X

Online oyun tutkunları hakkında var olan klişe söylemler gerçekleri yansıtıyor mu?

Online Oyun Oynayanlara Öneriler

Bilgisayar oyunu tutkunlarını hakkında ne biliyorsunuz? Genellikle fazla kilosu olan, tembel, sosyal yönden beceriksiz ve birazcık tuhaf insanlar? İyi aydınlatılmış odalar yerine monitörün piksellerinden ışık aldığı loş odaları tercih edip, bütün boş zamanları –hatta bazen çok da boş olmayan zamanlarını – bilgisayarın karşısında oyunlarla geçiren insanlar? Genç erkekler?

Psikoloji doktorası yapmış, araştırmacı, yazar ve Psyc Central’ın genel müdürü John Grohol’un derlediğimiz yazısı konuya aşina olan herkesin ilgisini çekecek.

Şaşırtıcı gelebilir, ama istatistiklere göre bilgisayar oyunu oynayanlara atfedilen klişelerin çoğu doğru değil.

Alman araştırmacı Rachel Kowert, takımındaki diğer araştırmacılarla birlikte geçtiğimiz aylarda 2,551 katılımcıyla bir araştırma yürüttü. Araştırmanın verileri rasgele ve gönüllülük esasına dayalı telefon anketleriyle toplandı. Bu araştırmanın sonuçlarına göre:

Online oyun oynayan katılımcıların büyük çoğunluğu -yaklaşık %70’i- erkekti. Ama bununla birlikte offline oyun oynayanlar ise %54 oranında kadındı. Yani oyun tutkunlarının çoğunlukla erkek olduğunu söyleyemiyoruz. Oyunun türüne göre cinsiyet ağırlığının farklılık gösterdiğini söyleyebiliriz.

Peki, oyun tutkunları çoğunlukla genç insanlar mı? Hayır. Sonuçlara göre online oyun oynayanların ortalama yaşı 34. Offline oyun oynayanların ortalamasıysa bundan da fazla — 45. Ayrıca online oyun oynayanlar sanıldığı gibi offline oynayanlardan veya hiç oyun oynamayanlardan daha tembel, daha kilolu ya da daha az sportif değil. Online oyun oynayan katılımcıların bildirdiği egzersiz düzeyi diğerleriyle aşağı yukarı aynı çıktı. Bununla birlikte online oyun tutkunlarının daha az popüler, utangaç ya da sosyal yönden beceriksiz olduğunu da söyleyemiyoruz. Çünkü yapılan telefon anketlerinde online oyun oynayanların raporladığı sosyallik seviyesi ve arkadaş çevrelerinin tatmin ediciliği ile kalitesi diğer grupların bildirdiği düzeyle hemen hemen eşit.

Bu araştırma her ne kadar bilgisayar oyunu sevenleri üzerlerine yapışan negatif klişelerden aklıyor olsa da, verilerde vurgulanması gereken bir unsur var. Düşük tolerans, ruh hali üzerinde olumsuz değişiklikler, ailenin, sosyal hayatın ya da profesyonel hayatın zarar görmesine göz yumulması gibi problemli ve aşırı oyun oynama davranışları gösterenlerin profili bahsettiğimiz klişelerle büyük oranda örtüşüyor:

Oyunlara gösterilen ilginin yoğunluğu ile egzersiz düzeyi, mesleki başarı ve sosyal çevre arasında negatif korelasyon yadsınmıyor. Buna göre kendini oyunlara diğerlerine göre daha fazla kaptıranlar gerçekten de daha az egzersiz yapabiliyor, mesleki hedeflerini diğerlerine göre daha az gerçekleştirebiliyor ve daha kısıtlı bir sosyal çevreye sahip olabiliyor.  Yani oynama davranışı yoğunlaştıkça oyuncunun profili klişelere yaklaşıyor.

Tabii ki bu tip nitel araştırmaların sonuçları için her zaman var olan kısıtlamalar bu çalışma için de geçerli. Telefon anketleri, yani rasgele bir sıra ile insanların telefonda ne yaptıklarını raporladığı anketler, doğal olarak dolaysız ölçümler kadar doğru ve tarafsız sonuç vermeyebilir. Ayrıca bu çalışma Almanlarla yapıldığı için, sonuçlar Amerikalı ya da Asyalı katılımcılarla yürütülecek bir çalışmanın sonuçlarıyla aynı olmayabilir.

Ama yine de düzenli olarak oyun oynayan ve bundan keyif alan bütün insanların söz ettiğimiz olumsuz klişelere uymak zorunda olmadığını –hatta çoğunun uymadığını söyleyebiliyoruz. Aslında bütün bu sonuçlar, bir konuda elde edilen deneysel verilerin genel kanıyı nasıl yerle bir edebileceğinin sadece bir örneği. Son olarak online ya da offline olsun, bilgisayar oyunlarının hayattaki diğer her şey gibi dozunda olması gerektiğini de belirtmeliyiz.

 

 Kaynak: Psych Central

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale