X

Oscar’a Ayurvedik bakış: Renkler, kırmızı halı ve beden tipleri

Oscar Ödül Töreni… Gerçekten büyülü… Özellikle bu kadar büyük ödül törenlerinde aylar öncesinden yapılan hazırlıklar, özenle seçilen parçalar, dünya modacılarının yarışı derken bu etkinlik daha da heyecan verici hale geliyor. 

Beden tipimiz ne olursa olsun, heyecanla kırmızı halının trendlerini bekliyoruz, üzerinde günlerce konuşuyoruz. Kendimizi beğendiğimiz kıyafetin içerisinde hayal ediyoruz. Hatta bir adım ileri bile gidiyoruz; bu yaz katılacağımız o muhteşem düğünde giyeceğimiz kıyafetin modelini kırmızı halıdan seçiyoruz.

Beden tipimiz ne olursa olsun, heyecanla kırmızı halının trendlerini bekliyoruz.

Kıyafetlerimizi seçerken öncelikle kendimizi içerisinde iyi hissettiğimiz renkleri tercih ediyoruz. Modanın etkisi yüksek olsa bile kendimizi ait hissettiğimiz renklerde mutlu oluyoruz. Bazen de rengini beğenip modelini umursamadan alıyor ve gardıroba mahkum ediyoruz. O zaman aslında bu yazının nedeni olan soruyu sorayım: “Siz kırmızı halıda yürüyecek olsaydınız hangi rengi giyerdiniz?

Siz düşünedururken ben renkleri, kırmızı halıdaki ünlüleri ile sıralayayım:

Kırmızı halıda kırmızı giymek cesaret ister. Kırmızı; tonu, uyumu ve her modele uymaması ile zor bir renktir. Ama sıcak, uyarıcı, aktive edici ve heyecan verici özelliği ile tartışmasız fark yaratır. Vata ve Kapha’yı sıcaklaştıracak, üzerinizdeki soğuk etkisini yumuşatarak yanaklarına renk verecek tek renktir. Ama siz bir Pitta’ysanız iç renginiz kırmızı olduğu için kırmızı sizi daha fazla ateşleyecek ve dengeniz bozulacaktır.

90. Oscar Ödül Töreni’nde kırmızı enerjisi ile Meryl Streep ve Allison Janney dikkat çekti. Özellikle Allison Janney eşiyle birlikte röportaj verirken, kırmızı elbisesi ile balkon sohbetine de konu oldu.

90. Oscar Ödül Töreni’nde kırmızı enerjisi ile Allison Janney dikkat çekti.

Ashley Judd kırmızı halıda mor kıyafeti ile dikkat çekti. Kapha için denge, Vata için dengesizlik yaratan mor; enerji, mutluluk, heyecan verir, duyuları keskinleştirir.

Özel gecelerin özel rengi olan beyaz, kırmızı halıda kendini gösterdi. Jane Fonda, Margot Robbie ve Timothee Chalamet beyaz tercih edenlerdi. Özellikle Timothee Chalamet’in bembeyaz frağı örnek alınacak şıklıktaydı. Beyazın arındırıcı etkisi beden tipini bağımsız hale getirir. Tüm beden tipleri için uygun tek renktir. Beyaz tüm pozitif, negatif duygulardan bağımsız kendi içinde nötr renktir. Ayurvedik bilgiler beyazın taşıdığı tek bir duygu olduğunu söyler: Gurur. Beyazın çok özel ritüellerin rengi olması tesadüf değil.

Jennifer Lawrence, Sandra Bullock, Lupita Nyong’o kırmızı halıda altın rengini tercih edenlerdendi. Altın metal, renk olarak da gösterişli ve aktive edici etkiye sahiptir. Bu özellikleri ile Kapha ve Vata doshayı dengeleyicidir. Pitta üzerinde Pitta’nın sinirli, asabi özelliğini tetikleyen bir özelliği vardır.

Emily Blunt mavi rengi tercih etmişti. Pitta sakinleştirici, dengeleyici ve soğuk etkisi olan mavi, Kapha ve Vata’yı arttıran özelliğe sahiptir.

Eflatun rengi hafif, duyuları keskinleştiren, iç dengeyi sağlayan özelliklere sahiptir. Bu özellikleri ile Pitta ve Kapha’yı dengeler, Vata’yı arttırır. Eflatun renkli, taşlarla bezenmiş bir tuvalet tercih eden Salma Hayek, renkli enerjisiyle dikkat çekti.

Kırmızı halıda tercih edilen renkler genel olarak Kapha dengeleyici renklerdi. Kapha’nın özelliklerini tekrar hatırlayalım; sakin, yavaş, köklerine bağlı, katı ve soğuk. Hiç kimse bu özelliklerle Oscar Ödül Töreni’ne katılmak istemez. Enerjik, hareketli ve sıcak olmak, iyi fotoğraf vermek için önemlidir.

90. Oscar Gecesi sadece kırmızı halıdan ibaret değildi tabii ki. Esprileri, sosyal içerikli mesajları, yan sinemaya baskın yapan ünlüleri, sahne şovları dikkat çekti. Aynı zamanda sahnede kadınlara daha fazla yer verilmiş olması da eleştirmenlerin gözünden kaçmadı.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Frances McDormand, hikayesi olan tüm kadınları ayağa kalkmaya davet etti. Kadınların hikayelerinin yaratacağı yeni dünyalara dikkat çekerek, yatırımcıları kadınlara destek olmaya çağırdı. Hatta 2 gün sonra “arayın bizi” diyerek randevu bile verdi.

En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alan Frances McDormand, hikayesi olan tüm kadınları ayağa kalkmaya davet etti.

 

Önümüzdeki Çarşamba 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu kadınlar gününde hepimiz farklı bir şey yapalım: Sokakta, yolda, markette gördüğümüz bir kadınla sohbet edelim. Hikayesini, çocuğunu, üzerindeki sorumluluğu, özlediği köyünü, çocukluğunu dinleyelim. Paylaşalım. Telefonlarımızdan, sosyal medyadan kafamızı kaldıralım ve etrafımıza bakalım. Sadece televizyonda, gazetede, sosyal medyada duyduğumuz hikayelere değil, hayatın içindeki seslere de kulak verelim. Bu 8 Mart’ta birbirimizi dinleyelim.

Ayurveda üzerine yazmaya kaldığımız yerden devam edeceğiz. O zamana kadar dengede ve mutlu kalın.

 

İlginizi çekebilir: Ufak Tefek Cinayetler karakterlerini Ayurvedik bakış açısıyla daha da yakından tanımaya ne dersiniz?

Müge Murat: Tüm hikâye her beyaz yakalı gibi “İstanbul’dan gitmek istiyorum” ile başladı. Nereye giderimden önce “gitsem ne yaparım?” endişesi ile etrafı dinlemeye ve araştırmaya başladım. Ayurveda ile bu süreçte bir tanıştım. Hindistan’da bir bilim olması ve beden terapiyi derinleştirmesi nedeni ile dikkatimi çekti. 10 yıldır reiki yapıyorum, 2 yıldır ise yoga. Yoga ile tanıştıktan sonra enerjimin yükselmesinden güç alarak beden terapi üzerine uzmanlaşmaya karar verdim. Maya Akademi’de Türkiye Beden Terapi Derneği başkanı Ayla Örsan’dan anatomi, fizyoloji ve uygulama içeren dersleri aldım ve mezun oldum. Uluslararası 608 sertifikasına sahibim. Üç senedir temmuz ve ağustos aylarında Ayurveda öğrenmek için Hindistan'a gidiyorum. Kuzey ve güneyi olmak üzere 17 farklı şehirde Ayurveda’yı deneyimledim. Puşkar bölgesinde özel bir terapi merkezinde “Beden Terapi”, Kochi’de yağların ısıtılması ve dinlendirilmesi eğitimi ve sertifikası aldım. Kerala bölgesinde özel bir doktor ile beden tipi testleri ve hesaplamalarını çalışarak Ayurveda eğitimimi tamamladım. Geçen sene Bangalore’da özel bir Ayurvedik merkezde pançakarma (detox) programını deneyimledim. Hindistan’dan getirdiğim kitaplar ve yayınlardan Ayurveda bilgimi derinleştirmeye devam ediyorum. Tüm bunların yeterli gelmeyeceğini düşünerek anatomi ve fizyoloji bilgimi derinleştirmek için 2. üniversite olarak Tıbbi Dokümantasyon Yönetimini bitirdim. Ayurveda’nın bir alanı olan beden terapiyi Türkiye’de konumlandırmak ile ilgili sporcular ve beyaz yakalılar ile çalışmalar yapıyordum. Şu anda pandemi nedeni ile odağımı biraz daha okumaya ve araştırmaya ayırdım. Bu dönemde Kemal Hamamcıoğlu ve Özen Yula’da yazarlık ve hikâye yazarlığı eğitimleri aldım. Hem Ayurveda’yı hem de yazmayı seviyorum, bu nedenle de Ayurveda deneyimlerimi ve bana kattıklarınızı sizlerle paylaşıyorum. Bunların dışında bir de profesyonel iş hayatım var. Halen DRD Filo Kiralama şirketinde Kurumsal İletişim Yöneticisi olarak çalışıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale