebiliyor musun?

Yediğimiz yemeğin içeriği, içtiğimiz suyun kalitesi, ödediğimiz verginin gittiği yeri, istediğimizi düşündüğümüz hükümetin hakkımızda kararları, toplum içinde nasıl güldüğümüz, cinsiyetimizi nasıl yaşadığımız, ne giydiğimiz, ne konuştuğumuz, ne meslek yaptığımız, nasıl göründüğümüz, nasıl düşündüğümüz ve bunları nasıl ifade edebildiğimiz hep kendi seçimlerimiz. Fakat bu yazdıklarımın hiçbirine özgür varlığımızla biz karar vermiyoruz.

Modaya göre belirlenen “güzel” kavramı içine sıkışıp bir görüntüye evrilmeye çalışıyoruz.
Bize sunulan nasıl yetiştiği belli olmayan besinler ile bedenimizi beslemeye çalışıyoruz.
Otorite figürlerinin hakkımızda verdiği kararlar doğrultusunda hareket ediyor, müdahale veya değişiklik yapamıyoruz.
“Kültür” ve/veya “ahlak” kurallarını tekrar sorgulamadan ezberde olan ve dayatılan ne var ise o çerçeve içinde kişiliğimizi şekillendirmek için çabalıyoruz.
Sosyal medyada gerçek hallerimiz yerine, genelin beğenisine yakın olan, beklentisine yakın olan formatlarda gösteriyoruz kendimizi.
Düşüncelerimizi olduğu gibi paylaşmıyoruz.
Bu sonsuz liste, kendimizi özgür sandığımız oyun içinde ne büyük tutsak olduğumuza bizi kesinlikle ikna edene kadar uzar gider…

Özgürlük, doğuştan hakkımız ise, ki öyle… Üç seçenek arasından yaptığımız “seçime” özgürlük demek ne mümkün…

Hürriyet, bizi otantik halimize götürecek tek şeydir. Zihinlerimizde, bedenlerimizde özgürlüğü deneyimleyip ilan etmeliyiz ki ruhumuz kendi dansını yapabilsin bu yeryüzü sahnesinde.

Kendini sevmeyen, sürekli düzeltmeye çalışan, zihni ile barışamayan, doğru, yanlış arasındaki git gellerde sürekli hata veren, güdüleri peşinde kendini harap eden ve asla içeriden kendini onaylayamadığı için dışarının isteklerine varlığını köle etmiş bir zihniyette sıkışık kaldık.

Buradan bir çıkış var! Burada hayat yok!
Hayat sen “benim” dediğinde başlar. Dışarıya attığın o onay kancalarını kendine toparlayıp, kendi yaşamının, nefesinin sorumluluğunu almaya başladığında başlar. Oyunun kurucusu olduğunda başlar.
Kendin için ne yapıyorsun?
Sadece “ben” dediğinin mutluluğu için ne yapıyorsun?
Sadece sana ait olan neler var?
Seçimlerin, kendin için mi yoksa kabul görmek için mi?

Dışarıya olan bağımlılığımız bizi içimizdeki cennetten mahrum bıraktı.
Şimdi yavaş yavaş hızlı adımlarla, güdülerimizi hedef almış “ahlak” “toplum” “kültür” “güzel” iyi” “kötü” kavramlarını bırakıp, kendi düşlerimize dönelim mi? Bir anda fark edebilir misin sana ait olmayan bir düşüncenin savaşçısı olduğunu? Hiç düşünmeden girdiğin bir harbın savunucusu olduğunu? Bir anda fark edebilir misin olan bitenin, uğruna canını verdiğinin senin kararın olmadığını?
Ne için savaştığını?
Ve böylece, savaş alanının orta yerinde silahını öylece bırakıp çekilebilir misin geriye, kendine…?
Senin olan yaşamı, sadece kendin için yaşamaya cesaret edebilir misin?
Sadece kendin ve kendi duygu, düşüncelerin için hareket edebilir misin?
Sen olabilir misin, katıksız ve saf?
Sen ol!
Cesurca sen ol!
Herkesle aynı şeyi yapıp, farklılığını göstermeye çalıştığın sonsuz savaştan çık!
Sen ol.
Sen ol ki, savaşacak bir şey kalmasın. Sen ol ki, farklılıkların içinde sıradan ve tek ol. Herkesle göz hizasında ve eşsiz. Huzur burada gelir. Sen bırakınca. Sen sana gelince.
Çık başkalarının harp yerlerinden, paralı askerliği bırak. Kendi bahçene, kendi toprağına dön, bedenine, zihnine, ruhuna…

Kendin için yap seçimlerini. Ne giymek istiyorsan, nasıl gülüyorsan, nasıl seviyorsan, nasıl yapmak istiyorsan öyle yap. Sadece sen istediğin için, sen sen olduğun için.
Özgürlük sende başlar. Sende, o bütün dediğinin zerresinde başlar. Sen özgür olmayı başarırsan, herkes özgür olur. Özgürlüğün sistemi gerçek olur.

Elindeki ilkel silahları bırakıp, kendine dönmeye hazır mısın?
Çünkü kendinde hayat var!

İlginizi çekebilir: Kendimizi yeniden yaratmak mümkün: Bir heykeltıraş gibi kendimizi yontarak şekil verebiliriz

Esra Uyman: Lise yıllarında başlayan kişisel gelişim, ruhsal gelişim ve metafizik konularına duyduğu yoğun merak onu yurt içi ve yurt dışında birçok özel eğitim çalışmalarına katılmaya yönlendirdi. İlk eğitmenlik diplomasını ‘World Initiatives School of Esoteric Studies’den alan Uyman’ın katıldığı çalışmaların bazıları; Organizasyon Konstelasyonu, Aile Sergileri, Vernon Frost eğitimleri, Louis Franco’dan aldığı çeşitli eğitimler, Anthony Robbins Unleash the Power Within San Jose semineri, Charlie Morlay Lucid Dreaming eğitimi, Tayland da Tantrik Yoga (RYT-200) eğitmenliği eğitimi, Peru, Amerika, Şili, G.Afrika ve Türkiye’de katıldığı Şamanik çalışmalar ve seremonilerdir. Bunların yanı sıra TGA İleri Seviye Metafizik Semineri, Ziya Azazi’nin Dervish in Progress Çalışması gibi pek çok özel çalışmaya katıldı ve eğitmenlik eğitimini aldı. Masssuma Altın Enerji I-II enerji uyumlamasını alan Esra Uyman, Avi Gören-Bar Jungian Coaching School (ICF) (ACSTH) dan koçluk sertifikasını aldı. Tüm bu çalışmalar ve eğitimlerle kendi uyanış deneyimini birleştiren Esra Uyman, farklı başlıklar altında bireylere ve kurumlara yönelik, birbirinden güçlü çalışmalar tasarlayıp sunuyor. Kişilerin iç dünyalarına yönelik farkındalıklarını artıran, çarpıcı bir vizyon ve perspektif değişimi sunan, yaşamda üstlendikleri sorumluluklarda anlam bulmalarını sağlayan, merak, heyecan ve umut duygularını yükselten, tüm insanlık deneyiminin derinliğini kavramaya yardım eden ve çarpıcı yüzleşmeleri şefkatle yaşamalarını sağlayan eğitimler gerçekleştiriyor. Yaşamın Sorumluluğunu Almak, Kendimiz Olmak, Bizi Engelleyen İnançlar, Metafizik ile Özgürleşme Yolculuğu, Seçimlerimiz ve Biz, Gözlemci Bilinci, Nefes ve Meditasyon Teknikleri başlıkları altında kurumlara webinar ve uygulamalı eğitimler veriyor.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale