X

Nicelik mi, nitelik mi: Çok şey bilmek değil, bildiklerini hayatına katabilmektir önemli olan

Son yıllarda kendime seçtiğim yolun bir yansıması olarak daha felsefik ve varoluşumuzu inceleyen kitapları okumayı tercih ediyorum. Bu türde kitapları okurken kimi alışkanlıklarımın da değiştiğini fark ediyorum. Mesela bir cümleyi dönüp dönüp okumak, herhangi bir sayfadan bir paragraf seçmek veya “aa burada neyi kast etmiş?” diye kitabı kapatıp düşünmekten çok hoşlanıyorum. Bu alışkanlıkla hayatıma da başka bir açıdan bakmayı öğrendim. Başarımı sayısal kriterlerle değerlendirmektense kendi değerlendirmemi kendi kriterlerimle yapabileceğimi anladım. Başka bir deyişle “nicelik mi, nitelik mi?” sorusunda beni niteliğe doğru yöneltti. Peki sen hayatına baktığında hangisi daha ağır basıyor dersin?

Çoğumuz kendimizi bilmekten önce kıyaslamayı öğrendik, sonra rekabet etmeyi, sonra kendini geliştirme çabaları geldi; hayatlarımızda öz şefkati geliştirecekken öz zorbalığımız güçlendi. Yani kendi kendimize zorbalık yapmayı öğrendik. İçimizden “o makarnayı yersen tabii kilo alırsın” diyen, elinden gelen tüm emeği verdiğini bilsen de “senin gibisini kim ne yapsın” diyen, sabah spora gidecekken “ya boşver zaten işte yoruluyorsun, bir saat fazla uyumak hakkın” deyip uyandığında “hah işte sen tembelsin, kendin için hiçbir şey yapmıyorsun” diyen o ses sana da tanıdık geliyor mu?

Hep bir yerlere yetişmeye çalışan, eksikliğini yaşamaya izin vermeden doldurmaya çalışan, kendini bilgiyle ve öğrenmekle tatmin etmeye alışmış bir neslin bireyleriyiz diye düşünüyorum. Keşke bildiklerimizi hayatımıza katmayı da öğrenseydik. Kendi yolumda yürürken inandığım bir amacım var; “zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlatmak” için alanlar yaratıyor, çalışmalar yapıyor ve üretiyorum. Ben de deneyimlemek yerine “öğreneyim bulunsun, zamanı geldiğinde kullanırım” diyenlerdendim ve bir gün fark ettim ki içselleştirmeyince öğrendiklerin yavaş yavaş soluyor ve kayboluyormuş. İyi olduğunu bildiğin bir şeyi bilmek değil de, onun için emek vermek gerekiyormuş. Kaç tane şey bildiğin değil de kaçının hayatına dokunduğu fark yaratıyormuş. Ve seçtiğin yol her ne ise adım attıkça içinden gelen o zorba ses yumuşuyormuş.

Niceliğin bu kadar güçlü olduğu, istediğimiz veya istemediğimiz konularda bilgiyle donatıldığımız bu zamanlarda kendimize niteliği, yani içeriği deneyimleyecek alanları yaratmak çok kıymetli. İşte bu niyetle kendi farkındalık yolunda ilerlerken öğrendiklerini pratiğe çevirmen ve deneyimlemen için 6 saatlik bir online program hazırladım. Eğer sen de incelemek istersen bu linki tıklayabilirsin.

Seni ister bir alışkanlığınla, ister birlikte çalışacağımız bir alanla, istersen kendi seçtiğin farklı bir yolla; öğrendiğin ve inandığın bilgilere hayatında yer açmaya davet ediyorum. Yeter ki yürümeye devam edelim, kaç adım attığımızı değil de, nereye gittiğimizi gözeterek…

İlginizi çekebilir: Hayattaki tercihiniz hangisi: Duygusal olmak mı, duyarlı olmak mı?

Seza Aslanbaş: ODTÜ Siyaset Bilimi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olduktan sonra 7 yıl kurumsal şirketlerde satış planlama ve pazarlama departmanlarında çalıştım. 2013 yılında dışarıdan her şey güzel görünürken sıkışmış hissettiğim ve hayatıma anlam aradığım zamanlarda meditasyonla tanıştım. Bireysel dönüşümüme katkısını gördükten sonra bu bilgileri daha çok öğrenmek, aktarmak ve paylaşmak için Türkiye ve Hindistan’da farklı hocalarla çalıştım ve hala çalışmaya devam ediyorum. 2016'dan beri zihnen bildiklerimizi kalpten hatırlamak niyetiyle meditasyon temelli bireysel seanslar, atölyeler ve grup çalışmaları yapıyorum. Aldığım farklı eğitimlerle kendi yolculuğumda bana iyi gelenleri birleştirerek bazen paylaşımlarla bazen hareketle bazen de sessizlikle farkındalığımızı destekleyecek alanlar sunuyorum. Online ve yüzyüze yaptığım çalışmalar hakkında bilgi almak ya da sadece tanışalım istersen bana seza.aslanbas instagram hesabımdan veya sezaaslanbas@gmail.com'dan bir merhaba diyebilirsin. Çokça sevgiler.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale