X

Odaklanma sorununa karşı beyninizi eğitin

Girişimci veya yönetici olarak yapmanız gereken çok fazla şey olabilir. Hem çalışanlarınızla iletişim halinde kalmaya, hem de müşteriden gelen e-mail ve telefonlara cevap vermeye çalışırken odaklanmakta zorluk çekebilirsiniz. Bu zorluğu ortadan kaldırmak için ise, beyninizin sınırlarının bilincinde olarak, zihinsel kapasiteniz dahilinde çalışmanız gerekir. Çevrenizdeki ¨gürültüyü¨ susturmak, konsantrasyonunuzu ve üretkenliğinizi arttırmak için esastır.

Ne yazık ki, nazik beyinlerimiz her türlü zihni dağıtan şeylere karşı fazla duyarlı. Günümüzün dijital dünyasında bitip tükenmeyen bilgi akışı da tek bir konuya yönelerek konsantre olmayı mümkün kılmıyor.

Her ne kadar multitasking ( aynı anda birden fazla işi yapabilme ) herkesin sahip olmadığı bir yetenek olsa da, beyine ciddi bir olumsuz etkisi olduğu da yadsınamaz.

NeuroLeadership Enstitüsü kurucularından David Rock, kaleme aldığı kitabı Your Brain at Work (Harper Colins, 2009)’te multitaskingin zihinsel süreçlere olumsuz etkisi olduğunu ve IQ seviyesinin düşmesine sebep olduğunu belirtiyor. Birden fazla işle aynı anda uğraşıldığında, hata payı artıyor, küçük detaylar gözden kaçıyor ve yazım hataları gibi yanlışlar yapılıyor.

İlginçtir ki, zihninizi dağıtan şeyler kişiye kendini iyi hissettiriyor. Aynı anda birden fazla işle uğraşan kişiler genelde bu durumla övünme ve ayrı bir zevk alma eğiliminde oluyorlar.

Elbette her zaman tamamen yaptığınız işe odaklanmanız mümkün olmayabilir ama Rock’a göre; gün içinde hiç bir şeyle oyalanmadan 20 dakika boyunca tek bir işle ilgilenilmesi uzun vadede zihniniz için çok daha faydalıdır.

Uplifers olarak, günümüzün en büyük sorunlarından multitasking ile mücadele etmek için David Rock’ın önerilerini sizler için derledik. Daha verimli ve konsantre çalışmak için bu 3 adımı gerçekleştirebilirsiniz.

1. Önce yaratıcı işlerle uğraşın.

Genelde, bir çoğumuz önce kolay işlerle başlayarak en sona zor ve enerji gerektiren işleri bırakırız. Bu durum, hem konsantrasyonu azaltır, hem de enerjiyi tüketir. Rock’ın belirttiğine göre; beyin her karar aldığında yorulur. Dolayısıyla yapılan işlerin ilk bir saati her zaman daha verimlidir.

Çalışmalarınızdan daha fazla verim alabilmek için bu döngüyü tersine çevirmekte fayda var. Yaratıcılık ve konsantrasyon gerektiren işlerinizi öne alın ve daha sonrasında daha kolay işlerle meşgul olun. E-mail silmek, toplantı ayarlamak gibi basit işlerinizi zihninizin yorulduğu zamana erteleyin.

2. Zamanınızı bilinçli olarak bölün.

Binlerce kişi üzerinde yaptıkları araştırmada Rock, katılımcıların haftada yalnızca 6 saat tam odaklanarak çalışabildiğini ortaya koydu. Yalnızca 6 saat kadar kısa bir süreye hangi işleri sığdıracağınıza siz karar verin. İşlerinizde öncelik sırası belirleyin ve enerjinizi bu yönde kullanın.

Bazı kişiler sabah, bazı kişiler gece daha verimli çalışır. Rock’ın bulgularına göre araştırmaya katılanların %90’ı ofis dışında daha iyi düşünebiliyor. Siz de en iyi nerede ve ne zaman odaklanabildiğinizi, zihinsel olarak daha verimli olduğunuzu bulun ve bu zamanları değerlendirin.

3. Zihninizi kaslarınız gibi geliştirin.

Multitasking durumuna zihnimizin adapte olması çok zor olmuyor. Zihni dağıtan şeylere izin verdiğimizde beyin de bu duruma oldukça kolay adapte oluyor. ¨Zihnimizi odaklanamama yönünde eğitiyoruz¨ diyor Rock.

Konsantrasyonunuzu arttırmak için öncelikle her türlü zihin dağıtan öğeyi ortadan kaldırın ve bir süreliğine yalnızca bir işe odaklanın. Küçük adımlarla başlayabilir, günde 5 dakikadan başlayarak daha uzun zaman dilimlerine doğru çalışma ritminizi ayarlayabilirsiniz.

Eğer zihniniz dağılmaya çok müsaitse bu durumda kendinizi zorlamaktan başka bir çareniz yok. Beyniniz de kaslarınız gibidir, tekrar yaptıkça gelişecektir.

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Eda Günay: Eda Günay, Paris IV Celsa Sorbonne ve Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde lisans eğitimi aldı. Ecole Normale Superieur de Lyon'da psikoloji dergilerinin sosyal temsili üzerine iletişim ve medya araştırmaları yükseklisansını tamamladıktan sonra Türkiye'ye dönüp Uplifers projesini hayata geçirdi. Uzak Doğu dövüş sanatları, yoga, extreme sporlar, kediler, köpekler ve doğayla iç içe olmak favorileri arasında. Sağlığın ve hayatın kıymetini genç yaşta öğrenmiş olup doya doya yaşıyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale