X

Neden veganlar ve vejetaryenler et yemeye geri dönüyor?

Yiyecek tercihleri ​​değişkendir. Bir süre kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan bir beslenme düzeni, başka bir zaman tatminsiz hissettirebilir. Alerjiler, gıda hassasiyetleri ve besin eksiklikleri gibi şeyler, kişinin beslenme düzenini etkileyebilir ve bunlar da zamanla değişebilir. Benzer şekilde insanlar tükettikleri besinler için harcanan kaynaklar hakkında daha fazla şey öğrendikçe de söz konusu besinlere ilişkin bakış açıları farklılaşabilir. Peki, son zamanlarda giderek daha çok vegan ve vejeteryanın yeniden et yemeye başlamasının nedeni bu olabilir mi?

Değişen zevklere ilişkin istatistikler

Chef’s PencilChef’ tarafından Nisan 2021’den Nisan 2022’ye kadar yayınlanan bir rapora göre, Google Trends verileri veganizm popülaritesinde bir düşüş gösterdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde, bu dönemde vegan temel gıdalar ve vegan tariflere dair aramalar azaldı (Ancak vegan restoranları için kayda değer bir arama artışı oldu).

Düşüşün nedeni ise evde yemek pişirme eğiliminin azalması değil, çünkü Amerika Birleşik Devletleri’ndeki genel yemek tarifi aramaları aslında 2020’den 2022’ye kadar bir hayli arttı. Bununla birlikte Vegan Gıda Küresel Pazar Raporu, küresel vegan gıda pazarının 2023’te 16,05 milyar dolardan 18,27 milyar dolarlık bir sektöre çıkacağını tahmin ediyor.

Beslenme uzmanı Melissa Wasserman Baker, birçok veganı ve vejeteryanı diyetlerine eti yeniden dahil etmeye iten şeyin, tüm bunlardan bağımsız olarak “sağlık kaygıları” olduğunu düşünüyor. Baker, kolajen eksikliği (ve dolayısıyla daha zayıf kemikler ve eklemlere) yaratan besin eksiklikleri, gastrointestinal sorunlar ve protein eksikliklerinin, veganların ve vejeteryanların yeniden et yedikleri bir düzene geçiş yapmaya karar verme nedenlerinden sadece birkaçı olduğunu söylüyor.

Çoğu insandan, vegan bir diyete geçtikten sonra kendisini daha iyi hissettiğini duymuş olabilirsiniz. Ama elbette bunun tam tersini yaşadığını söyleyenler de var. Bununla birlikte vegan veya vejeteryan bir diyet, bazen seçenekleri sınırlayabilir; bu da ekmek, snack barlar gibi sağlıksız seçeneklere yönelmeye yol açabilir. Bu tür bir yönelim söz konusu olduğunda, kişi eti yeniden diyetine dahil ettiğinde kendisini daha iyi hissedebilir. Tabii ki vegan olmanın ve bunu yaparken sağlıklı beslenme alışkanlıkları sürdürmenin yolları var. Sadece muhtemelen bu tür bir beslenme biçimi, herkese uygun değil.

Etiği korurken aynı zamanda esnek olmak istemek

Çoğu insanın vegan bir diyet benimsemesinin ahlaki ve etik nedenlerden kaynaklandığını biliyoruz. Bu yüzden et yemek sağlıkları için önemli olsa da bunu yapmak istemeyebilirler. Mevcut fabrika çiftçiliğinin durumu ve et üretimi, hayvanların refahına zarar verdiği için bunu kınamak son derece anlamlı ve dengeleyici bir eylem.

Bununla birlikte bazılarımızı, kendisine katı sınırlar çizmek zorunda olmadığını bilmek de daha az stresli yapabilir. Son zamanlarda daha fazla sayıda vegan ve vejetaryenin et yemeye geri dönmesinin nedeni belki de tam olarak budur. Et yemek kişiye kendisini daha iyi ve sağlıklı hissettirebilir. Ama bununla birlikte kişi et tüketimini sınırlı tutabilir ve yerel kaynaklı kesimleri seçmek için elinden geleni yaparak hayvanların refahını düşünmeye devam edebilir. Zamanının büyük çoğunluğunda yine vejetaryen yemekler tercih edebilir, ancak bu konuda kendisini bir kategoriye koymak da istemeyebilir.

Bu tür bir diyet özgürlüğü size de hitap ediyorsa, bilin ki bu isteğinizde yalnız değilsiniz. Sprouts tarafından 2021’de yayınlanan bir anketSprouts tarafından 2021’, Amerikalıların % 47’sinin artık kendilerini “esnek” olarak tanımladığını ortaya çıkardı; bu, çoğunlukla bitki bazlı gıdalara öncelik veren ve ara sıra sürdürülebilir kaynaklı hayvansal ürünlere yer verilen esnek bir beslenme şekli anlamına geliyor.

Sonuç olarak veganlık ve vejeteryanlık herkese göre olmayabilir. Pek çok kişi, vücuduna iyi hissettiren şeyleri yiyerek ve neyin iyi hissettirmediğine dikkat ederek, kelimenin her anlamıyla sürdürülebilir olan kendi beslenme şeklini oluşturabilir.

Tekrar et yemeye başladığınızda vücudunuza ne olur?

Beslenme uzmanları, beslenme biliminin çok kişisel olduğunu ve birinin vücuduna iyi hissettiren şeyin, diğeri için doğru olmayabileceğini söylüyor. Ancak evrensel olarak konuşmak gerekirse, tamamen sebzelerden oluşan bir diyetten, et ve sebze rutinine geçmenin vücut üzerinde oldukça ilginç etkileri olacaktır. Eğer diyetinize tekrar (veya ilk kez) et eklemeyi düşünüyorsanız, kendinizi kesinlikle hazırlamak isteyeceğiniz bazı hususlar var.

1. Başlangıçta sindiriminiz yavaşlayabilir

Diyetinden eti çıkardıktan sonra yeniden yemeye başlayan kişiler, artık sindirimlerinin, bitki bazlı bir diyete göre çok daha yavaş olduğunu fark edebilirler. Sebzeyi seven çoğu insan, bitkisel besinlerin daha kolay ve daha hızlı sindirildiği konusunda hemfikir olacaktır. Peki ama neden böyle? Beslenme uzmanı Lisa Valente şöyle açıklıyor: “Et protein açısından zengindir ve yağ oranı da yüksek olabilir. Aynı zamanda lif içermez. Bu nedenle, tüm bunlar GI sisteminizi etkileyebilir ve kabızlığa veya tuvalet alışkanlığınızda değişikliklere neden olabilir.” Valente ayrıca vücudunuzun sindirim sürecine yardımcı olmak için diyetinizde bitkilere öncelik vermeye devam etmenizi öneriyor. Başka bir deyişle koyu yapraklı yeşillikler ve kavrulmuş tatlı patatesinize, az miktarda yağsız et ekleyin.

2. Daha az gaz çıkarabilirsiniz

Uzmanlar vejeteryanlar ve veganların tipik olarak hepçillerden daha fazla gaz çıkardıklarını belirtiyor. Bu tamamen tüketilen besinlerle ilgilidir ve bu tür bir diyete sahip olanlar nadiren şişkinlik sorunu yaşarlar. Ancak yeniden et yemeye başlamak vücuttaki gaz miktarını artırabilir ve rahatsız edici bir şişkinliğe neden olabilir. Valente bu noktada sıvı alımını artırmanın yararlı olabileceğini söylüyor. Gün boyunca ılık su yudumladığınızdan emin olun. Ayrıca fındık, tohum, meyve ve sebzeler gibi lif bakımından zengin yiyecekler tüketin ve tam tahılları tercih edin.

3. Enerjiniz artabilir

Bitki bazlı bir diyette vücudunuzdaki “hafif”lik hissini sevseniz bile düzenli olarak enerji değişimleri yaşayabilirsiniz. Elbette bejetaryen veya vegan bir diyetle kendinize yeterli miktarda protein sağlamak mümkün. Yine de bazıları diyetine hayvansal proteini dahil ettiğinde, enerji artışının daha kolay olduğunu fark edebilir. Bu noktada her bünyenin farklı protein ihtiyacı olabileceğini göz ardı etmeyin.

4. Kas kütleniz artabilir

Et yemeye başladığınızda kas kütlesi kazandığınızı da fark edebilirsiniz. Burada da yine herkesin ve her vücudun farklı olduğuna dikkat etmek önemli. Benzer bir diyet yolculuğuna çıkarsanız, vücut kompozisyonunuz değişebilir veya aynı kalabilir. Kas kütlesinin artmasına yardımcı olan şey, hayvansal protein alınması gerçeğinden daha ziyade, yeterince protein almaktır.

Valente, hepçil bir diyete geçiş yaparken en önemli iki hususun “yavaş ilerlemek” ve “porsiyon kontrolüne dikkat etmek” olduğunu söylüyor. Ayrıca seçtiğiniz et türünü değiştirmeyi, ancak işlenmiş seçenekleri minimumda tutmayı unutmayın.

Tüm bu ipuçları, özellikle yıllardır vejetaryen veya vegan olanlar için son derece önemli olabilir. Eğer et tüketmekten sadece bir ay önce vazgeçtiyseniz, yeniden et yemeye başladığınızda ciddi değişiklikler göremeyebilirsiniz. Diyetinizi ayarlarken en doğrusu, bir profesyonelle çalışmaktır. Bu kararı vermenize neden olan şey altta yatan bir sağlık durumuysa, beslenmeniz konusunda bir diyetisyenle çalışmak isteyebilirsiniz.

Kaynaklar: mindbodygreen, eatingwell

İlginizi çekebilir: Vegan vejetaryen farkı: Vegan ve vejetaryen beslenme hakkında her şey!

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale